Yangın ve eğlence kültürü
İstanbul’un tarihini bitiriyor
Ortaköy’de son tarihi
bina yangını, bölgede eğlence kültürünün bir sonucu olarak yaşanan
otopark mafyası iddialarını tekrar gündeme getirdi. Bölgede yaşanan her
yangının ardından eğlence merkezlerinin ihmali ve otopark mafyasının olduğu
gündeme gelse de tarihi yapıları korumak için köklü hiçbir tedbir alınamıyor.
İstanbul’un en güzel ve rantı en yüksek bölgesi
olan Ortaköy’de, birbirinden değerli ahşap binalar birer birer yanarak kül
oluyor. Son olarak Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu olarak kullanılan tarihi
Naime Sultan Yalısı yangınıyla gündeme gelen Ortaköy, gece hayatı ve eğlence
kültürünün merkezi olarak sürekli göz önünde olsa da yasalara uyulmaması,
kontrolsüzlük ve tedbirsizlik yüzünden tarihi eserlerini kaybediyor.
Bölgede yaşanan her yangının ardından eğlence
merkezlerinin ihmali ve otopark mafyasının olduğu gündeme gelse de tarihi
yapıları korumak için köklü hiçbir tedbir alınamıyor. Yangının sebebi
henüz belirlenemedi. Ancak Naime Sultan Yalısı 1912’den beri okul olarak
kullanılıyordu. Yalının tekrar alev alması ihtimaline karşı pazar günü
öğle saatlerine kadar soğutma çalışması yapan itfaiye yetkilileri, bu tip
tarihi binaların topluma açık olmaması gerektiği, halka açılması halinde
ise mutlaka çok ciddi yangın söndürme teşkilatları ile donatılması
gerektiğini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire
Başkanlığı’nın İstanbul’da uyguladığı 1992 tarihli Yangından
Korunma Yönetmeliği’ne göre, tarihi nitelikli bu tip ahşap binaların
kesinlikle topluma açık halde kullanılmaması gerekiyor. Naime Sultan Yalısı
okul olması sebebiyle kısmen korunarak bugünlere geldi; ancak son yangınla
çoğu altın işlemeli Osmanlı ahşap mimarisinin en güzel örneklerini de
kaybetti. Yetkililerin verdiği bilgiye göre Ortaköy, Kuruçeşme, Arnavutköy,
Yıldız civarında okul, kamu binası, dinlenme ve eğlence mekanı olarak
kullanılan ya da yanı başında geç saatlere kadar yüzlerce insanın eğlendiği
göz önünde; ama kontrolsüz onlarca tarihi bina bulunuyor. Bölgenin rantının
yüksek olması sebebiyle zamanında ruhsat alan bu yapılara ne yerel yönetimler
ne de yönetmelikleri uygulamakla görevli itfaiye ve polis teşkilatları
beklenen müdahaleyi yapamıyor.
Yalı yangınından önce mayıs ayı sonunda
tarihi Ali Paşa Konağı ve 2 metruk ahşap bina yangınıyla gündeme gelen
Ortaköy’de, terk edilmiş ve her an yangın tehlikesiyle karşı karşıya
40’a yakın eski bina bulunuyor. Semt sakinlerinin bildiği, Ortaköy’ü için
için bitiren; ancak bir türlü çözüm üretilemeyen gerçek ise otopark
mafyası. Çünkü bölgede yanan veya yıkılan tarihi binaların tamamına yakını
bugüne kadar otopark olarak kullanılmış. Tarihi yalıda çıkan son yangından
sonra gözlerin tekrar bu gerçeğe çevrildiğini söyleyen bölgeyi tanıyan
üst düzey bir itfaiye yetkilisi, Boğaz kıyısında eğlence yeri veya kamuya
ait olması sebebiyle toplu kullanıma açılan yalı gibi tarihi binaların bir
an önce envanterinin çıkarılması ve çoğu ahşap bu binaların Yangın Yönetmeliği’ne
uygun hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Yangından sonra polisin 24
saat korumaya aldığı ilköğretim okulunun tarihi binasını gören Ortaköylüler
ise ahşap işlemeciliğinin en güzel örneklerini barındıran yalıda yaşanacak
hırsızlıkların önlenmesi ve tarihi binanın tekrar aynı hüviyete kavuşturulmasını
istediklerini söyledi.
Zaman
|