reklam

03 Şubat 2003 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Yeni İkiz Kuleler: mimari ile insanı anlatmak

Mimarlık, sıradan taş üstüne taş koymanın ötesinde, duygu sanatlarından biri. Tüm bu duygu ve düşünceler, yeni binada nasıl şekillenecek?.. İşte, ustalık da burada.

Umut Anıtı... Kahramanlar Parkı... Işığın Dansı... 11 Eylül Alanı...
Adı, büyük olasılıkla bunlardan biri. 11 Eylül'de tarihin en büyük terör eylemlerinden biri sonucunda yıkılan New York'taki Dünya Ticaret Merkezi ya da İkiz Kuleler yerine yapılması öngörülen bina üzerine, şu sıralarda yoğun tartışma var. Ortaya atılan görüşlere göre:

Yeni bina öyle bir mimariyle işlenmeli ki, günümüzün ve geleceğin birçok sorusu, bu mimari stilde yanıtını bulmalı!.. Örneğin, binayı her gören, terör eylemini anımsamalı!.. Binaya adım attığı anda, terörle yaşamını yitirenleri düşünmeli!.. Terördeki trajediyi!.. Ama bir yandan da, teröristin çılgınlığıyla, kendisini ve ait olduğu kimliği nasıl yerle bir etmiş olduğunu!..

Kimse unutmamalı
Öyle bir sembol taşımalı ki, dünyada hiç kimse terör eylemlerini hiçbir zaman unutmamalı!.. Ama, aynı zamanda geçmişle gelecek arasında köprü kuran bir mimari olmalı ki, nedeni ne olursa olsun, dünyadaki kriz ve çatışmalar akıldan hiç çıkmamalı!.. Ülkeler arasındaki, ırklar arasındaki çatışmaların insanları, nasıl etkilediği hep göz önünde bulunmalı!..

Mimari stil, bireyi ön plana çıkarsın!.. Bireyin önemini vurgulasın!.. Mimari, acıları unutmadan, geleceğe, umuda yelken açsın!..

Kısaca, binaları gören herkes, daha ilk anda, tüm bu duygularla sarsılsın!..

Mimarlık, sıradan taş üstüne taş koymanın ötesinde, duygu sanatlarından biri. Tüm bu duygu ve düşünceler, yeni binada nasıl şekillenecek?.. İşte, ustalık da burada. Önce, teröre inat, yeni bina ya da binalar, çünkü yenisi de İkiz Kule oluyor, teröre inat, bulutları delmeli!.. Öngörülen yükseklik, 541 metre. Yıkılanların yüksekliği 417 metre. Yenisi 110 kat. Ama, 70. kattan itibaren, büroların yerine, bahçeler ve başka alanlar öngörülüyor.

Yapımda kullanılacak malzeme, günün her saatinde binaya vuran ışığa göre ayarlanıyor. Şu saatte vuran ışık, bu gölgeyi yaratıyor ve o gölge insanlara şu şu kavramları çağrıştırıyor.

Yapılması düşünülen yeni İkiz Kuleler, büro v.s. gibi hizmet amaçlı olmanın çok ötesinde, kavramlar dansı!..

Bin şey anlatmak
Tıpkı, geçmişte yapılan başka bazı binalar gibi. Örneğin, Manchester'daki Savaş Müzesi gibi. Ya da Berlin'deki Yahudi Müzesi gibi. Bu binalarda kullanılan mimari stil de, o müzelerin amacını vurguluyor. Daha müzeye girmeden, mimari, müzeyi dışardan anlatmaya başlıyor!.. Acılar, anılar, beklentiler ve tarihin belgeleri müzenin içinde. Ama, dışardan bakıldığında, insan kendini, içerde ne göreceğine hazırlıyor.

Bu bir üslup. Batı'nın olayları ele alış üslubu. Bir kültürün ürünü. Bir bakış tarzı. Bir tepki. Ve bütün bunların toplamı.

Bir bina ile, bin şeyi anlatma yöntemi. Kavramları insanlara ezberletme refleksi. Türü ne olursa olsun, sanatın sanat için değil, insan için olduğunu kanıtlama iddiası.

New York'ta Şubat ayı içinde, çeşitli projelerden birine karar veriliyor. Hangisinde karar kılınırsa kılınsın, tek bir sonuç var:

Bina insanlaşıyor!..
Hürriyet - Yalçın Doğan

 

Şubat 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Abdurrahman Hancı  
04 Şubat 2003 
günü  Diyalog bölümümüze konuk olacaklar.

Abdurrahman Hancı ile ilgili Forum'da başlayan tartışmaya katılmak için tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz