reklam

06 Ağustos 2003 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Su havzasında golf tartışması

Golf sahası ve konaklama tesisi yapılacak alan, Ömerli Barajı'na iki kilometre uzaklıkta. İSKİ'nin yönetmeliğine göre bölgede bu tür bir tesisin yapılması yasak. 

Bayındırlık Bakanlığı, İstanbul'un su kaynağı olan Ömerli Havzası'nda golf sahası için imar planını değiştirdi. Sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve belediye tesise karşı


Kentin su ihtiyacının yüzde 40'ından fazlasını karşılayan, ancak çarpık yapılaşma sonucu doğal yapısı zarar gören Ömerli Barajı Su Havzası'nda golf tartışması başladı. İmar planını değiştiren Bayındırlık Bakanlığı, havzada 18 delikli golf sahası ve 200 yatak kapasiteli dinlenme tesisi yapımına izin verdi.
Belediye plan değişikliğine karşı iptal davası açarken, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri, içme suyunun büyük tehlikede olduğunu açıkladı.

Sahibi eski bir bakan
Eski ANAP'lı bakan İbrahim Özdemir'e ait Mir İnşaat AŞ, Ömerli Barajı'na iki km. mesafede olan ve Pendik'e bağlı Emirli Köyü hudutları içinde kalan 74 hektarlık alana, '18 delikli golf sahası ve 200 yataklı dinlenme tesisi' yapmak için ocak ayında Bayındırlık Bakanlığı'ndan onay aldı. Bakanlığın onayıyla imar planında 'ağaçlı orman alanı ve orman içi ağaçlandırılacak alan' olarak geçen kısım, 'golf alanı' olarak değiştirildi. Bakanlık, söz konusu kararı 'bilgi ve gereğinin yapılması' için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Planlama Müdürlüğü'ne gönderdi.
Doğal yapının bozulacağını savunan belediye ise, planın iptali ve yürütmenin durdurulması için Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Davaya, ilgili meslek odaları ile üniversitelerin çevre ve orman fakülteleri de hazırladıkları raporları gönderdi.

Şehir plancıları, çevre-orman ziraat mühendisleri ve peyzaj mimarları odalarınca hazırlanan raporda, golf alanının, Ömerli Barajı'nın orta ve uzun mesafeli koruma kuşağında yer aldığı vurgulanarak, şöyle denildi:

'Her şeyiyle ayrıcalıklı alan'
"Alan, Doğal Hayatı Koruma Derneği, Flora and Fauna International ve
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasotik Botanik Anabilim Dalı işbirliğiyle tespit edilmiş, İstanbul'da doğal koruma açısından
olağanüstü önem taşıyan 10 alandan biridir. Havzanın batısındaki açık fundalık alanlar özellikle önemli.

Bitki örtüsü ve nadir türleriyle ayrıcalıklı bir alandır. Alanın yüzde 90'ından fazlası doğal olarak yetişen meşe, fundalık ve plantasyonla, dikilmiş 15-20 yaşlarında 3-5 metre boylarında sahil çamlarıyla kaplı."

Raporda, tesis yapılması halinde meydana gelecek zararlar da şöyle sıralandı: "Arazinin tamamındaki flora (orman ağaçları, bitki türleri) ve faunanın (hayvanlar, böcekler, her tür canlı) yaşamı tehlikede. Çim parkurları ve diğer yeşil alanlar için sürekli suya ihtiyaç olacağı için, havzadaki su rejimi olumsuz etkilenecek. Oluşturulacak yeşil alanlarda sürekli tarımsal ilaçlama ve kimyevi gübreleme zorunluluğu olduğundan, bu maddelerin yüzey suları ve rüzgârlarla taşınması sonucu içme suyu amaçlı Ömerli Barajı gölünde kirlilik yaratacak. Bu nedenle İSKİ İçme Suyu Havzaları Koruma ve Kontrol Yönetmeliği'nde orta ve uzun mesafeli koruma alanlarında 'Suni gübre ve zirai mücadele ilaçları kullanılamaz' denilmektedir. Aynı yönetmeliğe göre, bu alanlara 'Turizm alanları, hayvancılık tesisleri ve depolama tesisleri kurulamaz.' Tehlike çok büyük."

'Yok edemezsiniz'
Raporda, tesis yapılacak arazinin bir bölümünün 2B (orman niteliğinden çıkmış alan) kapsamında olduğu belirtilerek, "Orman dışına çıkarılan alanlar Hazine adına tapulu alanlar olup, orman ağaçlarının ve diğer bitkilerin yok edilmiş olması, bu alanların toprağının orman niteliğini kaybetmiş olması anlamına gelmez. Yeniden ağaçlandırarak ormana dönüştürmek
gerekir" denildi.

Üniversiteler uyardı: Su kaynakları kirlenir
Üniversiteler, raporlarında, havzanın imara açılması durumunda yaşanabilecek tehlikelere dikkat çekti.

Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanlığı'nca hazırlanan rapor: "Tesis çok sayıda ziyaretçi trafiğine ve yoğunluğuna sebep olabilecek. Ayrıca golf sahasının çimlendirilmesi esnasında su ve gübre kullanımı aşırı miktarda olacak ve bu nedenle su kaynağı kirlenecek. Yeşil orman alanlarının gittikçe azaldığı bir dönemde orman alanlarının muhtelif gerekçelerle elden çıkarılması, geleceğimizi tehdit eder boyutlara ulaşmıştır."

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'nin raporu: "Ömerli Barajı, İstanbul'a içme suyu temini projesinin kalbidir. Ömerli Havzası'nda yapılması düşünülen golf sahası ve diğer tesislerin, bu alanlardan akan derelerin ve bunların aktıkları Ömerli Baraj Gölü'nde toplanan suların kalitelerinde bozulmaya yol açması mümkündür. Barajın havzasına bu tür tesislerin yapılmasını, hem suların kalitesi hem de İstanbul'a su temini açısından son derece sakıncalı bulmaktayız. Havzada bu tür yapılara izin verilmemeli."

Belediye ikiye bölündü
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yürütmeyi durdurmak için Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açmasına karşın, belediye meclisi plan değişikliğini davanın sonuçlanmasını beklemeden geçen hafta onayladı. Böylece, baraj havzasında golf sahası ve dinlenme tesisi yapımına başlanması için önemli bir engel ortadan kalktı. Belediye yetkilileri, bakanlığın plan değişikliğini kabul ettiğini, belediye meclisinin bu nedenle onay verdiğini belirterek, meclisin mahkeme kararını beklememesini eleştirdi.

Orman Mühendisleri Odası Marmara Bölge Başkanı Prof. Dr. Uçkun Geray,
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kararının durdurulması için dava açacaklarını söyledi. Geray, "Ortada kamu yararına aykırı bir durum var. Dava açtığımızda, yargı, kamu yararını düşünenlerin lehine karar verecektir. Koruma altında olan bir alan yok ediliyor. Bu kente karşı işlenmiş bir suç. Biz sivil toplum örgütleri olarak bu kararı mutlaka durduracağız" dedi.

'Çevreyi koruyacağız'
Mir İnşaat AŞ'nin sahibi ANAP'lı eski bakan İbrahim Özdemir, Çevre Bakanlığı'nın söz konusu plana olumlu rapor verdiğini söyledi. Özdemir, projeyi şöyle savundu:

"Bu alan Orman Bakanlığı'nca turizm tesisi yapılması için tahsis edildi. Glof, dünyada çevreyi en iyi koruyan proje olarak biliniyor. Bizde bu kültür yerleşmediği için geriyiz. Ömerli Havzası içinde konut yapılıyor, ancak böyle bir tesise karşı çıkılıyor. Bizim çevreyi kirletme gibi bir amacımız yok. Alandaki ağaçlar kesilmeyecek. Oradaki doğal yapıya zarar verilmeyecek. Ağaçlar nakledilecek. Doğal gübre kullanılacak. Tesis, ÇED raporunda yer alan tüm unsurlar dikkate alınarak yapılacak."
Radikal

 

Ağustos 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Yarışma

İTÜ Vakfı 
Mimarlık Ödülü


Son başvuru tarihi:
30 Ekim 2003

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz