İnşaatçılar duble
yola sıcak yeni konut projesine soğuk
Yarattığı istihdam, hacim ve döviz girdisi ile Türk ekonomisinin itici güçlerinden
biri olan ve bünyesinde 200'den fazla alt sektörü bulunduran inşaat sektörü,
hükümetin duble yol projesini kaynak bulunması şartıyla desteklerken, yeni
konut projelerine ise biraz temkinli yaklaşıyor.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Şükrü
Koçoğlu, hükümetin açıkladığı yol ve konut projelerinin ekonomiyi
canlandıracağını ancak projelere işlerlik kazandırabilmek için kaynak
sorununun çözümlenmesi gerektiğini belirtti.
Koçoğlu, "15 bin kilometrelik duble yolun maliyeti yaklaşık 22-25
milyar dolar arasındadır. Kaynak sorunu çözüldükten sonra bu proje realize
edilebilir. Diğer ikinci konu ise konut seferberliğidir. Yapılan tespitler ülkemizde
önceliğin konut projeleri olmadığını göstermektedir. Zira, halen satış
bekleyen çok sayıda konut bulunmaktadır. Devletimizin konut ihalesi yerine
arsa tahsisi veya benzeri teşvik yöntemlerini kullanmasının daha uygun yol
olacağı kanaatindeyiz" dedi.
Hükümete rapor
Yeni dönem hükümet çalışmalarında inşaat sektörüne ışık tutması
amacıyla hazırladıkları, "Yeni Dönemde İnşaat Sektörü
Raporu"nu da TBMM üyelerine ve tüm bürokratlara sunduklarını anlatan
Koçoğlu, inşaat sektörünün GSMH içerisindeki payının yüzde 33, sektörün
istihdama katkısının ise yüzde 15 olduğunu belirtti. Koçoğlu, genel bütçeden
yatırımlara ayrılan payın her yıl reel anlamda azalmasının inşaat sektöründe
son yıllarda ciddi bir kapasite daralmasını gündeme getirdiğini ifade etti.
Yatırımların ortalama 5 yıl içinde kendini finanse eder hale gelmesiyle
bütçe üzerindeki yükün azalacağını anlatan Koçoğlu, özellikle bitme aşamasına
gelen yatırımlara ödenek ayrılmasını beklediklerini söyledi. Koçoğlu,
bu sorunları belirleyerek çözüm önerileri içeren ve 1 Ocak 2003 yılında
yürürlüğe girecek 4734 sayılı Kamu İhale Yasası'nın uygulamasına
destek verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye'nin yurtdışı inşaat sektörü envanterini çıkardıklarını
anlatan Koçoğlu, sektörün 51 ülkede 45 milyar dolar tutarında iş hacminin
bulunduğunu belirterek, "Yurtdışında inşaat sanayicilerimiz 1998 yılında
2 milyar 150 bin dolar değerinde 114 projenin yapımını, 1999 yılında ise
yaklaşık 1 milyar dolar değerinde 78 projenin yapımını üstlendi. 2000 ve
2001 yıllarına gelindiğinde ise, projeler sayı ve değer açısından küçülme
gösterdi" dedi.
Koçoğlu, yurtdışındaki potansiyelin artırılması için öncelikle Türkiye'de
sektör temsilcisi kuruluşların ortak işbirliği çalışmalarına ihtiyaç
duyulduğunu söyledi. Koçoğlu, inşaat faaliyetlerinin desteklenmesi için
"Yurtdışı İnşaat Müsteşarlığı"nın hayata geçirilmesi
gerektiği belirtti.
100 katrilyonluk devam eden proje var
Halen 4 bin 414 adet ve 100 katrilyon liralık yatırım projesinin hükümetin
ilgi ve desteğini beklediğini de ifade eden Koçoğlu, "geciken işin en
pahalı iş" olduğunu belirterek, özellikle tarım yatırımlarının
desteklenmesi halinde 2 milyon 500 bin kişiye iş imkanının yaratılabileceğini
vurguladı. Bütçe kaynaklarına ilave olarak proje kredileri şeklinde kaynak
yaratılması gerektiğini belirten Koçoğlu, yap-işlet, yap-işlet-devret
projelerinin ise etkin bir şekilde devreye sokulması gerektiğini kaydetti. Koçoğlu,
"Her yatırım bir inşaatla başlar. Sektörümüz adına ülkemize,
devletimize hizmet vermekten onur duyacağız. Açıklanan Acil Eylem Planı
kapsamında, inşaat sanayii ve inşaat sanayicileri göreve hazırdır"
dedi.
Özkan: Tarifimiz yapılmalı
Uluslararası Müteahhitler Birliği (UMB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Yaşar Özkan da, yatırım planlarının yeniden gözden geçirilmesini ve yatırımlara
ayrılan payın artırılmasını isterken, daha önce yüzde 50 olan keşif artışınının
AK Parti tarafından sıfırlanmasının büyük sıkıntılara neden olacağını
ifade etti. Özkan, "AK Parti reddettiği o maddeyi hayata geçirmek
zorunda. Yoksa kendi başları ağrıyacak. Zaman israfı ve maliyet artışı
istemiyorlarsa 2003 yılında yürürlüğe girecek olan Kamu İhale Kanunu'nun
iş artışları maddesi yeniden düzenlenmeli. Öngörülemeyen durumlar
nedeniyle iş artışlarının ortaya çıkması dünyanın her yerinde oluyor.
Bu yanlışdan dönsünler yoksa, daha sonra onların da başları ağrıyacak"
dedi.
Yeni kanun ile tanım sorununun da aşılmasını beklediklerini ifade eden
Özkan, "Türkiye Müteahhitler Birliği'nin (TMB) 153 üyesi var. Bu
firmaların yüzde 70'i Türkiye'deki ihalelere katılıp proje tamamlamış, yüzde
75'i de dünya çapında projelere imza atmış firmalar. Ancak, Türkiye'de Bayındırlık
ve İskan Bakanlığı'ndan karne alan firma sayısı 91 bin 400. Bunların 15
bininin faaliyette olmadığını düşünsek bile en az 70 binin üzerinde müteahhitlik
karnesi olan firma var. Karnesiz çalışan müteahhitlerle birlikte bu sayı
200 bini geçiyor. Türkiye'de ne bu kadar müteahhiti doyuracak kadar iş, ne
de bütçe var. Buna bir kısıtlama getirmek gerekiyor. Müteahhitlik karnesi
almaya ihtiyaç bile duymayan kişiler Ticaret Odası'na gidip kayıt yaptırabiliyor.
Bu kadar müteahhidi bürokrasi yarattı ve dilediği gibi kullandı" dedi.
"Karne düzeni değişecek"
Yeni İhale Kanunu'na göre bütün bu karnelerin iptal edileceğini ve karne düzeninin
kalkacağını ifade eden Özkan, bundan sonra firmaların geçmişte
bitirdikleri işlerin esas alınacağını söyledi. Müteahhit sayılarının
ideal noktaya indirilmesi, müteahhitliğin doğru bir şekilde tarif
edilmesinin şart olduğunu vurgulayan Özkan, "Müteahhit olmak için mühendis
olma şartı yok. Bu nedenle Ticaret Odası'na kaydını yaptıran herkes müteahhit
oluyor. Müteahhitliğe belli standartlar gerekiyor. Fakülteden mezun olan mühendislere
de hemen imza yetkisi vermek yerine belli projeleri bitirme yartı konması
gerekiyor. Bugün nalbant ya da kasap olan müteahhitler var. Meslekten olmayan
bu kişilerin önlenmesi lazım. Yasa ile `müteahhitlik teknik bir konudur ve mühendislik
kökeni olmayan müteahhitlik yapamaz' denilmelidir" şeklinde konuştu.
Özkan ayrıca, adından `Müteahhit' kelimesini çıkaran İNTES gibi
kendilerinin de Uluslararası Müteahhitler Birliği adını "İnşaat
Sanayicileri Birliği" olarak değiştireceklerini söyledi.
İNTES'in "Yeni Dönemde İnşaat Sektörü Raporu"ndan
Sorunlar:
- Kamu yatırımlarında kaynak yetersizliği
- Kamu İhale Kanunu'na ilişkin sorunlar
- Hak edişlerin geç ödenmesi
- Kamulaştırma sorunları
- Çalışma hayatıyla ilgili sorunlar
- Mevzuatlarla ilgili sorunlar
- Müteahhitlik kavramının belirgin olmaması.
Çözümler:
- "Yurtdışı İnşaat Müsteşarlığı" acilen hayata geçirilmeli.
- Birkaç senede bitirilebilecek seviyeye gelmiş sulama projeleri ve sulama
barajları acil olarak bitirilmeli.
- Sektörlerarası ödenek kaydırması ile projeler desteklenerek
tamamlanmalı.
- İhalesi yapılmış yatırımlar kısa sürede bitirilmesi için dış
kaynak yaratılmalı.
- Halen ihalesi yapılmış işlerden, idarece uygun görülenlerin, az da
olsa inşaat sanayicisine tazminat ödenerek tasfiyeleri teşvik edilmeli.
- Yabancı sermayeyi engelliyici unsurlar düzeltilmeli, yatırım yapmayı
özendirecek tedbirler getirilmeli.
- Kamu İhale Kanunu'nda iş artışlarına imkan veren bir düzenleme yer
almalı
- Hak edişlerin ödenme yüzdelikleri arttırılması ve daha erken ödenmeli
- Kamulaştırma bedelleri ödenmeli
- KDV oranı yüzde 18'den yüzde 12'ye indirilmesi, yatırım ödeneklerinin
yüzde 6 oranında artışı, yatırımların hızlanmasında önemli bir kaynak
yaratacaktır.
Dünya
|