İstanbul'un orman alanları daralıyor
İstanbul'da uydu görüntüleri desteğiyle yapılan bir araştırma, 12 yılda
Terkos bölgesindeki ormanlık alanların 8'de 1'inin yok olduğunu ortaya çıkardı.
Projeyi yürüten, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Fakültesi
Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Fotogrametri ve Uzaktan Algılama
Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Bülent Bayram, Doğal Hayatı
Koruma Derneğive Türkiye Doğayı Koruma Vakfı'nın (DHKD/WWF Türkiye), Türkiye'deki
9 ormanlık bölgenin ''Dünya Mirası'' olarak koruma altına alınmasıyla
ilgili projesine teknik destek verdiklerini belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Bayram, proje kapsamında, İstanbul Terkos bölgesi için
uydu görüntüleri üzerinde bir çalışma yürüttüklerini ifade ederek, şunları
söyledi:
''Bu çalışmada, Landsat uydularının algılayıcılarıyla elde edilen İstanbul
görüntüleri üzerinde çalıştık. İstanbul'un 1989 ve 2001 görüntülerini
ayrı ayrı işledik ve ormanlık ağaç türleri, bataklık, sualanları, yerleşim
alanları gibi toplam 32 adet arazi kullanım sınıfı belirlendi.
Bu alan sınıfları, uydu verilerinden görüntü işleme yöntemleriyle
elde edildi. Doğal sınırların çizilmesi, ağaç türlerinin ve farklılıkların
belirlenmesi ve doğal hayatın korunması bakımından istenilen veriler tespit
edildi. Daha sonra 1989 ve 2001 yılı verileri karşılaştırıldı.''
ORMANLARIN 8'DE 1'İ TÜKENDİ
Yrd. Doç. Dr. Bayram, karşılaştırma sonucu, 1989-2001 yılları arasında,
189 bin 194 hektar büyüklüğündeki bölge üzerindeki yeşil örtünün 8'de
1'inin yok olduğunu net olarak belgelediklerini söyledi.
''1989 ve 2001 yıllarının uydu görüntülerinde, ormanlık alanların yıllar
içinde uğradığı tahribat çıplak gözle dahi net olarak farkediliyor''
diyen Yrd. Doç. Dr. Bayram, 1989 yılında 82 bin 590 hektar olan toplam yeşil
alanın, 12 yılda 10 bin 165 hektarının yok olduğunun belirlendiğini
bildirdi.
Bölgenin, İstanbul'un diğer yerlerine göre korunan bir kesimi olmasına
karşın uğradığı tahribatın büyüklüğüne dikkati çeken Yrd. Doç. Dr.
Bayram, ''Bölgedeki nitelikli ormanların bir bölümü yok olmuş, ancak
yerine başka kesimlerde yeni orman dokusu oluşmuş. Bu durum, bölgedeki
tahribatın rakamsal verilere tam olarak yansımasına engel oluyor'' dedi.
Yrd. Doç. Dr. Bayram, bölgede 1989 yılında 1300 hektarı kaplayan toplam
yerleşim alanlarının da 12 yılda yaklaşık 13 kat artarak 2001 yılında 17
bin 353 hektara yükseldiğini söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Bayram, 2001 yılı uydu görüntüsünde, 1989 yılında
bulunmayan ve ormanlık alan içinde, genişliği dikkat çekici şekilde, yer
yer 100 metreye ulaşan bir karayolunun açıldığının da görüldüğünü
vurguladı.
DHKD/WWF Türkiye Genel Müdürü Tansu Gürpınar, bölgedeki ormanların,
taşıdığı olağanüstü ekolojik değerler nedeniyle Orman Bakanlığı'nca
korumaya alınmasını istediklerini kaydetti.
Bu ormanlarda 40'ı endemik 2 bine yakın bitki türü bulunduğunu ifade
eden Gürpınar, dünyanın en büyük kuş göçlerinin de bu bölge üzerinde
gerçekleştiğini vurguladı.
Gürpınar, bölgedeki ormanların, Türkiye'deki ''9 sıcak noktadan'' biri
olarak ''Dünyaya Armağan' edildiğinin ilan edilmesini istediklerini
belirterek, ''Bu bölgeyi özellikle seçmemizin nedeni, Türkiye'de tek parça
halinde uzanan en büyük ve en aktif baltalık ormanlara ev sahipliği yapması,
zengin sucul, bataklık, kumul, fundalık ve orman habitatlarını barındırması
ve aynı zamanda bölgede yeşil kaybının hızla artması'' diye konuştu.
Hürriyet
|