reklam

16 Aralık 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

50 yıl önce söktüğümüz rayların onda birini yapamadık

Dünyanın büyük kentleri 1960’larda var olan raylı sistemlerini revize edip kullanırken, Türkiye’dekilerin büyük bölümünün söküldüğü ortaya çıktı. Sadece İstanbul’da 1914’te 130 kilometre uzunluğunda raylı sistem vardı. Bugünkü hattın uzunluğu ise 38 km.
Büyük şehirlerde ulaşım probleminin çözümü için raylı sistemlerin geliştirilmesi öngörülürken, 50 yıl önce var olan raylı sistemlerin iptal edildiği ve rayların söküldüğü ortaya çıktı.

İstanbul, İzmir, Konya gibi büyük illerde 1900’lü yıllarda faaliyet gösteren atlı ve elektrikli tramvaylar, Cumhuriyet döneminde lastik tekerlekli araçların çıkmasıyla birlikte gözden çıkarıldı. Büyük şehirlerin raylı sistemleri geliştirmek için seferber olduğu günümüzde ise 50 yıl önceki ray uzunluğunun onda birine ulaşılamadı. İstanbul, 1950’li yıllarda 130 kilometrelik raylı hatta sahipti. Şu an ise sadece 38 kilometrelik bir hat var. Konya’da 1917’deki 30 km’lik hattan bugüne 18 km’lik bir hat kaldı. İzmir’de 1914 yılında 50 km. uzunluğunda olan raylı sistem bugün 11 km.. Eskişehir’de raylı sistem çalışmaları 1916 yılında başladı. 2002 yılında ulaşılan sonuç: 14 kilometrelik bir hat.

1960’larda dönemin yerel yöneticileri ‘demode olduğu gerekçesiyle’ raylı sistemlerin kaldırılması yönünde kararlar alırken, Paris, Londra ve Moskova gibi dünya kentlerindeki aynı sistem uzun yıllar muhafaza edildikten sonra revize edilerek kullanıldı. Bugün bu kentlerin her birinde metro ve tramvay uzunlukları 200 kilometreyi geçiyor.

İstanbul Elektrik Tramvay Tünel (İETT) Genel Müdürü Rıdvan Aslan, bir devlet kurumunun raylı sisteme karşı çıkmasını anlayamadığını belirtirken, bugün 50 yıl önce yapılan hataların acısını çektiklerini söyledi. Aslan, Türkiye’nin 1950’li yıllarda ‘tarihi bir hata’ yaptığını kaydetti. Rakamlar da Aslan’ı teyit ediyor. 2002 yılı değerleriyle 1 kilometrelik tramvay hattı için 2,5 milyon dolar harcanıyor. Metro hattı söz konusu olduğunda ise kilometre başına harcanan miktar en az 6 milyon dolar. Sadece İstanbul’da 50 yıl önceki mesafeye ulaşabilmek için için en az 300 milyon dolar gerekiyor.

1966’da kaldırılmaya başlandı

Türkiye’deki konuyla ilgili en ilginç olay 1950’lerde 130 kilometre uzunluğunda raylı sisteme sahip olan İstanbul’da yaşandı. 1955’te 270 araca ulaşan İstanbul tramvayı yılda 103 milyon yolcu kapasitesine ulaştı. Ancak bu tarihten itibaren minibüs ve taksilerin artmasıyla gözden düşmeye başlayan raylı sistemler 1961’de Avrupa yakasından kaldırılmaya başlandı. 13 Eylül 1966 tarihinde ise dönemin İstanbul Belediye Başkanı Haşim İşcan talimat vererek İETT Genel Müdürü Saffet Gürtav’a ‘İstanbul’daki bütün rayların sökülmesi’ kararını aldırttı. Böylece Dersaadet Tramvay Şirketi’nin 1869’da atlı tramvaylarla başlattığı İstanbul’un raylı sistem macerası bitmiş oldu. İstanbul’da bugün sadece 11 kilometre tramvay, 27 kilometre de metro olmak üzere 38 kilometre uzunluğunda raylı sistem bulunuyor. 130 kilometrelik tramvay hattından geriye kalan ise Taksim–Tünel arasında ‘Nostaljik Tramvay’ olarak kullanılan 2 kilometrelik hat. 38 kilometrelik metro ve tramvay hattı ise 90’lı yıllarda yapıldı. 130 kilometrelik tramvay hattının bugünkü İstanbul trafiğini büyük ölçüde rahatlatacağı belirtiliyor.

Araştırmacı Dr. Sertaç Kayserilioğlu’nun ‘Dersaadet’ten İstanbul’a Tramvay’ isimli eserinde tramvay hatlarının iptal gerekçeleri şöyle sıralanıyor: “Süratinin az, bakım masraflarının çok olması. Yeni vagon alınıp hat açılamaması. Motorlu taşıtlar için seyir ve istikamet engeli çıkarması. Güzergahının sabit olması ve lastik tekerlekli araçlara göre daha sarsıcı olması. Katenar sistemli (boynuzlu) olduğu için görüntüyü bozması.” Kayserilioğlu’nun eserinde tramvay hatlarının iptalinden sonra devreye lastik tekerlekli troleybüslerin girdiği belirtiliyor.

"Keşke raylar sökülmeseydi.."

Bugün 50 yıllık hatayı telafi etmek için büyük paralar harcadıklarını ifade eden İETT Genel Müdürü Aslan, şunları söyledi: “Keşke raylar hiç sökülmeseydi, günün şartlarına göre araçlar yenilenebilirdi. Aynı altyapı bugün bile kullanılabilir, Avrupa’da bunun çok örneği var. Şu anda 1 kilometrelik tramvay hattı için 2,5 milyon dolar harcıyoruz. İstanbul’da 50 yıl önceki mesafeye ulaşabilmemiz için en az 300 milyon dolar gerekiyor, tabii bir de zaman.”

Diğer illerde tramvaylar..

İzmir’de ise tramvay kullanımı 1884 yılında başladı. Konak–Göztepe, Konak–Karşıyaka ve Halkapınar ile Kordonboyu’nda kullanılan atlı tramvaylar İstanbul’da olduğu gibi 1914’ten sonra elektrikli tramvaya dönüştürüldü. İzmir’deki atlı tramvayın 50 kilometreyi geçtiği tahmin ediliyor. İstanbul tramvayının akıbetini İzmir tramvayı daha önce yaşadı. 1954 yılında tramvay seferlerine son verilirken daha sonra da raylar söküldü. Bugün İzmir’de Bornova–Üçyol arasında çalışan sadece 11,5 kilometre uzunluğunda hafif metro hattı bulunuyor.

1917’de Konya valiliği yapan Sadrazam Avlonyalı Ferit Paşa da Selanik’te elektrikli tramvay devreye girince oradaki atlı tramvayı Konya’ya naklettirdi. Atlı tramvay Atatürk anıtından sonra Gazi Lisesi’nden geçerek eski Park Sineması’na ulaşırdı. Hükümet Konağı’ndan hareket eden ikinci tramvay ise Sultan Selim Camii’ne kadar gidiyordu. 30 kilometreyi aşan atlı tramvayın Konya macerası da çok sürmedi; 1930’a kadar yolcu ve yük taşıyan tramvaylar bu tarihten itibaren kaldırıldı. Bugün Konya’da Alaaddin–üniversite kampusu arasında sadece 18,5 kilometrelik tramvay hattı bulunuyor.

Eskişehir’de ise 12 Ağustos 1916’da elektrikli tramvay hatları kurmak ve şehri aydınlatmak amacıyla Eskişehir Milli Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi kuruldu. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sürecine girmesi bu çalışmaların yarım kalmasına yol açtı. Sonraki dönemlerde de bu şehirde raylı sistemle ilgili herhangi bir gelişme yaşanmadı. Eskişehir’de geçen yıllarda açılan tramvay hattının uzunluğu ise sadece 14 kilometre.

Raylı sistem ile ilk kez 1996 yılında tanışan Ankara’da ise bugün Kızılay Batıkent arasında sefer yapan 8,7 kilometre uzunluğundaki hafif metro hattı ile Dikimevi Aşti arasında çalışan Ankaray raylı sistemi bulunuyor.
Zaman

 

Aralık 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31
diğer aylar için tıklayın

Platform

'Mimarlık Eğitiminin Değişen ve Değişmeyen Yüzü' nü tartışıyoruz.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 17 Aralık'da Deneme Bilim Merkezi' nde davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Necati İnceoğlu
Konuşmacılar:
Aydan Balamir, Bilge Işık, Aykut Köksal, Hakkı Önel, Zülküf Güneli


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz