İkinci Bergama hareketi
Topraklarının yarısı ormanla kaplı. Verimli ovasından yılda üç kez
ürün alınıyor. Her biri 12 gram ağırlığındaki kirazları, meyvecilik ve
hayvancılığıyla ünlü. 4 bin 100 yıllık geçmişi var. Beldelerinden
Kemer'de gün yüzüne çıkarılmamış M.Ö. 750'li yıllara ait lahit,
tiyatro ve dehlizler bulunuyor. Burası, Biga.
Hedef Çevre Bakanlığı
Çanakkale'nin bu güzel ilçesinin halkı bugünlerde ayakta. Çünkü Değirmencik
Köyü'nde yükselen termik santral inşaatının, Biga' nın tüm bu güzelliklerini
yok edeceğine inanıyorlar. O yüzden peş peşe Çevre Bakanlığı aleyhine
davalar açılıyor, imzalar toplanıyor. Biga'da bir halk kendiliğinden gelişen
hareketle ilçelerini korumak için mücadele veriyor. Biga'da ikinci 'Bergama
hareketi' doğuyor.
Santralın geçmişi 1998'e dayanıyor. 1998'de, santralın doğalgazla çalışacağı
belirtilerek Çevre Etki Değerlendirme Raporu alınıyor. Ancak 2002 Kasım ayında
valilikteki toplantıda Biga Belediye Başkanı Şükrü Kemerli, santralın doğalgazdan
'akışkan yataklı termik santral'a çevrildiğini öğreniyor.
Başkan şoke oluyor
Fosil atıklar, yani 'kömür, fueloil vb.' şeylerle çalışacağı belirtilen
santral, Kemerli'yi şoke ediyor.
Özellikle 'vb.' ifadesi çevreye zararlı başka şeyleri de akla getiriyor.
Santral akışkan olduğundan kömürün yakılması için tonlarca kireç
kullanılacak, bu da yine tonlarla alçıyı ortaya çıkaracaktı. Bacadan çıkan
zehirli gaz da, doğayı ve insan hayatını tehdit edecekti.
Bunun üzerine hem belediye adına hem de kişisel olarak iki davayı açan
Kemerli, konuyu da bir grup hemşerisine anlattı. Daha sonra santralın termiğe
çevrildiği yayılınca tedirginlik başladı.
Bir damla gibi büyüdü
Gökova ve Çarşamba'daki santralları bilen Bigalılar, santralın kendilerine
zarar vereceğini, topraklarında ürün yetişmeyeceğini, kansere
yakalanacaklarını anlatmaya başladılar birbirlerine. Esnaf, ziraat ve
ticaret odalarının, halkın açtığı davalar 30'u buldu. Milletvekillerine
de başvurup, "Santralı yaptırmayın" dedi Bigalılar. Denize atılan
bir taşın yarattığı dalgalar gibi büyüyen muhalefet, şu ana kadar 10
bini aşkın toplanan imza ve yapılan panellerle perçinlendi.
Bir süre önce düzenledikleri panele gösterilen yoğun ilgi hem bu işe kafa
yorduklarının hem de kararlılıklarının göstergesiydi.
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyelerinden Cem Küçey'in
"Türkiye'de yeni santrallara gerek yok" sözüyle cesaretlenen Bigalılar,
Marmara Üniversitesi Enerji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tanay Sıdkı
Uyar, İTÜ Çevre Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Tanıllı,
İÜ Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Kantarcı ve Gökova'dan
gelen orman mühendisi Kazım Turan'ın santralların zararlarını anlattıkları
konuşmaları saatlerce dinledi, sorularına yanıt aradı.
Kemerli: Büyük felaket
Muhalefeti ilk ateşleyen Belediye Başkanı Şükrü Kemerli de panelde
tepkisini şöyle dile getirdi: "4100 yıllık tarihimizde böyle büyük
bir felaketle karşılaşmadık. Santral, yerleşim yerine bir kilometre uzaklıkta.
Şarköy, Mürefte ve Tekirdağ gibi en güzel şaraplık üzümlerin yetiştirildiği
bölgede.
Çan Termik Santralı bir tarafımızda, bu santral bir tarafımızda. Lodos,
poyraz etkilerini artıracak. Biga, 300 ton günlük inek sütü çıkaran bir
yer. Sebze ve meyvelerimiz ihracat ürünü. Burası dünyanın en güzel
yerlerinden biri.
'Müsaade etmeyeceğiz'
Santralda günde 1500 ton kömür yakılacak. Tüm Biga'da yılda 9 bin ton kömür
yakıyoruz. Halkın yüzde 95'i santralın zararlarının farkında ve
istemiyor. Santrala müsaade etmeyeceğiz. Tüm hukuk yollarına başvuracağız,
sonuç alamazsak AİHM'ye gideceğiz."
'Beterin beteri varmış'
Santrala karşı sesini en çok yükseltenlerden biri de Doğuş gazetesinin
sahibi Kamil Yeşilfiliz. Bugüne kadar göl kurutulması ve çöpe karşı mücadele
ettiklerini belirten Yeşilfiliz, "Beterin beteri varmış. Şimdi her şeyi
bir tarafa bıraktık, santral yapılmaması için uğraşıyoruz. Düşünün
ki burası birinci derecede deprem alanı" dedi.
Gerekirse soyunacaklar
Santrala karşı Çevre Gönüllüleri Derneği kurmak için çalışan Yeşilfiliz,
tüzelkişilik kazanarak mücadelelerini sürdürmek istediklerini söyledi. Türkiye'nin
dikkatini bölgeye çekmek için çeşitli etkinlikler yapacaklarını
vurgulayan Yeşilfiliz, gerekirse Bergamalı köylüler gibi soyunacaklarını
kaydetti.
Uzmanlar: Santrala hayır
Doç. Dr. Tanay Sıdkı Uyar (MÜ Enerji Anabilim Dalı Başkanı): Kömür,
petrol ve doğalgazla çalışan santrallardan atmosfere gaz çıkıyor. Orman
alanı, tarım alanı yok oluyor. İnsan sağlığı etkileniyor. Kömür,
kirlenmeye
en fazla katkı sağlayan madde. Avrupa 1993'ten beri fosil yakıttan vazgeçti.
Modern dünya rüzgâr, su ve güneşe yöneldi.
BM'ye göre, fosil yakıt insanın elverişli koşullarda yaşamasını
engelliyor. Avrupa'nın en rüzgârlı ülkesi Türkiye. Türkiye'de enerjinin yüzde
10'unu rüzgârdan sağlayabiliriz.
Prof. Dr. Doğan Kantarcı (İÜ Orman Fakültesi öğretim üyesi): 1996'dan
beri Biga Yarımadası'ndaki ormanlarda çalışıyorum. 1996-97'de orman ağaçlarındaki
kükürt miktarını ortaya koydum. 1998-99'da iki misline çıkmıştı. Orta
ve Doğu Avrupa'dan kirlilik geliyor. Çan Termik Santralı akışkan bir
santral. Tabiat çok fazla yük kaldıramaz.
Prof. Dr. İlhan Tanıllı (İTÜ Çevre Mühendisliği öğretim üyesi):
Geleceğimiz ve Biga'nın ekosisteminin korunması için kesinlikle santral yapılmamalı.
Kazım Turan (Orman mühendisi): Termik santralın olduğu Gökova'da yaşıyorum.
Zeytinler, tarım arazileri kurumaya başladı. Kanser vakaları arttı.
Radikal
|