reklam

14 Ocak 2003 Salı
Ana Sayfa
>
Haberler

Ankara'da yapılması düşünülen katlı kavşaklarlar 

Ankara Büyükşehir Belediye meclisi, 1994'te onaylanan Ankara Ulaşım Ana Planı'na aykırı olarak kent bütününe 22 tane daha katlı kavşak yapılması kararı aldı. TMMOB Şehir Plancıları Odası endişelerini yaptıkları basın açıklaması ile dile getirdi.

"Kamu kaynakları, yani ödediğimiz vergiler ne yazık ki savurganca harcanmaya devam ediliyor. Dünyada terk edilmiş geleneksel ulaşım politikaları ısrarla uygulanmak isteniyor. Toplu taşıma yerine bireysel ulaşımı özendiren yaklaşımlar sonucu çevre kirliliği, kazalar, mekansal sorunlar ve trafik sorunları katlanıyor. Üstelik kavşaklardan ikisi, arkeolojik ve kentsel sit alanı olan Ulus'un kentsel dokusunun bozulmasına yol açacak yerlerde planlanıyor!

'Çağdaş ulaşım politikalarının temel ilkesi, araç taşımak değil, insan taşımaktır.' Bugün, gelişmiş ülkelerin büyük kentlerinde bu yaklaşım dikkate alınmakta ve toplu taşıma sistemleri geliştirilmektedir. Bunun için otobüs özel yolları ve şeritleri oluşturulmakta; metro - tramvay gibi çağdaş ulaşım sistemleri hayata geçirilmekte, ayrıca özellikle kentin merkezi bölgelerine otomobille geliş kısıtlanmaktadır.

Ankara'da bugün uygulanmakta olan sistem ise, kentin bütününü gözetmeyen, noktasal çözümlere dayalı, gelişmiş ülkelerde 40 yıl önce terk edilmiş olan "geleneksel yaklaşım" adı verilen ulaşım politikasıdır. Katlı kavşak yapımıyla bir noktada yaratılan serbest akım, talebi artırarak diğer bir kavşakta daha fazla tıkanıklılığa yol açmakta, yani trafik tıkanıklığı bir kavşaktan diğerine ötelenmektedir. Ankara'da da bu genel kural değişmemiş, yapılan katlı kavşaklar ancak kısa süreli bir rahatlatma yaratmış ve yol üzerindeki bir sonraki kesişimde daha fazla tıkanıklığa yol açmıştır. Akay Kavşağı'nın yapımından sonra, Kavaklıdere ve Kızılay kavşaklarında oluşan tıkanıklıklar, bugüne kadar söylediklerimizi doğrular niteliktedir. Bu yanlış sistem, 'insan değil makine taşımayı' amaçlamaktadır.

Belediye yönetimince toplu taşımacılıktaki sorunların giderilmesi için çaba sarf edilmemekte, öncelikle otomobillerin sorunlarının çözümü hedeflenmektedir. İlk bakışta otomobil sahiplerinin lehine görünse bile, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin uyguladığı politikalar, gündelik yaşamında otomobili çok sık kullanmak zorunda olanların aleyhine sonuçlar yaratmaktadır. Çünkü, kaynakların, sadece bireysel ulaşım talebi için harcanarak toplu taşıma sistemlerinin hızı, konforu ve yaygınlığının artırılması için yatırımların yapılmaması sonucu bu sistemlerin cazibesini yitirmesi, normalde işe gidiş gelişlerinde toplu taşımayı tercih edebilecek kişileri bile otomobil kullanmaya yönelterek taşıt trafiğini artırmakta, bu da kısıtlı ulaşım altyapısı içinde ne kadar kavşak yapılırsa yapılsın trafik sorunlarını çözememektedir. Toplu taşımayı kullanan yolcuların azalması sonucu kamu toplu taşımacılığının işletme verimliliği azalmakta, zarar gerekçesi ile toplu taşıma ücretlerine zam yapılması! gündeme getirilmektedir.

Yapılan katlı kavşak ve ulaşım altyapıları nedeniyle kentin dokusu bozulmakta, yayaların kullandığı hemzemin geçitler kaldırılmakta, otomobil kullanım oranının yükselmesi nedeniyle benzin tüketimi, enerji kullanımı, hava kirliliği, trafik kazaları, ulaşım maliyeti ve otopark sorunları katlanarak artmaktadır. Kentimiz yollar ve kavşakların hakimiyetine girmekte; toplu taşıma ve yaya ulaşımı gibi diğer hareket biçimleri sürekli dışlanan taraf olmaktadır.

Bugüne kadar yapılan ve yapımı için Kasım ayında karar alınan yeni katlı kavşaklar, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Ulaşım Planlama birimince hazırlanan ve 1994'te onaylanan Ankara Ulaşım Ana Planına da aykırı olup, bu planda öngörülen "toplu taşımacılığın geliştirilmesi" hedef ve ilkelerinin tamamen dışında uygulamalardır. Bugüne kadar Ulaşım Ana Planı'nda öngörülen otobüs öncelikli şeritlerin ayrılması ve Ulus ve Kızılay'ın yaya öncelikli düzenlenmesi için çalışmalar yapılmamıştır. 1998 yılında Belediye tarafından yaptırılan Ankara Trafik ve Ulaşım İyileştirme Etüdü planında bulunan otobüs sisteminin hızının ve etkinliğinin artırılmasına yönelik öneriler de yine uygulanmamıştır. Bu bilimsel çalışmalar, konusunda yetkin şehir plancıları ve ulaşım uzmanları tarafından hazırlanmıştır; ancak ne yazık ki Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetimi, bilimselliği önemsemediği için bu planları rafa kaldırmıştır. En vahim yan ise, ulaşım planlamasına ait bu tip kararlar alınırken, belediye bünyesinde bulunan ulaşım uzmanı ve plancıların görüşlerine başvuru gereği bile duyulmamaktadır.

Yapılması için karar alınan 22 kavşaktan ikisi Ulus ve Hergelen Meydanı Kavşakları olup bu alanlar kentsel sit alanıdır. Cumhuriyet dönemi sivil mimarlık örneklerinin yoğunlaştığı bölgeler olup, ayrıca Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemi çok önemli tarihi kalıntıların olduğu Ulus Arkeolojik Sit Alanının çevresidir. Eğer bu katlı kavşaklar yapılacak olursa, tarihsel değerlerimiz, geriye dönüşü imkansız biçimde tahrip edilecektir. Kaldı ki Ulus, esasında, trafiğin sınırlandırılması ve yaya öncelikli düzenlenmesi gereken bir bölgedir.

Ayrıca, yapılacak bu kavşaklar için yine vergilerimizle yarattığımız trilyonlarca liralık kamu kaynağı savurganca harcanacaktır. Akay katlı kavşağı için bugünkü fiyatlarla, harcanan para 50 trilyonun üzerindedir. Tek kavşak için harcanan bu parayla, Ankara'nın tüm kamu taşımacığı otobüslerini yenilemek ve trafiği çok daha akılcı çözümlerle yönetmek mümkündür.

Belediye yönetimi trafik sorununu sadece şoför mahali içinden gören ve ne bilimsel, ne de kentin yaşanabilirliğini gözeten anlayışlardan artık vazgeçmelidir. Büyükşehirler için taşıt ulaşımı, kendi başına bir amaç olamaz. Kentin yaşanabilirliği, sürdürülebilirliği ve cazibesi çok daha önemlidir. Toplu taşım, kentlerimizin mekansal sınırlılığı, kamu kaynakları ve artan nüfus gerçekliğinde kent içi ulaşımda ucuz, verimli ve akılcı tek çözümdür."

Ankara Büyükşehir Belediye yönetimin, aynı sorunları yaşamış ve katlı kavşakların çözüm olmadığını görmüş olan batılı ülkelerin çoktan terk ettiği bu yaklaşımlardan vazgeçmesini umuyoruz. Toplu taşımacılığı geliştirmeye yönelik 'bilinen' çağdaş yaklaşımları uygulamasını, kent içi yolculukların %30'unu oluşturan yaya ulaşımını önemsemesini ve yaya haklarını gözeten uygulamalar yapmasını talep ediyoruz. Dile getirdiğimiz bu yaklaşımlar, Belediye tarafından çeşitli zamanlarda hazırlanmış ancak, şu anda uygulanmayan Ulaşım Etütlerinde fazlasıyla vardır. Çağdaş yaklaşımların uygulanabilmesi için ihtiyaç olan tek şey, planlamayı, bilimselliği ve kentin yaşanabilirliğini önemseyen bir belediye yönetimi anlayışıdır."
Arkitera

 

Ocak 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05
06 07 08 09 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Platform

"Güncel Basın ve Mimarlık"  tartışılıyor.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 06 Şubat'ta İTÜ Mimarlık Fakültesi 109 No'lu Salon' da davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Korhan Gümüş
Konuşmacılar: Serhan Ada, Behiç Ak, 
İhsan Bilgin, Tan Oral

Lamp 83' ün katkılarıyla

 

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz