reklam

04 Kasım 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Yatırım yaptığıma pişmanım 

Dubai'de gerçekleştirdiği proje ile yeniden gündeme gelen Kahraman Sadıkoğlu, Türkiye'de önüne çıkarılan engellere isyan etti. Sadıkoğlu Türkiye'de yeni yatırım düşünmediğini söyledi

Türkiye tam bir küskünler ülkesine dönüşüyor. İşçisini köylüsünü umutlarını yıllar önce tüketerek, dünyanın dört bir yanında gurbetçi yapan Türkiye, son zamanlarda girişimcisini de küstürmeye başladı. Denizcilik sektöründe büyük projelere imza atan armatör Kahraman Sadıkoğlu da, Türkiye'de önüne çıkarılan engellerden bıktığını ve insanın hayallerinin bile köreltildiğini vurgulayarak, 'Artık rahat uyumak istiyorum. Yatırımlarımı rahat çalışabileceğim, daha risksiz bir ülkeye kaydırmayı düşünüyorum' dedi.

Sadıkoğlu en son Dubai'de Prens Muhammed Maktoum'a ait 150 milyon dolar değerindeki, 160 metrelik dünyanın büyük yatının inşası ve yine aynı ülkedeki, dünyanın en büyük yat limanı olan Palm İsland 1 Jumeirah projesinin yapımına katılmasıyla gündeme gelmişti.

Umutlarım kayboldu
İş yaşamı boyunca Türkiye'de sürekli olarak bürokrasi ve engellerle boğuşmak zorunda kaldığını belirten Kahraman Sadıkoğlu, çalışma koşullarının çok daha iyi düzenlendiği ülkeleri gördükçe, Türkiye'ye yönelik umutlarının kaybolduğunu kaydetti. Sadıkoğlu şunları söyledi:

'Türkiye'de yatırım yapmakla hata mı ettim diye düşünüyorum. Artık Türkiye'de çalışmak bana zevk vermiyor. Şimdi geriye baktığımda, bütün bu yatırımları yaptığıma pişmanım. Geleceğe yönelik bir yatırım düşünmüyorum. Artık uygun şartları bulduğum ülkelerde yapacağım. Bu yüzden oğlum Dubai'ye yerleşti. Şu anda bu ülkenin üniversiteyi yeni bitirmiş bir gence verebilecek hiçbir şeyi yok. Bu nedenle bütün yetişmiş gençler başka ülkelere kaçıp, oralara yararlı olmaya başladılar. Sistem gençlerin hayallerini öldürüyor. Ben kendi oğlumun gelmesini istemem.'

Cezalandırılıyoruz
Sistemin, yatırımcıyı ezen ama rantçıyı koruyan bir hal aldığını vurgulayan Sadıkoğlu, 'Dolarda yüzde 24 faizle kredi kullanmak zoranda kalıyoruz. Bunu ödemek için esrar satmak lazım. Üstelik de rantçıya devlet bizzat garanti veriyor. Bugün Dubai'de iş alıyoruz, oradaki faiz oranı libor artı 0.25. Burada 100 milyon dolarlık yatırıma, 1 milyon dolar kredi bulamıyorum. Ama Dubai'de iki ay önce kurmuş olduğum şirket, 30 milyon dolar kredi alıyor. Bu koşullarda nerede çalışmak istersiniz? İmkanım olsa yüzer havuzu da oraya götüreceğim. Üç yıl önce 100 milyon dolardan fazla iş hacmimiz vardı. Bugün 30 milyon dolarlara düştü' diye konuştu. Türkiye'nin yaşadığı bunca krize rağmen, yetkililerin durumu düzeltmek için hala bir çaba harcamadıklarını söyleyen Sadıkoğlu, bu çürümüş sistem içinde yabancı sermayenin gelmeyeceği gibi, yerli yatırımcıyı da tutmanın zor olacağını kaydetti.

Batık gemi çıkaracak
Sadıkoğlu Grubu, Basra Körfezi'nde 1991'deki Körfez Savaşı sırasında batan 19 geminin çıkarılması ihalesini kazandı. Projenin içinde, İran-Irak savaşı döneminde batırılan yaklaşık 120 gemi de bulunuyor. Projenin toplam tutarı ise 20 milyon dolar. İhale Birleşmiş Milletler'in de onayı ile ABD tarafından bir yıl önce yapıldı. Geçtiğimiz günlerde ABD tarafından da onaylanarak çalışma izni verilen Sadıkoğlu Grubu, Basra Körfezi'ne karargah kurmak için hazırlık yapıyor. Bir yıldır onay beklediklerini söyleyen Kahraman Sadıkoğlu, 'Onay verildi ama şimdi de savaş ihtimali var. Bu durumda ortalık netleşinceye kadar bekleyeceğiz' dedi.

Başbakan junior mu
Türkiye'de seçimler de çare olmuyor. Çünkü bir seçim olup bittikten sonra hemen yeni bir seçim gündeme geliyor. Demokrasi tarihimizde her 1.5 yılda seçim yapmışız. Buna rağmen, demokrasi demokrasi diyoruz, ama birileri geliyor, 30-40 yıl bu ülkenin başından gitmiyor. Bu kadar yolsuzluklara rağmen yine de gitmiyor. Bazı yabancı konuklarımız yıllar sonra yine aynı ismi duyduklarında 'Aaa bu junior mu?' diye soruyorlar. 'Hayır hakikisi' dediğimizde ise çok şaşırıyorlar ve anlam veremiyorlar.

Havuzda havuzu sordu
Dünyanın en büyük yüzer havuzunu İtalya'dan alıp Türkiye'ye getirdim. İtalyan hükümetine 127 milyon dolara malolmuş bir yüzer havuzu 4 milyon dolara aldık. 6-7 milyon dolar harcayarak çalışır hale getirdik. Bu Türkiye için de bir olanaktır. Çalışmaya başlarken, bir bakan davet ederek, açılış töreni düzenledik. Açılışı yapan Bakan Bey, yüzer havuzun içinde, yüzer havuzun nerede olduğunu sordu. İşte bu insanın bütün hırsını, çalışma şevkini yok ediyor. Kimlerle iş yaptığımızı görünce gücüme gidiyor.

Transatlantiği çalıştıramadık
Dünyanın en büyük transatlantiğini 2 milyon dolara alıp, Türkiye'ye getirdim. Bakım ve onarımını yapıp Türk Bayrağı ile dünya denizlerinde çalıştıracaktım. İnanılmayacak engellerle karşılaştım. Bilinçsizce ve menfaat için çıkarılan engellerdi. Bir televizyoncu, 'program maliyeti olarak şu kadar para vereceksin' diye para istedi. Vermeyince, kanserojen madde var diye üstümüze geldiler. Oysa yangına dayanıklı olduğu için her gemide asbest maddesi olur. Bugün asbest yerine, yine kanserojen madde içeren rokful maddesi kullanılıyor. Sonunda geminin bakımını Ukrayna'da yaptırıp satmak zorunda kaldık. Çünkü Türk Bayrağı çekme talebimize, Çiller'in beyninin yarısı olan, zamanın bakanı abuk sabuk şeyler söyleyerek karşı çıktı.
Akşam

 

Kasım 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Ahmet Vefik Alp 
12 Kasım 2002
günü  Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Ahmet Vefik Alp hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz