reklam

29 Mayıs 2003 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

25. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu

25. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu, Milli Kütüphane’de başladı.

Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, bütün kazılarda insanlığın ortak mirası denilen “bilgi”nin arandığını belirterek, “Kazdığımız yerlerde, gelecekte önümüzü aydınlatacak bir ışığı arıyoruz” dedi. Arkeologlara, “bugüne kadar hiç yaşamadığınız düzeyde bir ekonomik rahatlık içinde olacaksınız” diyen Mumcu, arkeologlardan yaptıkları araştırmaların ürünlerini paylaşmalarını istedi.

Sempozyumun açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, bu bilimsel toplantının amacının insanlığın ortak mirasını araştırmak olduğunu söyledi. Araştırılan şeyin bir zenginlik, bir define olmadığını vurgulayan Mumcu, “Aradığımız şey, insanlığın ortak mirası dediğimiz şey: bilgi. İnsanlık neyi yaşadı, nasıl yaşadı, neleri yaşadı ve bugün bizlere ne bıraktı? Aradığımız şey bu. Gelecekte önümüzü aydınlatacak bir ışığı arıyoruz, kazdığımız yerlerde” diye konuştu.

“Bilgiyi paylaşın”
Bu bilginin sadece bilim adamlarına değil bütün tüm insanlığa lazım olduğuna işaret eden Mumcu, bu bilginin herkes tarafından paylaşılması, bunun için de “paylaşılabilir bir hale getirilmesi” gerektiğini söyledi. Mumcu, bili madamlarının bir bilimsel kulvarda derinleşmelerini çok saygıdeğer bulduğunu ancak bunu paylaşmaları gerektiğini vurguladı.

Bu bilgileri paylaşmanın bir yolunun da bir taraftan kazı yaparken diğer taraftan restorasyon çalışmalarına hız vermek olduğunu kaydeden Mumcu, şöyle devam etti: “Bili madamlarının kazı konusundaki arzuyu, restorasyon konusunda duymayacaklarını görüyorum ama bu bilgiyi paylaşmamız gerekiyor, bu bilgiyi dünyayla paylaşmamız gerekiyor. Sizin önden gittiğiniz yolun arkasından insanlar gelebilmeli. Bu kazıların bir amacı da bu. Burada aradığımız şey eğer bir define değil, bilgiyse ve bu bilgi paylaşılmak içinse rica ediyorum bu konuda bakanlığımızın ilgisini de beklentisini de anlayışla karşılayın.”

“Arkeologlar ekonomiklik rahatlık içinde olacak”
Arkeologların kazılara ayrılan bütçeler konusunda hiç endişelenmemesini isteyen Mumcu, müze ve ören yeri gelirlerinin öncelikle elde edildikleri kaynaklara yönlendirilmesi gerektiğine inandığını söyledi. Mumcu, “Ben size şunun sözünü veriyorum: Bugüne kadar hiç yaşamadığınız düzeyde bir ekonomik rahatlık içinde olacaksınız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bugüne kadar hiç yaşamadığınız düzeyde bir rahatlık ve kolaylık içinde çalışacaksınız bundan da hiç kimsenin kuşkusu olmasın ama bunun ürünlerini paylaşmak istiyoruz, tek istediğimiz şey bu” diye konuştu.

Konuşmalardan “doğal sitle arkeolojik sit kavramlarının” karıştırıldığını hissettiğini belirten Mumcu, arkeologlara, “Umuyorum doğal sitle arkeolojik sit kavramlarını sizler de karıştırmıyorsunuzdur” dedi. Mumcu, söz konusu yerlerin, özel mülkiyete konu olan ve parsel parsel tanımlanmış olan yerler olduğunu vurgulayarak, “Kültür varlıkları ve doğal çevrenin korunması konusundaki duyarlılığımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Ancak onun bilimsel kriterlerle yapılması ve yürütülmesi gerektiğini uygulanabilir, yaşatılabilir bir perspektifin politika olarak benimsenmesi gerektiğini de unutmamalıyız” dedi. Burada “sanat tarihçisi, mimar ve arkeoloğun karar verdiği bir doğal sit”ten bahsedildiğini anlatan Mumcu, bunların tapu parsellerine göre karar verdiklerini söyledi.

247 bildiri sunulacak
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Vekili Nadir Avcı da sempozyumda kazı ve yüzey araştırmaları konusunda 131, arkeometri konusunda da 116 bildiri sunulacağını söyledi. 2002 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla 57 Türk, 38 yabancı arkeologun kazı yaptığını, ayrıca 42 müze kazısı, 80 kurtarma kazısı yapıldığını anlatan Avcı, bakanlığın yasadışı yollardan yurtdışına kaçırılan eserlerin iadesi için de ısrarlı çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.

Arkeologlardan restorasyon ve belgelemeye özen göstermelerini isteyen Avcı, bu yıl kazı başkanlarının yıllık programları ve uygulamalarının titizlikle takip edileceğini söyledi. Avcı, Türkiye’de 5 bin 278 arkeolojik sit, 831 doğal sit, 188 kentsel sit ve 185 tarihi sit bulunduğunu belirterek, ülke genelinde sağlıklı bir kültür envanterine sahip olabilmek için seferberlik başlatmak istediklerini anlattı. Bilim Kurulları adına konuşan Prof. Dr. Coşkun Özgünel de Türkiye’de arkeolojinin bugün ulaştığı seviyeden onur duyduklarını söyledi. Türkiye’nin sahip olduğu zengin kültürel mirası korumanın tüm insanlığın görevi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özgünel, doğal sit alanlarının yüzde 6 oranıyla yerleşime açılmasının doğru olmayacağını söyledi. Prof. Dr. Özgünel, “Doğal sit alanlarının yüzde 6 oranı ile yerleşime açılmasının hesabını, gelecek kuşaklara nasıl vereceğiz?” diye konuştu.

“Homer nasıl Ömer oldu?”
Prof. Dr. Özgünel, ayrıca Türkiye’de kazı yapan Tübingen Üniversitesi Eski Çağ Tarihi öğretim üyesi Prof. Dr. Frank Kolb’ün “Homer Nasıl Ömer Oldu?” konulu makalesini de eleştirdi. Prof. Dr. Özgünel, şunları kaydetti: “İonyalı, İzmirli büyük ozan Homeros’un özünü yok sayarak, ‘nasıl Ömer oldu’ gibi tanımlarla alaycı bir üslupla kaleme aldığı makalede batı uygarlığının oluşum sürecinde önemi yadsınamayacak Anadolu kültür ögelerini böyle aşağılama acaba Avrupa Birliği yolundaki bir Türkiye için bilinçli bir engelleme yöntemi midir? Bilime politikanın karışması ne büyük aymazlıktır. Acı olan bir diğer olay ise bir bilim adamımızın da böyle birisinin yanında yer alarak bizleri üzmesidir. Bilim adamının asli görevi, kişisel ve politik çıkarlara yenilmeden doğru ve gerçekleri araştırmaktır.” Milli Kütüphane’de iki ayrı salonda gerçekleştirilen sempozyum, 6 gün sürecek.
NTVMSNBC

 

Mayıs 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Erdal Özyurt
3 Haziran 2003 günü Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Erdal Özyurt hakkında forumda başlayan tartışmaya katılmak için  tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz