Müzeler yol geçen hanı gibi
Türkiye Cumhuriyeti'nin 80 yıllık tarihinde müzeler
bu kadar güç ve gülünç duruma düşmedi. Türkiye müzeleri yol geçen hanına
döndü. Sadece şubat ayında 10 müze ve cami soyuldu. Kültür Bakanlığı,
müzelere eser getiren yurttaşlara 90 milyar lira borç ''taktı'' . Cumartesi
günü yeniden gezdiğimiz, uluslararası alanda bir ''imparatorluk müzesi''
kabul edilen İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin çeşitli bölümleri ''görevli''
yokluğundan kapalıydı.
Türkiye'de bugün ona yakın müzenin kapalı olduğu, ayrıca açık
olanların pek çoğunun da tıpkı İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde olduğu gibi
''görevli'' yokluğundan ziyarete kapatıldığını saptadık.
Bugün yaklaşık 150 müzeden 24'ünde müdür bulunmuyor. 17 müzede ise
uzman yok. Boşalan kadrolara yeni atama yapılamadığı için müzeler ile ören
yerlerinde 714 bekçi ve güvenlik görevlisi eksikliği var. Bu nedenle
soygunlar, hırsızlıklar ile kaçak kazılar almış başını gidiyor.
Bu duruma karşılık Atatürk 'ün bir davranışını anımsamakta yarar
var. Yunan Ordusu Polatlı'ya dayanmış, top sesleri Ankara'dan duyuluyor. O koşullar
altında Atatürk ''Maarif Vekiline'' bir talimat göndererek bir ''Hars (Kültür)''
müdürlüğü kurulmasını istiyor. Bir yandan başkentte taşınma çalışmaları
yapılırken bir yandan da Ankara içinde tarihi eser toplama, müze kurma hazırlıklarına
başlanıyor.
Buna karşılık 80 yıl sonra, daha güçlü maddi olanakların bulunduğu günümüzde,
devlet ödenek yokluğundan görevli atamıyor, böylece müzelerdeki hırsızlıklar
gittikçe artıyor.
Bugün, müze görevlileri, eski eser getiren yurttaşların yüzüne bakamaz
durumda. Şu anda müzelerin yurttaşa toplam borcu 90 milyar liraya ulaştı.
Bunun 38.4 milyarı ise geçmiş yıl borçları. Vatandaş bir yandan devletten
parasını alamazken bir yandan da enflasyon nedeniyle ödülünün değer
yitirmesinden de olumsuz etkileniyor. Böylece devlet, vatandaşı peşin ödeme
yapan kaçakçıya yönlendirmiş oluyor.
Cumhuriyet
|