reklam

15 Nisan 2003 Salı
Ana Sayfa > Haberler

'Bağdat hırsızı' hafızamızı çaldı

Evrensel miras niteliğindeki Bağdat Arkeoloji Müzesi'nin yağmalanması, gündeme bomba gibi düştü. 

Mezopotamya kültürünün, aslında insanlığın en eski mirasını çatısı altında bulunduran Bağdat Ulusal Arkeoloji Müzesi'nin, üstelik de Bağdat'ın yerli halkı tarafından yağmalanmaktan kurtarılamamış olması, geçen hafta sonu tüm dünyanın tepkisini üzerine çekti.

Bağdat Ulusal Arkeoloji Müzesi'ndeki tam 170 bin parçalık tarihi eser koleksiyonu, müze müdürü Nabhal Emin'in verdiği bilgilere bakılırsa, ya yağmalandı; ya da yok edildi. Eserlerin akıbeti bilinmiyor. Müze yetkilileri, olaylarda gösterdikleri kayıtsız tutum nedeniyle Amerikan askerlerini suçluyor... "Amerikalıların müzeyi korumaları gerekiyordu. Eğer sadece bir tankla burada olsalar ve başına iki asker dikselerdi, bu olayların hiçbiri yaşanmayabilirdi" diyerek isyan eden Emin, müzede meydana gelen olaylardan tamamen Amerikan askerlerini sorumlu tuttuğunu söylüyor.

Banka kasaları kadar sağlam, çelik ve büyük kapıları kolayca aşan yağmacıların, müze pencerelerini, hatta tarihi kapıları bile kırdıkları ve müze kayıtlarını içeren ofis malzemesini de yok etmiş olmaları dikkat çekiyor.

Öte yandan yağma karşısında "İnsanların aç olduklarını biliyoruz ama bu antikaları ne yapacaklar?" diye soran 30 yıllık müze bekçisi Muhsin Kadim ise, Amerikan askerlerini müze civarında görür görmez onlara müzeyi korumaları için çağrıda bulundum. Ama ertesi gün yağmacılar geldi ve içerideki tüm antikaları talan ettiler" diyerek şaşkınlığını ve tepkisini dile getiriyor. Müze müdürü Emin ise çaresizce, olaydan sonra dört silahlı bekçinin kalan eserleri korumak üzere nöbet tutmaya başladıklarını söylüyor.

Kütüphane kundaklandı
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, bir de içinde tarihi nüshaları barındıran, Irak Ulusal Arşivi'ne bağlı Irak Ulusal Kütüphanesi'nin kundaklandığı, Fransız AFP Haber Ajansı'nca duyuruluyor.

İnsanlığın belleği oradaydı
Irak Arkeoloji Müzesi'ndeki birçok eser, ilk Körfez Savaşı'nda zarar görmemeleri için bir depoya kaldırılmıştı. Eski Ninova kenti ve Babil'den kalma eserlerin bulunduğu depoda ayrıca Sümerler'e ait heykeller, Asur rölyefleri ve içlerinde bilinen en eski yazı örneklerin yer aldığı 5000 yıllık çivi yazısı tabletleri de bulunuyordu. Bu tabletler arasında bilinen ilk kanun metni sayılan Hammurabi Kanunları'nın orijinalinden örnekler de var.

Müzede ayrıca Ur mezarlığından çıkarılmış som altın miğfer ve kupalar mevcuttu. Hz.İbrahim'in doğum yeri olan Ur kentinde çıkan İ.Ö 2600 yılından kalma, 'Çalılıktaki Koç' heykeli, mücevherat, müzik enstrümanları, çalgılar ve tarihteki ilk anlatımcı savaş resmi de bu müzedeydi. Akad kralına ait en az 4300 yıllık bakır büst ve 1600 kadar antik madeni paranın yanı sıra, Uruk'ta bulunan ve üzerinde tanrı ile insan arasındaki ilişkinin ilk kez betimlendiği, 5000 yıllık bir 'kült vazosu'da müzedeydi.

Binada ayrıca çok sayıda Asur dönemi eseri ve devasa heykel de vardı. Eserlerin akibeti şimdilik meçhul. Müze, ilk Körfez Savaşı'ndan 2000 yılının Nisan ayına kadar ziyarete kapalı tutulmuştu. 1991'deki hava saldırılarından kurtulan yapı, Amerikan güçlerinin son saldırısında da zarar görmemişti; ancak 'Bağdat Hırsızı' müzeyi bu kez 'içerden vurdu'.

Acil eylem planı yapılmalı
Mezopotamya uzmanı, AÜ Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Hayat Erkanal ve Elmalı Hazinesi'ni bulan gazeteci Özgen Acar, uluslararası bir komisyon kurulması için çağrıda bulunuyor.

Prof. Dr. Hayat Erkanal/arkeolog
"Bunu ilk 'Körfez Krizi'nde de yaşadık. Özellikle Güney ve Kuzey Irak'ta yağmalamalar ortaya çıktı. Bunun ardından uluslararası bir komisyon kuruldu. Yağmalanan eserler saptandı. Sayıları 3 bine yakın ama bunlar bile yalnızca saptananları. Bunların iadesi konusunda uluslararası faaliyetler başladı. Fakat sadece 1991 yağmasının bile, özellikle Güney ve Kuzey Irak'taki müzelerde yaşanan kaybının telafisi hâlâ mümkün olamadı.

Irak'ta çok sayıda höyük var. Buralara Irak ordusunca füze ve toplar mevzilenmiş. Bunlara yönlendirilmiş ateş gücü ise höyüklerin yok olmasına neden olmuş durumda.

Bu çatışmalarda Bağdat içindeki bazı camilerin de tahrip olduğuna dair bilgiler aldık. Bunlar arasında Osmanlı camileri de var. Bağdat Müzesi'ndeki antik tabletlerin önemli bir kısmı da artık yok. Onları bir daha yerine koyamazsınız. Bu bilgiler yok olduğu zaman tarihte boşluklar oluşacaktır. Görünen o ki, Bağdat'taki müzelerin üzerine büyük harflerle UNESCO yazılmış ama o da işe yaramamış. Bunlar insanlığın müşterek mirasıdır. Ben, 'Irak benim memleketim değil' diyemem. Bir bilim adamı olarak bundan ben de sorumlu olurum. Irak'ta neyin tahrip olduğunu bilmemiz, önce gerçeği görmemiz gerekiyor. eğer böyle bir komisyon kurulursa, ben Irak'ı çok iyi tanıyan bir insan olarak, orada göreve hazırım.

Özgen Acar/gazeteci
Savaşta önce tahribat, sonra yağma gelir. Nitekim 1991'de, Kuveyt'teki saray ve müzeler yine yağmalanmıştı. Orada Iraklılar ve müttefik güçlerinin yağması oldu. Sonra birçok galeriye verilen ve müzayedelere çıkan kimi eserlerin, kayıtları olmadığı görülmeye başladı. Bu kaynağı belirsiz kayıtsız eserler, New York ve Londra başta olmak üzere, müzayedelerde açık artırmaya çıktı...

Amerika Birleşik Devletleri, savaş dönemindeki kültürel mirasın korunmasına dair maddeler içeren Uluslararası Lahey Anlaşması'na İngiltere ile birlikte katılmış değil; bu onların kültür mirasını koruma amaçlarını ortadan kaldırıyor. Bu anlamda, onlar taraf olmadıkları için sorun 'umurlarında değil' diyebiliriz. Dikkat çekici bir nokta da şu:
Uluslararası Lahey Sözleşmesi'ne Türkiye 1965 yılında, Irak ise Körfez Savaşı'ndan sonra, 1999' da imza koydu.

BM Silah denetçisi Hans Blix ve beraberindeki heyet, savaştan önce nasıl Irak'ta kimyasal nükleer ve biyolojik silah izi aradıysa, BM ya da UNESCO'nun belirleyeceği bir araştırma grubu, bu alanda savaş sonrasının tahribat ve yağmasını araştırmaya başlamalı. Acilen bir rapor sunulmalıdır ve bu raporu düzenleyecek heyete Türkiye'den de birkaç uzman katılabilir.
Radikal

 

Nisan 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Ahmet Gülgönen
22 Nisan 2003 günü Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Ahmet Gülgönen hakkında forumda başlayan tartışmaya katılmak için  tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz