reklam

31 Mart 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Adetle proje

Kentte yaşamak tuhaflıklara maruz kalmayı öğrenmek demek. Ta baştan beri ve giderek daha fazla. Hayattaki araç-amaç bağının kopması, hızın aralıksız artması, yorgunluğun kalıcı hale gelmesi demek. Manchester'da ilk buharlı makine dumanları tüttüğünden beri. Nedenini bilmeden bir koşuşturmadır kentli olmak. Yabancılaşmaya, huzursuzluğa ve yavanlığa şerbetli olmak. Şerbetli olmak sineye çekmek değil. Tam tersine ve inadına didiklemek, giderek didişmek. 'Büyükşehir Çalışıyor'. Fethin 550. seneyi devriyesine 550 'adet' proje yetiştirmek için... Bu projelerden biri de Moda'da. Pek 'masum' bir adı var. 'Yoğurtçu Çayırı Cad. M. Nurettin Selçuk Cad. Köprü Ve Karayolları Bağlantı Yolu Çalışması'. Yani Moda'ya reva görülen projenin postmodern bir adı var. Bu sessiz semtimizi yeniden moda etmeye dönük bir (iyi?) niyetin eseri. İşin aslı şu. Feneryolu-Moda'nın tüp geçit-sahil yolu biçiminde bir çevre yoluna dönüşmesi. Bu yolun da otoyol ve Köprü'ye bağlanması... Yani Moda'nın o asude, dingin, az da olsa yeşil haline son verilmesi. Tabii ya! Var mı öyle kente sırtını, Adalar'a yüzünü dönüp dalga geçmek?

Moda Semt Girişimi, mimarlar hızla projeye karşı toplanmaya, tartışmaya, çalışmaya başladılar. Yakında sesleri daha gür duyulur. (Ayrıntılı bilgi için www.arkitera.com'a bakılabilir.) Hemen bir karşı-proje ortaya koyma zamanıdır. Maketler yapma, medyaya billboard'lara çıkma. Moda'yı kapı kapı gezme, paylaşma zamanı. Karşı çıkmanın ötesine geçme yani.

'Büyükşehir Çalışıyor'. Tamam da bu projeleri karpuz gibi (sayıyla da değil adetle) saymak nasıl bir icat? Osmanlı'nın 600 yılda yapamadığını 1 yılda yapma aymazlığı. Büyükşehir'in danışmanları var. Onlardan iyi kim bilir hangi mesajın tutacağını? Öte yanda proje 'müellifleri' var. Yerel yönetimin talebiyle bileğe kuvvet proje, maket, plan üreten mimarlar, tasarımcılar, değerli profesörler. Oturdukları yerden, kimseye bir şey sormadan, tek satır bile araştırmadan hababam çiziktirenler. Peki onlara ne oluyor? Kentler proje çöplüğüne dönüşüyor. İzmir'in Kordonboyu Bulvarı bir örnek. Proje (iyi ki) yarım kaldı. Şimdi sakil bir rekreasyon alanı. Ama 'müellifler' paralarını bitamam aldı.

Fulya Caddesi, Beşiktaş'ın can damarı. Oradaki projenin adı başka güzel. 'Tonoz Islahı ve Atıksu Toplayıcı'. Bir yıldır gün, hatta saat geçmiyor ki caddenin bir köşesi kazılmasın. Yayalara, şoförlere hep yeni slalom imkânları sunuluyor. Bir tek 'verdiğimiz rahatsızlıktan...' tabelalarının yeri değişiyor, o kadar. Fulya'dan geçenleri her gün sürpriz, macera dolu bir 'off-road' bekliyor. Geçen yıl tam Ihlamur Meydanı'nda bir tabela belirdi. 'Evlendirme Dairesi Pek Yakında Hizmetinizde'. Daire yapıldı. Ama altında MM Migros Mağazası ile. Daire ilçeye mağazanın küçük bir hediyesi olsa gerek. Rastlantı bu ya tam karşıdaki semt pazarının yıkımı aynı zamanda oldu.

Projelerin bile adetle anıldığı büyük kentlerde rastlantılar ikna edici değil.

Zorunlu ekleme: Geçen hafta yazının başlığı 'Burası Mezopotamya...' idi. 'Burası Sami Yen...' tezahüratı gibi. Editoryal bir eksiltme ile '...' (üçnokta) çıkmadı. Ekler, düzeltirim.
Radikal - Serhan Ada

 

Mart 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30

31

diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Filliz & Coşkun Erkal
08 Nisan 2003 günü Diyalog bölümümüze konuk olacaklar.

Filliz & Coşkun Erkal hakkında forumda başlayan tartışmaya katılmak için  tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz