Türkiye, Philips'in dünya armatür
merkezi oldu
Philips
Aydınlatma, Türkiye'yi aydınlatma armatürü üretim üslerinden biri haline
getirdi. Philips, Bulgaristan, Arnavutluk ve Türk Cumhuriyetleri'ni de 5 sene içinde
30 milyon dolarlık armatür ihraç edecek olan Türkiye'ye bağladı.
Türkiye, dünyanın en büyük aydınlatma kuruluşlarından Philips'in
armatür üssü oldu. 94 yılından itibaren aydınlatma armatürlerinin üretimine
ağırlık veren Türkiye geçtiğimiz yıldan itibaren tüm dünyaya sanayi,
ofis, mağaza, yol, hastane, stadyum, tünel gibi alanlarda kullanılan armatür
ihraç etmeye başladı. 5 sene içinde 30 milyon dolarlık armatür ihraç
etmeyi hedefleyen Türkiye'ye Philips, ‘Uluslarası Üretim Merkezi’ yetkisi
verdi. Philips ayrıca Bulgaristan, Arnavutluk ve Türki Cumhuriyetleri de Türkiye'ye
bağladı.
Philips Türkiye'nin Aydınlatma Yürütme Komitesi Başkanı ve Armatür
Pazarlama Satış Müdürü Özkan Şengil, 94 yılından itibaren aydınlatma
armatürlerinin uluslarası üretim merkezi olma yoluna başlarını koyduklarını
belirterek, ‘‘Biz sürekli Türkiye'yi anlatıp, pozitif yönlerini ortaya
koyduk. Ardından kalite ve fiyat avantajını da sunarak bunu ispatladık’’
dedi.
Önemli testten geçtik
Philips'in ilk etapta kendilerine Bulgaristan, Arnavutluk ve Türki
Cumhuriyetlerini bağladığını söyleyen Şengil, ‘‘1.5 sene Türkiye ve
bu pazarların armatür ihtiyacını karşılayarak önemli bir testten geçtik.
Geçn seneden itibaren de ilk etapta Avrupa ülkelerine ve ardından tüm dünyaya
yöneldik’’ diye konuştu.
Philips Armatürlerini üreten Türkiye dışında bir kaç ülke daha olduğunu
hatırlatan Şengil şöyle konuştu: ‘‘Ancak kalite ve fiyat avantajımız
sayesinde en büyük üretim merkezi olmayı amaçlıyoruz. Şu an için birçok
üründe tek üretim merkezi konumundayız. Bu ürünlerin sayısını artırmayı
amaçlıyoruz. 5 sene içinde 30 milyon doları ihracat olmak üzere toplam 50
milyon dolarlık ciro hedefliyoruz. Çin'e bile armatür ihraç etmeye başladık.’’
500 farklı ürün
Şengil, Türkiye'de 10 segmente 500'ün üzerinde ürün ürettiklerini ve her
üç ayda ürünlerin yenilendiğini kaydederek ‘‘Biz Türk ürünlerinin
kalitesini ispatladık. Türkiye'de bizle çalışan yan sanayinin de gücü
arttı ve artmaya devam edecek. Yan sanayii ile birlikte şu an 3 bine yakın kişiye
istihdam sağlıyoruz. Kapasitenin artmasına paralel olarak bu sayının da
artmasını amaçlıyoruz’’ dedi.
‘Biz Türk Philips olarak armatür değil çözüm üretiyoruz’ diye konuşan
Şengil, isteyenler ücretsiz proje desteği verdikleri kaydetti. Şengil,
‘‘Örnek olarak bir ofiste kurulacak aydınlatma sisteminin nasıl kullanışlı
ve tasarruflu olacağına yönelik çözümler sunarak, gereksiz enerji sarfiyatını
ortadan kaldırıyoruz’’ dedi.
Türkiye'de genel enerji kaybının çok büyük olduğunu kaydeden Şengil
şunları söyledi:
‘‘Türkiye'de devlet ihale sistemiyle bir sorunumuz var. Ucuz olsun diye
iki üç günde bozulan, bakımı yapılamayan armatürler kullanılıyor. Bu
alanda karar verici insanlara yetki tanınması gerekiyor. Bizim verdiğimiz
armatürlerle tasaruf sağlanıp güç kayıpları minimize edilebilir. Biz tüm
ürenlerimize 5-7 sene garanti ve bakım onarım desteği veriyoruz. Türkiye'de
büyükşehirlerin dışında Anadolu'da enerji kullanımı ve sarfiyatı
konusunda büyük sorun var. Ana yollarda bile aydınlatma bulunmuyor. Mevcut
armatürler tamirat görmediği için çalışmıyor ve büyük bir kaynak çöpe
atılıyor.’’
Türkiye'de pazarın yüzde 22'sine sahip olduklarını söyleyen Şengil,
pazar büyüklüğü hakkında ise şu açıklamayı yapıyor: ‘‘Kriz öncesinde
yani 2000 yılında Türkiye aydınlatma armatürleri pazarının büyüklüğü
80 milyon dolardı. Bugün krizin de etkisiyle bu oran 50 milyon dolara gerilemiş
durumda. Bu düşüşte devletin tüm satın almalarının durması da etkili
oldu. Diğer taraftan bizim en büyük müşterilerimiz şu an Güney'de. Turizm
bölgeleri enerji tasarrufuna daha fazla önem veriyor.’’
Kaleci Rüştü gözünün altına boya sürmesin
Türkiye'de stadyumlarda kullanılan aydınlatma sistemlerinin bazılarının sağlıklı
olmadığına değinen Özkan Şengil, ‘‘Fenerbahçe kalecisi Rüştü'nün
gözlerinin altına siyah boya sürdüğünü görüyoruz. Bu tamamen aydınlatma
sisteminin sağlıklı olmamasından kaynaklanıyor. Rüştü sağlıksız aydınlatmanın
meydana getirdiği yansımadan korunmak için bu boyayı sürüyor’’dedi.
Bunu önleyebilecek sistem ve ürünlere sahip olduklarını kaydeden Şengil,
‘‘Biz insan elinin değmediği aydınlatma sistemlerini stadyumlara
kurabiliriz. Bu sayede hem tasarruf sağlanır hem de sağlıklı bir aydınlatma
elde edilebilir’’ diye konuştu.
Kendimizi Türkiye'ye adadık
Türkiye'yi ziyaret eden Philips Tüketici Ürünleri Bölümü Başkan Yardımcısı
Rudy Provoost, Türkiye'ye kendilerini adadıklarını belirterek, ‘‘Biz Türkiye'de
yatırıma devam edip yeni ortaklıklar yapmayı düşünüyoruz’’dedi.
Philips'in ‘Tüketici Deneyimlerine Göre Pazarlama’ adıyla başlattığı
yeni programını tanıtmak için Türkiye'ye gelen Provoost, 5 yıldır karışık
bir dönem yaşayan Türkiye'nin seçimler sonrasında iyi yolda olduğunu
belirtti. Provoost, ‘‘Türkiye'de yeni hükümetin istikrarı sağlayıp,
olumlu ortamları yaratacağını umuyorum. Çok umutluyum ve gelişmeleri
olumlu buluyorum. Türkiye iyi yolda ilerliyor’’dedi.
Provoost şöyle konuştu: ‘‘İstikrar hem Türkiye için hem de bizim
burda iş yapmamız için çok önemli. Biz Türkiye'ye kendimizi adamış
durumdayız. Türkiye bizim için çok büyük fırsatlar yaratıyor. Bu yüzden
Türkiye'de yatırım yapmaya devam ediyoruz ayrıca ortaklık için kulağımız
ve gözümüz açık.’’
Türkiye'nin global ekoniminin bir parçası olması için Avrupa Birliği'nin
en önemli adımlardan biri olduğunu kaydeden Provoost, AB'nin Türkiye'nin
ekonomik ve siyasi koşullarının gelişmesine katkıda bulanmak için çok önemli
olduğunu söyledi. Provoost, Türkiye'yi Avrupa'nın her hangi bir ülkesi gibi
gördüklerini belirtti.
Hürriyet
|