reklam

08 Temmuz 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

İki Bakandan Ricalar

Bugün, iki değerli bakanımızdan birer küçük ricamız var... Tabii, kendimiz için değil, ''ulusal uygarlığımız'' için...

Hikmet Sami Türk'ten...
İstanbul için yaşamsal önem taşıyan ''içme suyu havzalarında'' İSKİ'nin bazı ''yönetmelik oyunlarıyla'' rant projelerine yeşil ışık yaktığı ve aynı bölgeleri yağmalayan ''kent suçlusu'' işgalcilere de siyasal beklentilerle ''imar olanakları'' sağladığını artık herkes biliyor...

Nitekim bu ''hukuk ve bilim dışı'' uygulamalara dayanak tutulan yönetmelikler için Mimarlar Odası 'nca açılan davalarda da ''mahkemeler'' hep iptal kararı veriyor, ama uygulanmıyor...

Çünkü yargının durdurduğu yönetmeliğin ''benzerini'' yeniden yayımlayan İSKİ, bu yöntemle hem hukuku hem de mahkemeleri sürekli ''atlatıyor'' ...

İşte bu gibi durumları sorgulamakla görevli ve aynı mahkemelerin de bağlı olduğu Adalet Bakanlığı , sanki başka yer kalmamış gibi şimdi de Anadolu yakasının iç- mesuyu havzasına ''cezaevi'' inşa edecek...

Buna yönelik haklı tepkileri yansıtan Yalçın Bayer 'e Adalet Bakanlığı'ndan gönderilen açıklama ise ''İSKİ izin verdi, her şey yasal'' şeklinde... (11.06.2002, Hürriyet)

Oysa o iznin dayanağı olan yönetmelik de halen ''mahkemede'' yargılanıyor...

Adalet Bakanımız Hikmet Sami Türk 'ten ricamız, su havzamızda da ''adaleti'' gözetmesi ve gelecek kuşakların yaşam kaynaklarına göz dikenlere, hukuka aykırı bir yer seçiminin cezaevi projesiyle ortak olmaması...

Yani, İstanbul'u yağmalayanlar dururken İstanbul'un kendisini cezalandırmaması...

Mustafa Taşar'dan...
Sahibi ve ''mimarı'' dışında bugüne dek aklı başında bir ''beğeneni'' çıkmayan Gökkafes , 1980'li yıllardaki ''turizm yatırımlarına koşulsuz destek'' politikasının ürünü olan Turizmi Teşvik Yasası 'na dayanılarak Dolmabahçe yamaçlarına o ''azman'' otel binası için ''ayrıcalıklı'' imar iznini aldı...

Boğaziçi SİT 'ini parçalayan ve tarihi Taşkışla 'yı da hiçe sayan bu tartışmalı izne ''dur'' diyen yargı kararlarını hep ''fiili durum'' yaratarak atlatıp göğe yükselmesini tamamladıktan sonra, yıkımdan kurtulması için Beyoğlu ilçesinden çıkartılıp Şişli ilçesine bağlanıveren bu ''şımarık gökdelen'' şimdi de ''kat kat pazarlanıyor'' ...

Üstelik bu pazarlamayı da Gökkafes'in ''bir bölümünü'' devralan ''Vakıfbank'' gibi bir ''devlet'' kuruluşu yapıyor... Yani, devletten ayrıcalıklı imar iznini ''otel yapmak'' için alıp aynı imar olanağını ''satılık ofis katları'' için de kullanan Gökkafes'ten aslında bunun hesabını sorması gerekenler, aynı suçun ''rantını'' topluyorlar...

Turizm Bakanımız Mustafa Taşar 'dan, aynı zamanda kendi imzasını taşıyan ''turizme katkı belgesini'' almış biri olarak da ricamız, İstanbul'un en değerli turizm zenginliği olan kentsel peyzajını ve dengelerini ''kendine benzeten'' bu heyulanın yargı tarafından da tümüyle ''hukuk dışı'' sayılması durumunda, o ''satılan kaçak katların'' ne yapılacağını Vakıflar Bankası'yla baş başa verip düşünmesi...

Çünkü bu ''iskân ruhsatsız'' satışlar, hâlâ Turizm Bakanlığı'nın yargıda çoktan iptal edilen 15 yıl önceki ''hukuka aykırı imar iznine'' göre yapılıyor...
Devleti temsil eden kurumlar bu gibi yasadışı inşaatları pazarlarsa, ''arazi mafyasıyla'' artık kim başa çıkabilir ki?..

Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Temmuz 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz