Kaçak kazılar yurtiçi
ve dışından örgütlü
Doğu Akdeniz'in en ünlü antik kentlerinden Perge'de kazı çalışmalarını
yürüten Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, antika kaçakçılarının özellikle
yurtdışında örgütlü olduğunu, içerdeki maşaları yönlendirdiklerini söyledi.
Prof. Abbasoğlu, metal arama dedektörlerinin de yasaklanmasını istedi.
Dedektör yasaklansın
- Türkiye'de kaçak eski eser kazılarını önlemek için öncelikle define
arayıcılarının kullandığı her türlü dedektörün ithalini yasaklamak şart.
Kaçakçılar bu cihazları 50 santime kadar derinlikteki madeni sikkeleri
bulmak için serbestçe kullanıyor. Alında bunların bilimsel olarak da faydası
yok, çünkü basit bir demir parçası da o sinyali veriyor, her tarafı kazıyorlar.
Arazisinde tarihi eser bulan kişi o malın sahibi olamaz, çünkü yasaya göre
yer altındaki bütün eski eserler devletin malıdır. Kendi arazisinde kaçak
bir kazı yapsa bile oradan çıkan eseri 3 gün içinde müzeye teslim etmesi
lazım. Kendi iradesiyle teslim ettiğinde müzedeki komisyonun biçtiği değer
karşılığındaki parayı öder. Eskiden bakanlığın bu konudaki ödeneği
azdı, paralar bir yıl sonra ödenebiliyordu. Son beş yıldır bu ödenekler
arttı, paralar gecikmeden ödeniyor. Artık müzeye gelen her esere kalitesine
bakılmaksızın bir miktar para veriliyor, vatandaşın ayağı alışsın
diye.
Tarihi mekanlar üzerinde özel mülkiyet oturuyor
- Perge 1. derece arkeolojik SİT ama, antik mezarlığın bulunduğu büyük kısmı
hálá özel mülkiyette. Kentin ilk kurulduğu akropolisin üstü bile hálá
özel mülkiyet, neyse ki tarım yapamıyorlar. Yanımızda Toparlar Köyü bütünüyle
antik tarihin üstünde oturuyor, İhsaniye'nin ise bazı evleri. Şu anda
tarlasını kazdığım İbrahim'in amca oğlu Süleyman Çoban, bu bölgenin en
ünlü antikacılarından biri, senelerdir orada oturuyor. Evinin önünde
oynayan çocuk bile en azından sikke buluyor. Kaç kere bu işten tutuklandı,
içeri girdi çıktı, şimdi yapmadığını söylüyor, keza Adnan Çoban. İbrahim
ise çok dürüst, bugüne kadar hiç vukuatı yok. Aslında kaçak kazıları
bizim köylüler değil, dışardan gelenler yapıyor. Onları teşvik edenler
de yurt dışı bağlantıları olan kişiler, buraya bir zamanlar Uşak, Afyon
dolaylarından gelenler olurdu. 107 dönümlük tarlanın küçük bir bölümünü
kamulaştırmak istedik ama, 28 hissedar anlaşamadı, tamamını almaya da
bizim paramız yetmiyor Adamın çocuğu evlenecek bir göz oda yapamıyor, sulu
tarım da yasak. Köylülerle iyi ilişkiler kurarak ancak oralarda kazıya
devam ediyoruz. Mesela kazı yerinde yapacağı ekine karşı tarla tazminatı
veriyorum, bunu da Talya Otel'in kültür tutkunu genel müdürü Rezan Kulaksız
ödüyor. Buraların bir an önce kamulaştırılması lazım.
Hürriyet
|