Frankfurt'ta estetik kaos
Avrupa
Çağdaş Sanat Bienali Manifesta 4, bu yıl Frankfurt'ta. Genç ve tanınmamış
isimlerin öne çıktığı etkinliğe Türkiye'den Halil Altındere ve Esra
Ersen katılıyor
Avrupa Bienali Manifesta'ya bu kez bankalarının çokluğu yüzünden
'Bankfurt' olarak da bilinen Frankfurt ev sahipliği yapıyor. Avrupa'nın çeşitli
yerlerinden gelen sanatçılarla izleyiciler arasında diyalog başlatmayı amaçlayan
bienal, 25 Mayıs'ta açıldı, 25 Ağustos'a kadar sürecek.
Belrili bir teması olmayan Manifesta 4, tamamıyla özgür ve farklı kültürlerden
gelen Avrupalı sanatçılarla, güncel sanat izleyicilerini bağımsız, tarafsız
bir ortamda buluşturmayı hedefliyor.
Frankfurt kentinin kendine has o Avrupalı ve bol gökdelenli dokusu içine böylesi
bir konseptsiz sergiyi oturtmak kulağa zor geliyor. Bu Avrupa Bienali'nin
Pan-Avrupalı misyonunun Frankfurt âlemlerine nasıl gireceği diğer soru...
Frankfurt şehrini şöyle bir gözünüzün önüne getirmek isterseniz,
Frankfurt Alman Bankası'nın gökdelenlerinden esinlenerek yapılan Sabancı
İş Kuleleri'ni düşünün. Böyle yüksek binalarla dolu Frankfurt, öte
yandan bu binaların içinde çalışan genç nüfuslu bir kesime de sahip. Bu yüzden
olsa gerek Frankfurt bankalarıyla olduğu kadar, hafta sonları çalışan genç
kesimi yükseltmek ve pazarları da gevşetmekte pek iyi olan DJ'leriyle de meşhur.
Filozof ve sanatçı DJ'ler
Frankfurt Okulu'nun da mekanı olan şehirde, DJ'ler eskiye göre filozoflardan
daha çok rağbet gördüklerinden olsa gerek, takma
isimlerini bazı filozoflardan almışlar. DJ FF Funk Fucco (Foucault'yu kast
ederek), DJ Hildegard gibi... Öte yandan konseptli müzik çalan DJ'ler,
Neuesrotationkonzept, Neues Futürüsticsound gibi çerçevelerde bir sanatçı
gibi çalışıyorlar.
Manifesta 4'e gelirsek... Böyle bir kentte nasıl soluk alıp verebileceğine,
soluk alıp vermekte zorlanıyorsa nedenlerine... Manifesta 3'ün 'Sınırda Kişilik
Bozukluğu Sendromu' konseptli sergisinin Slovenya'nın başkenti Liubyana'da
olduğunu, serginin bu kente, kentin de bu serginin içeriğine maksimum katkı
yaptığını hatırlarsak,
'Manifesta 4 ve Frankfurt' için böyle bir şey söylememiz zor olur.
Nehir kenarındaki sinema, ikon ve mimarlık gibi müzeleriyle de tanınan
Frankfurt'ta gerçekleşen Manifesta 4 adeta kaybolmuş. Afişindeki kırmızı
işaret dışında çok büyük bir izleyici kitlesi tarafından takip
edilmiyor, biraz da edilemiyor. Çünkü konseptsiz bir sergiyi takip etme
terbiyesine henüz çağdaş sanat izleyicisi sahip değil.
Sanatçılar arasında 'sörf'
Manifesta 4'ün genç ve yetenekli sanatçılar kadrosunu takipte izleyicinin
hali internet ortamında yeni yeni sörf yapmayı öğrenen annelere benziyor.
Bu, başı ve sonu belirsiz önüne çıkan her linke tıklaya tıklaya, yemek
reçeteleri veren sitelerden, kumar oynatanlara uzanan hem yabancı hem de tanıdık
diyarlara uzanan bir yolculuğu andırıyor.
Bu yolculukta tanıdık kim var? Halil Altındere ve Esra Ersen. Halil Altındere,
Frankfurt Havalimanı'nın 1 No'lu terminalinde, 'Uzun vedalaşmaları sevmem'
diyor ve Manifesta 4'ün, Frankfurt kentiyle en çok anlaşmış, el sıkışmış,
işi bitirmiş, kamusal alanı, kendi birey alanı içine katıp harmanlayabildiği
yegâne işini temsil ediyor. Öte yanda Frankfurt Çağdaş Sanat Müzesi,
Stadelsches Kunstinstitut Müzesi'ndeki 2 No'lu video programında Esra Ersen,
'Bu bir Disney dünyasıdır' dediği filmde, izleyiciyi hem hüzne hem
kahkahaya aynı anda boğuyor.
Manifesta 4'te rastlanan bir diğer tipik hadise de, Dokümenta 11'in grup ve
kolektif sanatın rönesansını ilan ettiği söylendiği gibi, Manifesta 4'te
de gruplara çok yer verilmiş olması.
Finger, Kiosk, Ohio Photo Magazine, Radek Community gibi gruplar, sadece sanatçılardan
da oluşmuyor. Eleştirmenler, gazeteciler ve müzisyenlerin birlikteliğinden
oluşan gruplar, farklı alanlardan geliyor olmanın her türlü avantajını
gruplarının lehine başarıyla çevirmiş görünüyorlar.
Manifesta 4'te dolaşmayı bilinçsiz bir sörfe hazır benzetmişken, Manifesta
4'ün internet estetikleriyle ilgilenen sanatçılardan söz etmemek hiç olmaz.
Kendilerine '010010111010101.org', 'Construction/Deconstruction' ya da
'Apsolutno' diyen sanatçılar radikal ve esprili söylemleriyle günün,
kapitalizmin yarattığı negatifliklerine Windows 98, Office Excel bağlantılı
bakış açılarıyla, yani mevzunun oldukça içinden bakıyorlar.
Frankfurt'ta gerçekleştirilen Manifesta 4, başı sonu belli olmayan,
izleyiciye sanatçıların birbirleriyle ilişkilerini kurmakta zorluk çıkaran
bir sergi evet. Üç kadın küratör Iara Bourbnova (Sofya), Nuria Enguita Mayo
(Barcelona) ve Stephanie Moisdon (Paris) tarafından seçilen 78 iş,
"Ortak değerlerin, düşüncelerin ve görüşlerin tartışılması için
oluşturulan bir açık, sonu olmayan bir süreç" olarak tanımlanıyor.
Özetle Manifesta 4'te yaptığınız aslında tuhaf bir Avrupa turu. Başı ve
sonu olmayan, sistem ve kural yoksunu. Gezene "Oh be", dedirtiyor;
"Ne özgürmüşüz meğer".
Radikal
|