İnsanlar enkaz altında kalmasın!
BÜ Rektör Danışmanı Prof. Dr. Işıkara, Türkiye'de her yıl bir kere
aletsel büyüklüğü 6.3 veya daha büyük bir depremin meydana gelme olasılığının
yüzde 63 olduğunu vurguladı
Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara,
''Türkiye'de her yıl bir kere aletsel büyüklüğü 6.3 veya daha büyük bir
depremin meydana gelme olasılığı yüzde 63'tür. Aynı ihtimal 8 için de geçerlidir''
dedi. Prof. Dr. Işıkara, Osmangazi Üniversitesi'ndeki ''İçbatı Anadolu
Depremselliği ve Jeofizik'' konulu toplantıda, Türkiye'de yaşanan Kocaeli-Gölcük
ve Düzce depremlerinin ardından afetin, ekonomik ve sosyal sonuçları
konusunda giderek artan bir ilginin başladığını, ancak günümüzde
unutulduğunu söyledi.
Depremi daha fazla önemsemek zorundayız
Işıkara, artan nüfusa paralel ''yeni yerleşim merkezleri, hızlı kentleşmeye
bağlı dayanıksız yapılaşma, endüstri sahalarındaki yatırımlar, enerji
üretim ve nakil tesislerinin çoğalması'' gibi birçok nedenin deprem
konusuna daha fazla önem verilmesini zorunlu kıldığına işaret etti. Türkiye'de,
meydana gelen depremlerde ölüm riskinin çok büyük boyutlarda olduğuna
dikkat çeken Prof. Dr. Işıkara şöyle devam etti: ''Türkiye'de her yıl bir
kere aletsel büyüklüğü 6.3 veya daha büyük bir depremin meydana gelme
olasılığı yüzde 63'tür.
Aynı ihtimal 8 şiddeti için de geçerlidir. Deprem riski açısından
ortalama yılda bir defa milli bütçenin on binde yedisi, her on yılda bir
kere de bütçenin yüzde 3'ünü sadece deprem sonrası konut yapımı için ayırma
ihtimali yüzde 63'tür. Depremin meydana geldiği yerlerde her 10 yılda bir
defa 900 ile 8 bin arasında can kaybı olma ihtimali yüksektir.'' Prof. Dr. Işıkara,
bu rakamlara son Kocaeli-Gölcük ve Düzce depremlerinin dahil olmadığını
ifade ederek 1992'den 2002'e kadar ''Erzincan, Dinar, Adana- Ceyhan, Kocaeli-Gölcük,
Düzce, Çankırı, Afyon'' gibi 7 önemli depremin yaşandığını söyledi.
Türkiye'nin, afet sonrası yıkım ve yara sarma çalışmalarından önce
önlemler üzerinde yoğunlaşması gerektiğini belirten Işıkara, bunun için
müdahale ve iyileştirme çalışmalarından oluşan kriz yönetiminden çok,
zarar azaltma ve hazırlık çalışmalarından oluşan risk yönetimine önem
verilmesinin zorunlu hale geldiğine dikkati çekti. Işıkara, Türkiye'de artık
''İnsanlar enkaz altında kalmasın'' düşüncesiyle yapılacak çalışmalara
öncelik verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Hürriyet
|