reklam

17 Şubat 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Mesleme'nin Arap Camisi

İstanbul'un fethinden sonra bir süre daha kilise olarak kalan bina, 1475'te camiye çevriliyor ve Galata Camisi adını alıyor... 1492'de İspanya'dan kovulan Endülüs Arapları İstanbul'da Perşembepazarı'na yerleşince eski kilisenin adı bu kez Arap Camisi oluyor...

Perşembe'nin ''Per'' i ve Pazar'ın ''Pa'' sından ''Perpa'' adıyla Kasımpaşa ile Çağlayan arasında hırdavatçılar ve nalburlar için tek binada 4 bin 500 dükkânla Türkiye'nin en büyük ticaret merkezi yapılmış olsa da Karaköy ile Azapkapı arasındaki Perşembepazarı, Perpa'ya gitmeyen hırdavatçılar ve nalburlara ev sahipliği yapmaya devam ediyor...

Hırdavatçıların ve nalburların kuşattığı dar sokaklardan birinin başındaki tabelada ''Arap Camisi'' yazıyor. Sokağı, solmuş kiremit rengiyle büyük bir taş bina kesiyor. Üç kat pencereli, dikdörtgen planlı, üstü çatılı bir bina...

Burası Arap Camisi... Kapısında ''0717'' yılında yapıldığı yazıyor... Sıfır özellikle yazılmış; ola ki başındaki rakam silinmiş de ''1717'' sanılmasın diye...

Minare değil çan kulesi
Caminin, minaresi avluya giriş kapısının üstünden yükseliyor... Alışılmadık bir minare... Kare planlı bir kule... Tepesi ahşap... Ahşap kısımda kepenkli pencereler... En üstte külah...

Külahı kaldırın; pencerelerin kepenklerini çıkarın...

Tepeye bir çan koyun...

Alın size, bir kilisenin çan kulesi...

Ama burası cami...

Hem de 0717 yılında İstanbul'u fethe gelen Arapların yaptığı bir cami...

İyi de caminin şekli şemali pek camiye benzemiyor...

Benzemese de tarihle inatlaşma pahasına dış kapılardan birinde camiyi Mesleme' nin yaptırdığı yazıyor...

Mesleme... Emevi Halifesi Süleyman İbni Abdülmelik' in kardeşi... 710 yılında Süleyman tahta çıkınca Mesleme, Irak valisi olup Anadolu cephesinin komutanlığını üstleniyor... 717 yılında İstanbul'a; Cenevizlilerin elindeki Galata'ya kadar geliyor... Bizans'ı almak istiyor ama başaramıyor... Geri dönüyor... Şaman Kazaklar ve Türklerle savaşıyor... 742 yılı gibi Suriye'de ölüyor.

İşte bu adama Galata'nın göbeğinde bir cami yaptırılmış oluyor!

Adam sanki Konstantiniyye'yi almaya değil, Galata'ya cami yaptırmaya gelmiş; işi gücü bırakıp taş yontturmuş, duvar ördürtmüş... Galata'dakiler de müteahhit Arapları seyretmiş...

Büyük yutturmaca...

Arap Camisi, Arapların bile farkında olmadığı sonradan olma bir cami... Binanın ilkin, Aya Eirene adına yapılmış Bizans kilisesi olduğu sanılıyor...

Aya Eirene adına değilse bile bazı duvar kalıntıları bir Bizans kilisesinin varlığını gösteriyor...

Dominiken tarikatı
Ve 8. yüzyılda Araplar değil 13. yüzyılda Bizans'ı fetheden Latinler, eski kilisenin temelleri üzerine yeni bir kilise inşa ediyor... San Paola Kilisesi...

Haçlılar, Constantinapolis'te Latin İmparatorluğu'nu kurarken Galata da Cenevizlilerin yönetiminden Venediklilere geçiyor... İstanbul, Katolik dünyasının egemenliğinde... Ortodoks Bizans, İznik'te sürgünde...

Latin İmparatorluğu yıkıldığında Bizans İmparatoru Galata'daki Venediklileri kovuyor; Galata'daki ticaret kolonisini yine Cenevizlilere veriyor... Ceneviz ya da Venedik... Kendi aralarında ticari rekabetleri olsa da sonuçta Roma'daki Papa'ya bağlı Katolik kent devletleri...

Arap Camisi denilen yerdeki San Paola Kilisesi'nin yanına Dominiken tarikatı bir manastır yaptırıyor... İşte bugünkü bina, besbelli kilise-manastırın ta kendisi... Hele şu çan kulesi! Arap Camisi'nin minaresinin Şam'daki Emeviyye Camisi'nin minaresine benzediği söylense de bu bir çan kulesi...

Tarihi binadaki mezar taşları ki, caminin döşemesi altından 20. yüzyıl başındaki onarımda ortaya çıkan armalı taşlar, Cenevizlilere ait... Bu taşlar Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor... Ama avluda, başına Arapça bir ayet yazılmış mezar sanki Mesleme'nin mezarı gibi sunuluyor! Tabii ki değil... Çünkü Mesleme'nin Suriye'de öldüğünü Araplar da biliyor! Bu mezarda kimin yattığı ise önemli değil... Önemli olan mezarın başına Arapça bir yazı yazmak... Mezar, yakın geçmişte rüya ile bulunup, ''Arap Baba'' adında bir meçhule adanmış!

San Domenico Kilisesi
1407'de Papa XII. Gregorius' un yaptığı yardımla kilise-manastır tamir edilerek Dominiken tarikatının kurucusunun adından San Domenico Kilisesi oluyor...

Arap Camisi'nin dış duvarının önünde bir seyyar satıcı muz satıyor... İsteyene kilo ile isteyene tane ile... Bir başka seyyar, kesekâğıdında kuruyemişleri tezgâhına yaymış... İstanbul'da soğuk bir kış günü, sokakta kuruyemiş satmak cesaret işi olsa gerek... Bu havada yemişlerin ne kuruluğu kalır ne kavrukluğu...

Arap Camisi'nin avlusundaki şadırvanın yeni olduğu her halinden belli... Binanın mimarisiyle, şadırvanın mimarisi birbirini tutmuyor... Şadırvan, 19. yüzyıl sonuna doğru II. Mahmut 'un kızı Adile Sultan ve kocası Mehmet Ali Paşa tarafından yaptırılıyor... Tarihi bina bu sırada büyük bir onarım geçiriyor...

San Domenico Kilisesi'nin Arap Camisi'ne dönüşmesine gelince...

1453'te Bizans düştüğünde Cenevizliler de Galata kolonisinin anahtarını dostluk gereği II. Mehmet' e teslim ediyor. Osmanlı Sultanı, kentin en büyük kilisesi Ayasofya'yı camiye çevirirken, Haliç'in öteki kıyısındaki en büyük kiliseye dokunmuyor... San Domenico Kilisesi, 1475'te camiye çevriliyor; adı da Galata Camisi oluyor...

Nerede bunun Arap'ı diye sorarsanız...

Endülüs Arapları gelince...
1492'de Endülüs Arapları İspanya'dan sürülünce İstanbul'a gelip Galata Camisi'nin çevresinde yerleşiyor... San Domenico Kilisesi'nden bozma Galata Camisi'nin adı da Arap Camisi oluyor...

Tarihle alay edilircesine Arap Camisi'nin 0717 yılında Emevi komutan Mesleme tarafından yapıldığı yalanı da Endülüs Arapları sayesinde ortaya çıkıyor...

Caminin içi, dikdörtgen bir alan... Uzayıp gidiyor... Dış cephedeki üç kat pencerelerin aksine içerisi tek kat... Ahşap direkler düzerindeki mahfiller, ara kat oluşturuyor... Mihrap, dikdörtgenin dar kenarında tam ortada bulunuyor; ilginçtir kilisenin mimari yapısı kıbleye bakıyor...

Perşembepazarı'nın dar sokaklarında hırdavatçı nalbura, nalbur hırdavatçıya bakıyor...

Yağmur yağdığında Arap kızı camdan bakıyor...

İstanbul'da Arap Camisi, Mesleme'den kalma ''0717'' lik yalanıyla yaşıyor...
Cumhuriyet

 

Şubat 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Ayşe Orbay 18 Şubat 2003  günü Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Ayşe Orbay hakkında forumda başlayan tartışmaya katılmak için  tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz