reklam

01 Mart 2003 Cumartesi
Ana Sayfa > Haberler

Sınır ötesi mirasımız kayıt altında

‘Yurt dışındaki Tarihi Türk Eserlerinin Envanteri Projesi’ kapsamında Osmanlı kent mimarisinin en önemli mirasçısı olan Suriye’nin Halep kentindeki tarihi Türk eserleri bir bir kayda geçirildi.

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından organize edilen ve Türk Tarih Kurumu Başkanlığı’nca yürütülen ‘Yurt Dışındaki Tarihi Türk Eserlerinin Envanteri Projesi’ çerçevesinde Ortadoğu, Afrika ve Balkanlar’daki Türk kültür varlıklarını belirlemek amacıyla 2000 yılında başlayan çalışmalar sürüyor.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdülselam Uluçam başkanlığındaki bir ekip, 15 gün süren çalışmanın sonunda Osmanlı döneminden kalma kültür mirasına sahip en önemli kent olan Halep’teki Türk eserlerinin önemli bir bölümünün envanterini çıkardı.

Araştırmalar sonunda aralarında kale, külliye, medrese, türbe, cami, tekke, han, hamam, banka, çeşme, konak, saray, tren istasyonu, saat kulesi ve kışla gibi çok sayıda Türk eseri kayıt altına alınırken, bunların 8’inin Selçuklu, 13’ünün Eyyubi, 38’inin Memluklu ve 57’sinin de Osmanlı döneminden kaldığı belirlendi.

Anadolu'dan bir kent gibi...
Araştırmanın başkanlığını yapan Prof. Dr. Abdülselam Uluçam, günümüze kadar ulaşan mimari dokusunun son şeklini Osmanlı döneminde aldığı bilinen Halep’in, Türk şehirciliğinde özel bir öneme sahip olduğunu söyledi.

İç kalesi ve şehri kuşatan surları başta olmak üzere, tüm yerleşim birimleri ve mimari yapılarında Selçuklu, Eyyubi, Memluklu ve Osmanlı döneminin izlerini taşıyan Halep’in, barındırdığı eserlerle Anadolu’daki bir kentten farklı olmadığını vurgulayan Uluçam, “Halep kentinde, Konya, Afyon, Van ya da İstanbul’da mimari anlamında ne varsa tamamını görmek mümkün. Birçok Osmanlı paşasının Anadolu’da yaptırdığı konak, cami gibi eserlerin bir eşi de Halep’te bulunuyor” dedi.

Halep Osmanlı'yı, Osmanlı Halep'i yaşatıyor
Klasik Osmanlı şehirciliğinin tipik bir örneğini sergileyen kentteki kapalı çarşıların, malzeme, materyal ve sunum açısından eski ticari geleneği sürdüren canlı birer etnografya müzesi durumunda olduğunu vurgulayan Uluçam, modern mimari ürünleri boy göstermeye başlasa da yeni yapılaşmanın tarihi mimari gelenek ve taş malzeme üzerine kurulması nedeniyle kentin Osmanlı dönemi çehresine bir zararı olmadığını belirtti.

Osmanlı tarihini halen yaşatan Halep’te işlevini yitiren tekke, zaviye, imaret gibi sosyal tesislerle türbelerin çoğunun mesken haline getirildiğini anlatan Uluçam, diğer eserlerin büyük bir kısmının da yapılış amaçlarına uygun biçimde günümüzde de kullanıldığını, bir bölümünün ise müze haline getirildiğini belirlediklerini kaydetti.

Halep’te gerçekleştirilen 15 günlük araştırma ve inceleme sonucunda, 276 taşınmaz Türk kültür varlığı tespit ettiklerini, ancak Suriye’deki mesai ve çalışma sisteminin farklı oluşu ve mevsim koşulları nedeniyle bu eserlerden ancak 118’inin incelenebildiğini ifade eden Uluçam, Mısır, Tunus ve Irak’taki kentlerle karşılaştırıldığında Halep’in Türk tarihi mirasını daha canlı bir şekilde yaşattığını aktardı. Bu kentte yapılan araştırma ve incelemelerin önümüzdeki aylarda kitap olarak yayımlanarak geniş bir kitleye ulaştırılacağını da bildiren Uluçam, sınır ötesi kültür ve tarih mirasının belgelenmesinin, bu konuda yeni araştırmaların yapılabilmesine olanak sağladığını sözlerine ekledi.
NTVMSNBC

 

Şubat 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28
diğer aylar için tıklayın

Personel arayanlar, iş arayanlar, ilan vermek isteyenler, artık Arkitera Kariyer sayfalarında buluşuyor.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz