reklam

11 Mart 2003 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Bush, İstinye'den meydan okuyor

ABD'nin İstanbul başkonsolosluk binası, Saddam'ın sarayının sanki kopyası. İkisi de kartal yuvası gibi. Güç ve iktidarı temsil ediyor.

İstanbul, yeryüzünün imparatorluğuna soyunan Amerika ile Irak Lideri Saddam Hüseyin arasındaki ilginç bir benzerliğe ev sahipliği yapıyor. Dünyaya meydan okuyarak Irak'a savaş ilan etmeye hazırlanan ABD'nin İstinye sırtlarındaki yeni İstanbul Başkonsolosluk binası, Saddam Hüseyin'in antik Babil kentindeki yazlık sarayının adeta kopyası. İstinye'deki Amerikan başkonsolosluk konutu ile Başkan Gerge W. Bush'un başdüşman ilan ederek yok etmeye hazırlandığı Saddam'ın sarayı arasındaki benzerlik dikkat çekiyor.

İstinye sırtlarında 2001 yılında temeli atılan ve 93 dönüm arazi üzerinde, sekiz bin metrekarelik kapalı alana kurulan, 137 tirilyon liraya mal olan ABD'nin yeni İstanbul Başkonsolosluğu binası, görünümü ile adeta bir kartal yuvasını andırıyor. Dokuz şiddetindeki depreme dayanıklı olarak yapılan yeni konsolosluk binasının yapımında kullanılan malzemeler, ABD'den gemilerle özel olarak getirtilirken, inşaat sırasında en son teknolojiden faydalanıldı. Güvenlik her şeyde ön planda tutuldu. Tıpkı Saddam'ın Babil'deki sarayında olduğu gibi.

ABD'nin yeni başkonsolosluk binası gibi hakim bir tepeye kurulu bulunan Irak liderinin yazlık sarayı, oldukça büyük bir alana yayılmış durumda. Sarayın asıl kısmı güvenlik nedeniyle, yeraltına doğru yapılmış ve inşaası sırasında oldukça büyük ve kalın taşlar kullanılmış. Saddam'ın yazlık sarayı çevresindeki güvenlik önlemleri, ABD'lilerin yeni konsolosluk binasını da aratmıyor. Saray'ın değil fotoğrafını çekmek, buna kalkışmak bile tutuklanmak için yeterli bir neden.

İkisi de güç sembolü
Mimari yapısında göze çarpan parelellikle dikkat çeken bu iki yapının coğrafi konumlanışı ve verdiği "mesaj" da neredeyse aynı. Çünkü Saddam'ın sarayı da, İstinye'deki başkonsolosluk konutu da inşaası ve ihtişamıyla çevresine meydan okuyarak ulaşılmazlığı temsil ediyor.

Dünyaca ünlü Mimar Doğan Tekeli, ABD'nin konsolosluk binası ile Saddam'ın Babil'deki yazlık sarayının mimari olarak birbirine tam olarak benzememekle beraber, her ikisinin de hem duruşları, hem de görünümleri ile bir güç sembolünü temsil ettiklerini söyledi.

Mimar Doğan Tekeli, "Ancak, her ikisi de, hem duruşları, hem de tavırları ile bir güç sembolü olarak duruyor. Tepeye egemen konumdaki iki bina da, çevreye ve tepelerine saygısızca duruyor. ABD'nin konsolosluk binasının nasıl olur da oraya yaptırıldığını anlayamıyorum. Konsolosluk binası görünümüyle, çok rahatsız edici ve itici görünüyor" dedi.

İş Bankası Genel Müdürlük binası, Antalya Havalimanı Dış Hatlar Terminali, NETAŞ binası ve ANAP Genel Merkezi binalarının mimarı olan Doğan Tekeli, konsolosluk binası ile Saddam'ın yazlık sarayı arasındaki en önemli benzerliğin güç ile birlikte 'iktidarı elde tutmayı' simgelemek olduğunu vurguladı.

Ana bölümü yeraltında
Sadece başkent Bağdat'ta biri merkez olmak üzere, altı sarayı olduğu bilinen Saddam Hüseyin'in, Körfez Savaşı'ndan sonra Babil kentine yaptırdığı yazlık sarayı oldukça geniş bir alana yayılıyor. Kalın taşlarla yapılan sarayın asıl önemli kısmı yeraltında ve saray herhangi bir saldırıya karşı oldukça sıkı korunuyor. Fotoğraf çekimine sadece güvenlik görevlileri değil, halk da engel oluyor. Hatta daha sert tepki gösterebiliyor.

ABD'nin İstinye sırtlarındaki 'kale' gibi yeni başkonsolosluk binası ise 137 trilyon liraya mal oldu. 93 dönüm arazi üzerinde kuruldu ve sekiz bin metrekare kapalı alanı bulunuyor. 'Başdüşmanı' Saddam'ın sarayıyla benzerliği dikkat çeken başkonsolosluğun, inşaat malzemelerinin çoğu ABD'den getirildi.

Modern kaleler
Mimar Oktay Ekinci de "Her iki binada, mimari üslup benzerliği pek olmasa bile, güçlü bir anlayış birliği görülüyor. Sanki bir mimar, hem ABD'liler, hem de Araplara, kendi kimliklerine uygun fakat amacı aynı olan bina tasarlamış gibi" dedi.

Ekinci, Saddam'ın sarayı ile Bush'un başkonsolosluk binası arasındaki benzerlikleri şöyle sıraladı

Her ikisinde de, savunma ve korunma kaygısının öne çıktığı görülüyor. Binaların genel kütle ve cephe yapıları, adeta modern birer kale görünümünde.

İkinci benzerlik ise, her ikisi de, bulundukları yere hakim ve etkileyici bir özelliğe sahipler. Yükseklikleri fazla olmasa bile, mimari tavırları sanki bir güç gösterimi izlenimi veriyor.

Üçüncü benzerlikleri de, çok yüksek yapılar olmaması ama bunun İstanbul'daki sebebi Boğaziçi'ne getirilen imar kısıtlamasından kaynaklanıyor. Benzer bir kısıtlama Irak'taki saray içinde geçerli olabilir. Çünkü orası da Babil antik kenti içinde kalıyor.
Bülent Ergün - Sabah

 

Mart 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30

31

diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak, 
Coop-Himmelb(l)au ortaklığından Wolf D.Prix 
18 Mart'ta Saat: 19:00'da Harbiye Askeri Müze Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz