reklam

22 Haziran 2002 Cumartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Frankfurt'ta estetik kaos

Frankfurt'ta estetik kaosAvrupa Çağdaş Sanat Bienali Manifesta 4, bu yıl Frankfurt'ta. Genç ve tanınmamış isimlerin öne çıktığı etkinliğe Türkiye'den Halil Altındere ve Esra Ersen katılıyor

Avrupa Bienali Manifesta'ya bu kez bankalarının çokluğu yüzünden 'Bankfurt' olarak da bilinen Frankfurt ev sahipliği yapıyor. Avrupa'nın çeşitli yerlerinden gelen sanatçılarla izleyiciler arasında diyalog başlatmayı amaçlayan bienal, 25 Mayıs'ta açıldı, 25 Ağustos'a kadar sürecek.
Belrili bir teması olmayan Manifesta 4, tamamıyla özgür ve farklı kültürlerden gelen Avrupalı sanatçılarla, güncel sanat izleyicilerini bağımsız, tarafsız bir ortamda buluşturmayı hedefliyor.
Frankfurt kentinin kendine has o Avrupalı ve bol gökdelenli dokusu içine böylesi bir konseptsiz sergiyi oturtmak kulağa zor geliyor. Bu Avrupa Bienali'nin Pan-Avrupalı misyonunun Frankfurt âlemlerine nasıl gireceği diğer soru...
Frankfurt şehrini şöyle bir gözünüzün önüne getirmek isterseniz, Frankfurt Alman Bankası'nın gökdelenlerinden esinlenerek yapılan Sabancı İş Kuleleri'ni düşünün. Böyle yüksek binalarla dolu Frankfurt, öte yandan bu binaların içinde çalışan genç nüfuslu bir kesime de sahip. Bu yüzden olsa gerek Frankfurt bankalarıyla olduğu kadar, hafta sonları çalışan genç kesimi yükseltmek ve pazarları da gevşetmekte pek iyi olan DJ'leriyle de meşhur.

Filozof ve sanatçı DJ'ler
Frankfurt Okulu'nun da mekanı olan şehirde, DJ'ler eskiye göre filozoflardan daha çok rağbet gördüklerinden olsa gerek, takma
isimlerini bazı filozoflardan almışlar. DJ FF Funk Fucco (Foucault'yu kast ederek), DJ Hildegard gibi... Öte yandan konseptli müzik çalan DJ'ler, Neuesrotationkonzept, Neues Futürüsticsound gibi çerçevelerde bir sanatçı gibi çalışıyorlar.
Manifesta 4'e gelirsek... Böyle bir kentte nasıl soluk alıp verebileceğine, soluk alıp vermekte zorlanıyorsa nedenlerine... Manifesta 3'ün 'Sınırda Kişilik Bozukluğu Sendromu' konseptli sergisinin Slovenya'nın başkenti Liubyana'da olduğunu, serginin bu kente, kentin de bu serginin içeriğine maksimum katkı yaptığını hatırlarsak,
'Manifesta 4 ve Frankfurt' için böyle bir şey söylememiz zor olur.
Nehir kenarındaki sinema, ikon ve mimarlık gibi müzeleriyle de tanınan Frankfurt'ta gerçekleşen Manifesta 4 adeta kaybolmuş. Afişindeki kırmızı işaret dışında çok büyük bir izleyici kitlesi tarafından takip edilmiyor, biraz da edilemiyor. Çünkü konseptsiz bir sergiyi takip etme terbiyesine henüz çağdaş sanat izleyicisi sahip değil.

Sanatçılar arasında 'sörf'
Manifesta 4'ün genç ve yetenekli sanatçılar kadrosunu takipte izleyicinin hali internet ortamında yeni yeni sörf yapmayı öğrenen annelere benziyor. Bu, başı ve sonu belirsiz önüne çıkan her linke tıklaya tıklaya, yemek reçeteleri veren sitelerden, kumar oynatanlara uzanan hem yabancı hem de tanıdık diyarlara uzanan bir yolculuğu andırıyor.
Bu yolculukta tanıdık kim var? Halil Altındere ve Esra Ersen. Halil Altındere, Frankfurt Havalimanı'nın 1 No'lu terminalinde, 'Uzun vedalaşmaları sevmem' diyor ve Manifesta 4'ün, Frankfurt kentiyle en çok anlaşmış, el sıkışmış, işi bitirmiş, kamusal alanı, kendi birey alanı içine katıp harmanlayabildiği yegâne işini temsil ediyor. Öte yanda Frankfurt Çağdaş Sanat Müzesi, Stadelsches Kunstinstitut Müzesi'ndeki 2 No'lu video programında Esra Ersen, 'Bu bir Disney dünyasıdır' dediği filmde, izleyiciyi hem hüzne hem kahkahaya aynı anda boğuyor.
Manifesta 4'te rastlanan bir diğer tipik hadise de, Dokümenta 11'in grup ve kolektif sanatın rönesansını ilan ettiği söylendiği gibi, Manifesta 4'te de gruplara çok yer verilmiş olması.
Finger, Kiosk, Ohio Photo Magazine, Radek Community gibi gruplar, sadece sanatçılardan da oluşmuyor. Eleştirmenler, gazeteciler ve müzisyenlerin birlikteliğinden oluşan gruplar, farklı alanlardan geliyor olmanın her türlü avantajını gruplarının lehine başarıyla çevirmiş görünüyorlar.
Manifesta 4'te dolaşmayı bilinçsiz bir sörfe hazır benzetmişken, Manifesta 4'ün internet estetikleriyle ilgilenen sanatçılardan söz etmemek hiç olmaz. Kendilerine '010010111010101.org', 'Construction/Deconstruction' ya da 'Apsolutno' diyen sanatçılar radikal ve esprili söylemleriyle günün, kapitalizmin yarattığı negatifliklerine Windows 98, Office Excel bağlantılı bakış açılarıyla, yani mevzunun oldukça içinden bakıyorlar.
Frankfurt'ta gerçekleştirilen Manifesta 4, başı sonu belli olmayan, izleyiciye sanatçıların birbirleriyle ilişkilerini kurmakta zorluk çıkaran bir sergi evet. Üç kadın küratör Iara Bourbnova (Sofya), Nuria Enguita Mayo (Barcelona) ve Stephanie Moisdon (Paris) tarafından seçilen 78 iş, "Ortak değerlerin, düşüncelerin ve görüşlerin tartışılması için oluşturulan bir açık, sonu olmayan bir süreç" olarak tanımlanıyor.
Özetle Manifesta 4'te yaptığınız aslında tuhaf bir Avrupa turu. Başı ve sonu olmayan, sistem ve kural yoksunu. Gezene "Oh be", dedirtiyor; "Ne özgürmüşüz meğer".
Radikal

 

Haziran 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz