Yeni İkiz Kuleler: mimari ile insanı
anlatmak
Mimarlık, sıradan taş üstüne taş koymanın ötesinde, duygu sanatlarından
biri. Tüm bu duygu ve düşünceler, yeni binada nasıl şekillenecek?.. İşte,
ustalık da burada.
Umut Anıtı... Kahramanlar Parkı... Işığın Dansı... 11 Eylül Alanı...
Adı, büyük olasılıkla bunlardan biri. 11 Eylül'de tarihin en büyük terör
eylemlerinden biri sonucunda yıkılan New York'taki Dünya Ticaret Merkezi ya
da İkiz Kuleler yerine yapılması öngörülen bina üzerine, şu sıralarda
yoğun tartışma var. Ortaya atılan görüşlere göre:
Yeni bina öyle bir mimariyle işlenmeli ki, günümüzün ve geleceğin birçok
sorusu, bu mimari stilde yanıtını bulmalı!.. Örneğin, binayı her gören,
terör eylemini anımsamalı!.. Binaya adım attığı anda, terörle yaşamını
yitirenleri düşünmeli!.. Terördeki trajediyi!.. Ama bir yandan da, teröristin
çılgınlığıyla, kendisini ve ait olduğu kimliği nasıl yerle bir etmiş
olduğunu!..
Kimse unutmamalı
Öyle bir sembol taşımalı ki, dünyada hiç kimse terör eylemlerini hiçbir
zaman unutmamalı!.. Ama, aynı zamanda geçmişle gelecek arasında köprü
kuran bir mimari olmalı ki, nedeni ne olursa olsun, dünyadaki kriz ve çatışmalar
akıldan hiç çıkmamalı!.. Ülkeler arasındaki, ırklar arasındaki çatışmaların
insanları, nasıl etkilediği hep göz önünde bulunmalı!..
Mimari stil, bireyi ön plana çıkarsın!.. Bireyin önemini vurgulasın!..
Mimari, acıları unutmadan, geleceğe, umuda yelken açsın!..
Kısaca, binaları gören herkes, daha ilk anda, tüm bu duygularla sarsılsın!..
Mimarlık, sıradan taş üstüne taş koymanın ötesinde, duygu sanatlarından
biri. Tüm bu duygu ve düşünceler, yeni binada nasıl şekillenecek?.. İşte,
ustalık da burada. Önce, teröre inat, yeni bina ya da binalar, çünkü
yenisi de İkiz Kule oluyor, teröre inat, bulutları delmeli!.. Öngörülen yükseklik,
541 metre. Yıkılanların yüksekliği 417 metre. Yenisi 110 kat. Ama, 70.
kattan itibaren, büroların yerine, bahçeler ve başka alanlar öngörülüyor.
Yapımda kullanılacak malzeme, günün her saatinde binaya vuran ışığa göre
ayarlanıyor. Şu saatte vuran ışık, bu gölgeyi yaratıyor ve o gölge
insanlara şu şu kavramları çağrıştırıyor.
Yapılması düşünülen yeni İkiz Kuleler, büro v.s. gibi hizmet amaçlı
olmanın çok ötesinde, kavramlar dansı!..
Bin şey anlatmak
Tıpkı, geçmişte yapılan başka bazı binalar gibi. Örneğin,
Manchester'daki Savaş Müzesi gibi. Ya da Berlin'deki Yahudi Müzesi gibi. Bu
binalarda kullanılan mimari stil de, o müzelerin amacını vurguluyor. Daha müzeye
girmeden, mimari, müzeyi dışardan anlatmaya başlıyor!.. Acılar, anılar,
beklentiler ve tarihin belgeleri müzenin içinde. Ama, dışardan bakıldığında,
insan kendini, içerde ne göreceğine hazırlıyor.
Bu bir üslup. Batı'nın olayları ele alış üslubu. Bir kültürün ürünü.
Bir bakış tarzı. Bir tepki. Ve bütün bunların toplamı.
Bir bina ile, bin şeyi anlatma yöntemi. Kavramları insanlara ezberletme
refleksi. Türü ne olursa olsun, sanatın sanat için değil, insan için olduğunu
kanıtlama iddiası.
New York'ta Şubat ayı içinde, çeşitli projelerden birine karar
veriliyor. Hangisinde karar kılınırsa kılınsın, tek bir sonuç var:
Bina insanlaşıyor!..
Hürriyet - Yalçın Doğan
|