İnşaat alanlarına sınırlama
Hükümet adına verilen önerge ile SİT alanlarındaki yapılaşma izni yüzölçümün
yüzde 6'sından yüzde 3'üne indirilirken; orman, milli parklar, Boğaziçi,
Gelibolu Yarımadası ve Kıyı Yasası gibi özel yasalarla korunan alanlardaki
birinci derece doğal SİT alanları ile devletin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle
korunan alanlarda yapılaşma izni verilmemesi benimsendi.
- TBMM Bayındırlık Komisyonu'nda SİT alanlarının imara açılması ve
gecekondu affı getiren tasarı görüşülürken hükümet adına verilen önergenin
kabul edilmesiyle SİT alanlarındaki yapılaşma izni yüzölçümün yüzde
6'sından yüzde 3'üne indirildi. Özel yasalar ve uluslararası sözleşmelerle
koruma altına alınan doğal SİT alanları da kapsam dışına çıkarıldı.
Tali komisyon olarak tasarıyı ele alan Bayındırlık Komisyonu, sadece
komisyonu ilgilendiren maddeleri görüştü. Hükümet adına verilen önerge
ile SİT alanlarındaki yapılaşma izni sınırlanırken Orman, milli parklar,
Boğaziçi, Gelibolu Yarımadası ve Kıyı Yasası gibi özel yasalarla korunan
alanlardaki birinci derece doğal SİT alanları ile devletin taraf olduğu
uluslararası sözleşmelerle korunan alanlarda yapılaşma izni verilmemesi
benimsendi. AKP Kayseri Milletvekili Niyazi Özcan 'ın verdiği önergenin
gerekçesinde şu görüşlere yer verildi:
İnşaat alanları sınırlandı
''Korunması konusunda özel düzenleme bulunan alanların sınırları içerisindeki
birinci derece doğal SİT alanları madde kapsamı dışında tutulmuştur. Su
Kuşları Yaşama Ortamı Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme
(RAMSAR) gibi, devletimizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle koruma
altına alınması öngörülen alanlar da madde kapsamı dışında bırakılmaktadır.
Böylelikle gerek özel kanunlarla ve gerekse uluslararası sözleşmelerle
koruma altına alınan yerlerde yapılaşma izni verilmemesi öngörülmektedir.
Yapılaşmaya izin verilen birinci derecede doğal SİT alanlarında ise, parsel
büyüklüğü açısından sınırlama getirilerek toplam inşaat alanı oranı
yüzde 6'dan yüzde 3'e düşürülmek suretiyle, olası yoğun yapılaşmanın
önüne geçilmesi ve bu alanlarda kullanarak koruma ilkesinin hayata geçirilmesi
suretiyle daha iyi korunması amaçlanmaktadır.'' Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonu, tasarıyı ''tali komisyon'' olarak ele alıyor. Esas
komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek olan tasarı,
genel kurul gündemine geldikten sonra yasalaşacak.
Yasa tasarısında çelişki
Uluslararası sözleşmeler hiçe sayıldı
Sit alanlarını yapılaşmaya açan yasa tasarısı Türkiye'nin bugüne kadar
imzaladığı uluslararası sözleşmelerle de çelişiyor. Tasarı, Türkiye'nin
1971 yılında imzaladığı Ramsar Sözleşmesi'nin koruması altında olan
Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Kızılırmak ve Gediz deltalarının bile yapılaşmaya
açılmasını öngörüyor. Düzenleme anayasanın ''Devlet, tarih, kültür ve
tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla
destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır'' biçimindeki 63. maddesine de
aykırılık taşıyor. Çevrenin korunmasına ilişkin bugüne dek imzalanan
bazı sözleşmeler şöyle: Ramsar Sözleşmesi (Özellikle Su Kuşları Yaşama
Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi
- 1971): Birleşmiş Milletler üyesi taraf ülkelerin, bataklık ve sazlık
gibi tüm sulak alanları korumak, geliştirmek ve akılcı kullanmakla yükümlü
olmasını öngörüyor.
Ülkeler sulak alanları insan müdahalelerine karşı korumayı da taahhüt
ediyor. Paris Sözleşmesi (Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına
Dair Sözleşme - 1972): UNESCO üyesi devletler, bu sözleşme ile anıtlar,
tarihi yapılar, doğal ve arkeolojik SİT'ler, bitki ve hayvan türlerinin
korunması ve gelecek kuşaklara iletilmesini kabul ve taahhüt ediyor.
Barselona Sözleşmesi (Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme
- 1976): Sözleşmeye taraf Akdeniz ülkeleri, bölgenin kirlenmesine karşı tüm
önlemleri alacaklarını ve birbirleriyle dayanışma içinde koruma yapacaklarını
taahhüt ediyor.
Bern Sözleşmesi (Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma
Sözleşmesi - 1979): Devletler, sözleşme eki listelerde belirtilen nesli
tehlikede olan bitki ve hayvan türlerini korumak için planlama ve kalkınma
politikalarında önlemler almayı taahhüt ediyor. Bükreş Sözleşmesi
(Karadeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi - 1992): Karadeniz kıyısını
paylaşan ülkeler tarafından, deniz çevresinin korunması ve canlı kaynakların
muhafazası için imzalandı.
Cumhuriyet
|