reklam

22 Temmuz 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Türkiye’de mimarlık var midur?

İnşaat sektörü sahip çıkmadığı için Türk mimarı dik duramıyor. Sadece o mu? Aydınlarımız nedense mimarlık hakkında iki çift laf etmez. Oysa mimarlık eleştirel bir ortama giremezse gelişemez. Ama uluslararası yayınlarda adı geçen genç mimarlarımız, dünya çapında binalara imza atmış ustalarımız var. Buyrun mimarlık testusuna, Türk mimarlığını tanımaya...

Adnan Menderes’in "favori" Temel fıkrası şuydu: "Temel ve Cemal bir Amerikalı ile kavgaya tutuşur. Amerikalı boksör olduğu için ikisini de yere serer. Biri ayağa kalkar gibi olur, derhal yumruğu yer. Diğeri kalkmaya yeltenir, o da devrilir. Bir ara birbirleriyle konuşurlar. Cemal "Kak ula, çek biçağuni" der. Temel cevap verir: "Çekmesine çekeceğum ama dikine duramayrum ki..." Bu fıkra aynen Türk mimarını tarif etmiyor mu? İnşaat sektörü gerektiği gibi sahip çıkmadığı için Türk mimarı dikine duramıyor. Son 50 yılın paldır küldür kentleşme sürecinde nefessiz kalmış ve yumruğunu çizim masasına bir türlü coşkuyla indirememiş Türk mimarının temel görüntüsü bu değil mi? Dikine duramayan mimar, belleğine de sahip çıkamıyor sanki. Belleği giderek yok oluyor, kendine yabancılaşıyor.

Sadece inşaat sektörü mü? Eğer mimarlık pratiği eleştirel ortama sahip değilse gelişemez. Mimarlık hangimizin gündelik sohbetinde yer alır? Aydınlarımız sofra etrafında her konuda ahkam keser; edebiyat, sinema, tiyatro, resim, hemen her konuda ama mimarlık hariç! Mimarlık, yaşamımızın ve kültürümüzün gündemine oturamamıştır hiç. Aydınımızın her konuda bilgi edinme sorumluluğu vardır ama nedense mimarlık konusunda hiçbir sorumluluğu yoktur! Halbuki eleştirilmeyen, gündemde tutulmayan bir pratik gelişebilir mi? Mimarlık kültürü hepimizi neden doğrudan ilgilendirmez? Evden ofise, okuldan stada, bahçeden parka... Kim yaptırdı? Kim tasarladı? Kim izin verdi? Kim denetledi? Kim inşa etti? Kim ruhsat verdi? Kim benimsedi? Kimin canına tak etti?

Ama Türk mimarlığı her daim vardı... Türk mimarı vardı... Dün de bugün de var... Hiç duydunuz mu? Uluslararası yayınlarda eserleri tanıtılan genç mimarlarımız var. Han Tümertekin, Nevzat Sayın, Ahmet İğdirligil... Son elli yılda dünya kalitesinde bina yapmış onlarca mimar var... Her dört yılda bir verilen Uluslararası Ağa Han mimarlık ödüllerinde Türk mimarlarının projeleri muhakkak yer almakta: Turgut Cansever, Ertur Yener, Sedat Gürel, Can Çinici, Behruz Çinici, Cengiz Bektaş... Mimarlar odamız yıllarca önce kuruluşunda yer aldığı UIA’nın (mimarlığın FIFA’sı gibi bir kuruluş) yarın Berlin’de başlayacak olan uluslararası kongresine dört sergiyle katılıyor. Türk evi, İstanbul, Evsizler, Deprem. 2005’te UIA kongresinin ev sahipliğini TMMOB Mimarlar Odası, İstanbul’da yapacak. Buyur ola ağız tadıyla Türk mimarlığını ve Türk mimarını dikine dikine konuşmaya bu kez de...

1 Mimar Koca Sinan’ın sermimar olarak başında olduğu ve imparatorluktaki bütün kamu yapılarının sağlam, sağlıklı ve güzel yapılmasından sorumlu mimarlık örgütünün adını kestirebilecek misiniz acep?
a. Hassa Mimarları Ocağı
b. Osmanlı Mühendis ve Mimarları Cemiyeti
c. Hendese-i Mülkiye
d. Mühendishane-i Berr-i Hümayun

2 Hassa Mimarları Ocağı’nın sonu ne olmuştu?
a. 1826’da bağlı olduğu yeniçeri ocaklarıyla birlikte yok edilmişti.
b. Kaldırım Mühendisleri Ocağı tarafından dava edilip kapattırılmıştı.
c. 1923’te Cumhuriyet’in ilanıyla feshedilmişti.
d. Hiçbiri

3 Cumhuriyet devri mimarlık tarihimizde 1930’lu yıllar çok önemlidir. Hatta her şey otuzlu yıllarda başladı denebilir. Türkiye modernizm ile otuzlu yıllarda tanışmamış mıdır? 1931’de çıkmaya başlamış olan ve 50 yıl kesintisiz süren mimarlık dergisinin adı nedir?
a. Arkitekt
b. Mimarlık
c. Mimarist
d. Mimar Sinan

4 Arkitekt dergisinin 1931’de Zeki Sayar ve Abidin Mortaş’la birlikte üçüncü kurucusu olan mimar Abdullah Ziya Kozanoğlu aynı zamanda çok ünlü bir roman yazarıydı. Aşağıdaki romanlardan hangisi onun değil?
a. Malkoçoğlu
b. Battal Gazi Destanı
c. Türk Korsanları
d. Bozkurtların Ölümü

5 Ankara’nın kapısı Gar binası, dünyanın savaşa hazırlandığı yıllarda geleneksel ve çağdaş öğeleri bağdaştırma denemesi olarak hangi mimarın 1936 tarihli eseri? Her zaman görmeye, bakmaya, dokunmaya değer...
a. Ernst Egli
b. Bruno Taut
c. Clemens Holzmeister
d. Şekip Akalın

6 Atatürk’ün mimarı kimdi? Hariciye Köşkü ve Florya Atatürk Köşkü onun eserlerinden...
a. Sedad Hakkı Eldem
b. Şekip Akalın
c. Şevki Balmumcu
d. Seyfi Arkan

Yanıtlar: 1) a, 2) a, 3) a, 4) d, 5) d, 6) d
Milliyet - Testus Gugukmugukus / Ahmet Turhan Altıner

 

Temmuz 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz