reklam

31 Mayıs 2003 Cumartesi
Ana Sayfa > Haberler

Medya ve Mimarlık

Mimarlık ve mimarlar medyanın en ilgisiz, en yabancı, en bilgisiz olduğu konulardan biridir. Bugün, Türkiye'de çağdaş mimarlar ve mimarlık, bir Mimar Sinan , bir Asmalı Konak kadar olsun ilgi bekliyor, medya ise açıkça onlara, ''Siz medyatik değilsiniz, dolayısıyla ilgi alanımızın dışındasınız'' diyor. Bu ilişkiyi, her iki taraf açısından irdelemeye çalışalım.

Zamanla her yapı gibi yenilenen medyanın günümüz temsilcilerinin çağımızda, ülkeyi, dünyayı, yaşamı yönetmek gibi önemli, öncelikli görevleri var. Medya ''dördüncü güç'' . Bunları kendileri söylediklerine göre tekrarlamakta sakınca görmüyorum. Medyayı yöneten bir ''beş S'' ilkesi vardır:

S iyaset (malum...), S ervet ( ''sosyete'' , faiz, döviz, para...), S eks (televole kültürü, manken yaşamları, orgazm edebiyatı...), S ağlık (kolesterol, yoga, rejim muhabbeti...), S por (futbol için en az dört tam sayfa...)

Doğrudur, bunlar ''çoğunluğun'' ana ilgi alanlarıdır. Medyanın gündem oluşturma gücünün yanında sürekli ve değişmez dolgu malzemeleridir. Zaman zaman, yalnızca bu konular ile dolu (ve tümüyle alıntı- makaslama) gazeteler peydah olur. Bayağı da satarlar.

Gerçek sanat, kültür ve bu arada mimarlık, güncel medya için marjinal konulardır ve hele de mimarlık konuları, olsa olsa kent ve çevre felaketleri ile belediyesel sıkıntılarla ve bürokrat icadı korkunç ama fantastik veya ''medyatik'' çözümlerle (Haliç'te yüzer katlı otopark, Marmara Denizi'nde uçan otoyol, deprem parkları...) ve biraz da dekorasyon işleri, ''sosyete mekânları'' , do-it-yourself, malzeme reklamı kokan tanıtım yazıları, nihayet en akademik düzeyde ise, feng-şui filan ile sınırlıdır.

Depremler jeoloji mühendislerini, ekonomik krizler ekonomistleri, savaşlar emekli generalleri medyaya taşıdı. Mimarlık da ancak bir felaketle mi gündeme oturabilir?

Bazı önemli yapıların açılış veya temel atma törenlerinde kimin kurdeleyi nasıl kestiği ve ne söylev verdiği ilginç de, orada o gün hizmete giren yapının ne olduğu, ne işe yarayacağı; çevreye, topluma nasıl bir katkıda bulunacağının bilgisi ve eleştirisi daha mı az önemli?

İnsanlar, kent olgusu ile bunca ilgiliyken, medyanın tirajları da büyük ölçüde büyük kentlerde gerçekleşirken, aklı başında bir çevre-metropol-kent köşesi neden yok basında anlamak güç. Gene de haklarını yemeyelim: Medyada, mimarlıktan şöyle bir jargon bağlamında (ve yüz kızartıcı bir biçimde) bol bol söz edilir: 24 Ocak kararlarının mimarı, 12 Eylül Anayasası'nın mimarı, yeni Ortadoğu haritasının mimarı...

Neden böyle oluyor? Değişik açılardan irdeleyelim:

Medyanın iç yapısı açısından: Tüketici (okuyucu-izleyici) talebinin yönü ve bizim konumuzdaki eksikliği, medya organının editoral yapısını da belirler: Hiçbir medya organının mimarlık konularından haberdar uzman kadrosu yoktur, bunun sonucunda bir muhabir, Bauhaus mimarlığı ile Bauhaus yapı marketini karıştırabilir, kimsenin ruhu duymaz. Ama sözgelimi, talebin bolca olduğu sağlık konusunda da uzman denetiminden geçmeyen sayfalarca (eksik, tutarsız, çelişkili) sağlık haberi okuduğumuza göre medyada zaten böyle bir doğruluk endişesi yok.

Bir kültürel alan olarak mimarlığın algılanışı açısından:

Mimarlık, yalnızca bir yapı yapma işi değildir. İşin bir de kültür boyutu vardır. Açıklamaya çalışayım: Her gazetenin en az iki spor sayfası var; dünya kupaları, olimpiyatlar yapılırken bütün dünya tek göz tek kulak olup olayları izliyor. Yıllar sonra rekorlar kırılıp geçiliyor ama yapılar kalıyor. Uygarlık tarihi, savaşlar, imparatorlar ile değil, yapılar ile örnekleniyor. Önemli mimari yapıtlar, kimi zaman ülkelerin simgesi oluyorlar. Batı dünyası, uygarlığının kanıtları olarak artık (futbolcuları, artistleri, şarkıcıları kadar ve onlardan daha da fazla) sanatlarını, kültürlerini ve doğallıkla da mimarlarını, mimarlıklarını da öne sürüyorlar.

Diğer taraftan, bir kültürel yapı olarak mimarlık karşısındaki ilgisizliği için doğrudan medyayı da suçlamamalı. Bu toplumda mimarlığın saygınlık düzeyi, onun bir kültürel olgu olarak üretilmesi, tüketilmesi, yeniden üretilmesi ve algılanmasıyla da ilgilidir.

Bu genel algılayış biçiminin değişmesine hangi kültürel araçlar katkıda bulunabilir? Medya kültürü yalnızca ''taşır'' mı yoksa zaman zaman üretir mi? Bilgiyi, kültürü taşırken, dönüştürür mü, yeniden mi üretir?

Mimarlık açısından: Diğer yanda, '' iktidar duygularıyla doldurulmuş'' mimarların hak ettiklerinden de çok ilgi beklemeleri doğal, ama bence bu beklentinin arkasını dolduramıyorlar.

Burada, önce genel ilgi ve saygınlığı hak etmek için mimarlık tarafına düşen görevler de tartışılmalı. Gerçekten bugün ülkemizde, mimarlığın bir imaj sorunu var. İmajını zedeleyen unsurları ayıklayıp, yeniden toplum önünde aklanmak ve eski, hak ettiği saygınlığına kavuşmak için (çağdaş) mimarlık ne yapmalı?

Çağımızda halkla ilişkiler de bir sanat-meslek: Zaman zaman, ''halkla ilişkiler'' i sağlam olan bir meslektaşın ülke hatta dünya çapında müthiş bir şeyler yaptığını (Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük kültür merkezi, Japonya'nın en güzel bahçesi filan gibi tuhaf iddialardır bunlar) okuruz, görürüz.. ama yutmayız.

Büyüyen mimarlık büroları; yeni oluşan veya çağdaş formlara kendilerini uyarlayarak gelişen meslek örgütleri, kendi çağdaş araçlarını da üreterek, örneğin halkla ilişkiler birimleri aracılığı ile medyada yerlerini bulabilecekler mi bilmiyoruz.

(*) İzmir Mimarlar Odası'nın düzenlediği, Prof. Gürhan Tümer' in yönettiği ''Mimarlık ve Medya'' konulu panele, Doğan Medya Grubu Koordinatörü Nuri Çolakoğlu , NTV'den Ali Sanlı , mimar gazeteci Oktay Ekinci ile katılan Dr. Mimar Haydar Karabey 'in, Mimarlık Dünyası açısından dile getirdiği ve panel sonrasında yeniden düzenlediği görüşleri.

Haydar Karabey - Cumhuriyet

 

Mayıs 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Erdal Özyurt
3 Haziran 2003 günü Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Erdal Özyurt hakkında forumda başlayan tartışmaya katılmak için  tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz