Fransız Hapishanesi,
artık sanata hizmet edecek
İstanbul’un
Kadırga semtinde, 1914 yılına kadar suçlu Fransız tacirlerin cezalarını
çektiği Fransız Hapishanesi, restore edilerek kültür merkezi haline
getirildi. Önümüzdeki zamanlarda bir “kültür kampusu” olarak işletilecek
merkezde; pek çok sanat alanında açılacak kursların yanı sıra süreli yayınlar
da gerçekleştirilecek.
İstanbul ‘suriçi’nin önemli bir kısmını
ilçe sınırları içine alan Eminönü’nün Marmara kıyısındaki Kadırga
semti, içinde barındırdığı pek çok tarihi yapının onarılıp ihya
edilmesiyle yeniden canlanıyor. Osmanlı döneminde Fransa ile yapılan kapitülasyon
uygulamalarında, İstanbul’daki suçlu Fransız tacirlerin cezalarını çekmeleri
için 1850’li yıllarda inşa edilen Fransız Hapishanesi de kültür merkezi
olarak kullanılmak üzere restore edilen eserlerden biri. 1914 yılına kadar
hapishane olarak kullanılan; ancak kapitülasyonların kaldırılmasıyla
birlikte Osmanlı Devleti tarafından el konulan bu bina, cumhuriyetin ilânına
kadar valilik ahırı olarak kullanılmış, daha sonra da kaderine terk edilmiş.
Kullanım hakkı Eminönü Belediyesi’ne verilen Fransız Hapishanesi, artık
İstanbullulara hizmet veren bir kültür merkezi olarak kullanılacak.
Geçtiğimiz günlerde Kültür eski Bakanı İstemihan
Talay’ın da katılımıyla açılışı yapılan ve Eminönü Belediyesi
Meclisi kararıyla adı, “Ali Müfit Gürtuna Kültür Merkezi” olarak
belirlenen eski Fransız Hapishanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2
yıllık restorasyon çalışmalarıyla harap bir bina kalıntısı görüntüsünden
kurtarılarak Eminönü’nün tarihi dokusuyla bütünleştirildi. Konuyla
ilgili görüşlerini aldığımız Kültür Merkezi Müdürü Şaban Kızıldağ,
Kadırga ve çevresinin kültürel birikimi göz önüne alınarak düzenlenen
merkezin, hem Doğulu hem Batılı değerlerin bir arada sergileneceği örnek
bir ortam olacağını söylüyor. Kızıldağ, diğer kültür merkezlerinden
farklı olarak, bir “kültür kampusu” anlayışıyla, çevre sakinlerinin
ve İstanbulluların Eminönü’ne bağlılığını artıracak bir kaynaşmayı
sağlamayı öncelikli hedef seçtiklerini belirtiyor. Yeniden yapılandırılan
merkezin projeleri dikkate alınırsa, Kızıldağ’ın “kültür kampusu”
tanımlaması, abartılı bir ifade değil. İki katlı eski hapishaneye çeşitli
ölçeklerde 20 adet oda kazandırılmış. 130 kişi kapasiteli oda tiyatrosu,
sergi ve konferans salonu, kütüphane, yemek salonu, misafir odaları, mutfak,
hamam, teras ve bunların çevrelediği medrese avlusu görünümlü bahçesiyle
Ali Müfit Gürtuna Kültür Merkezi, farklı kültürel etkinliklerin yapılabileceği
donanımlı bir merkez olmuş.
A. Müfit Gürtuna Kültür Merkezi,
etkinliklerine Fuat Başar’ın ebru sergisiyle başladı. Hat, ebru, tezhib,
çini, ahşap boyama, minyatür, grafik, resim, sinema, fotoğraf, müzik, gölge
oyunları gibi pek çok sanat alanında açılması planlanan kurslar, iki adet
süreli yayın ve akademisyenlerce desteklenecek bir “düşünce okulu”,
merkezin hayata geçirmeyi planladığı projeler... Eminönü Belediyesi tarafından
düzenlenmekte olan “Perşembe Kültür Sanat Sohbetleri” ile iki haftada
bir yapılan “Hanımlar Çarşamba Çayları” da yine bu mekâna taşınacak.
Kültür ve sanat alanında önemli başarılar sergileyen kişi ve kurumlara
her yıl verilmesi düşünülen “Ay, Yıldızla Mutlu; Biz, Ay Yıldızımızla
Mutluyuz” ödülünün ilkine ise Dünya Kupası’nda 3. olan Milli Takım değer
görülmüş.
Zaman
|