Formula-1 pisti için yanlış yer
seçimi yarışı tehlikeye soktu
İstanbul’da düzenlenmesi planlanan Formula–1 (F–1) yarışları için
seçilen arazide pist ve tesis inşaatı yapılamayacağı belirtildi.
F–1 tesislerinin yapılacağı arazinin, içme suyu sağlanan Ömerli Baraj
Gölü Koruma Havzası’nda bulunması ve bölgenin korunması gereken doğal
alanlardan olması inşaat ruhsatı alınmasını zora soktu.
Ruhsat işlemlerinin tamamlanabilmesi için Turizm Teşvik Kanunu değiştirilirken,
Bayındırlık Bakanlığı da bölgenin imar planını yarış pisti ve
tesisleri için yeniden düzenledi. Son imar planını Kültür ve Turizm Bakanlığı
onaylayacak; ancak yer seçiminin yanlış olduğunu savunan sivil toplum kuruluşları
bölgedeki imar planı değişikliğini durdurmak için dava açmaya hazırlanıyor.
Yarışların 2005’te İstanbul’da yapılabilmesi için ağustos sonuna
kadar F–1 organizasyonuyla sözleşme imzalanması gerekiyor. Bunun için de
Bakanlar Kurulu’nun izin vermesi ve F–1’in patronu Bernie Eclstone’a her
yıl 13,5 milyon dolar ödeneceğine dair teminat verilmesi gerekiyor.
Zaman, pist ve tesislerin inşa edileceği Pendik’teki 2 bin 500 dönümlük
arazinin yanlış bir seçim olduğunu 16 Aralık 2002’de ‘F–1 pisti için
yer seçimi yanlış’ başlıklı haberle duyurmuşu. Bu haberden sonra İstanbul
Valiliği; Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, Bayındırlık ve Vakıflar il müdürlüklerinden
görüş alarak F–1 ile ilgili bir rapor hazırladı. Söz konusu raporda,
F–1 pisti inşaatına, İstanbul Nazım İmar Planı değiştirilip, bölgede
uluslararası koruma altında olan nadir bitki türlerinin korunması için
kapsamlı bir Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu hazırlandıktan sonra
izin verilmesi gerektiği ifade edildi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO), bu uyarıları dikkate almadan yarışların
yapılması için seçtiği arazide ısrar etti. Arazinin durumu nedeniyle inşaat
ruhsatının alınması uzun bir bürokratik süreç gerektirdiğinden bölgedeki
belediyeler devre dışı bırakıldı. İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, bölgedeki
belediyelerin arazi üzerinde hak iddia ettiğini ileri sürdü. Ancak arazi üzerinde
hak iddia ettiği ileri sürülen Orhanlı ve Akfırat belediyeleri yetkilileri
bunu yalanlıyor. Orhanlı Belediye Başkanı Ali Sevim, arazinin sadece yüzde
5’inin kendi sınırları içinde kaldığını; ancak imar verme konusunda
bir talepleri olmadığını dile getirdi. Akfırat Belediye Başkan Yardımcısı
Ünal Çar da, İTO’dan ruhsat konusunda hiçbir resmi başvuru almadıklarını
ifade ediyor. Formula arazisinin üst imar planlarını pistin yapılmasına
imkan verecek şekilde (1/50, 1/25, 1/5 binlik) Bayındırlık Bakanlığı
Ankara’dan hazırlıyor. 1 Ağustos 2003’te çıkarılan kanunla
belediyelerin yetki anlaşmazlığına düşmesi durumunda Turizm Bakanlığı’na
imar planı verme yetkisi tanındı. Bu yetkiye dayanarak, F–1 arazisi için
‘belediyeler anlaşamadı’ denilerek küçük ölçekli (1/1.000’lik) imar
onayı verilecek.
Yeni bir arazi belirlensin
Şehir Plancıları Odası Başkanı Ahmet Turgut, oda olarak F–1’in İstanbul’da
yapılmasına taraftar olduklarını; ancak yer seçiminin yanlış yapıldığını
vurguluyor. Turgut, İTO’nun hatalı yer seçiminde ısrar etmek yerine
valilik ve belediyeyle oturarak uygun bir arazi araması gerektiğini ifade
ediyor. Turgut, Bayındırlık Bakanlığı’nın Formula için onayladığı
planın dava konusu olabileceğine işaret etti.
İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, halen ruhsat aşamasında olduklarını doğruluyor.
Yıldırım, 1 Ağustos 2003’te yürürlüğe giren kanuna göre Turizm Bakanlığı’nın
birden fazla belediyenin hak iddia ettiği arazilerde ruhsat verme hakkını
elde ettiğini, arazinin planlarını Turizm Bakanlığı’nın onaylayacağını
ifade ediyor. Çevreye duyarlı sivil toplum kuruluşları ve valilik raporunda
istenilen Çevre Etki Değerlendirmesi, yer seçimi aşamasında gündeme
gelmedi. Yıldırım, ruhsat alındıktan sonra etraftaki köylülerin katılımıyla
ÇED yapılacağını bunun ikinci aşamada bir işlem olduğunu vurguluyor. Yıldırım,
“Planda projede çevreyi korucu bundan daha uygun proje de bulunamaz. Arazinin
yüzde 5’ine inşaat yapılacak. Bütün kanunlar bitmiş, orada çevreciyim
diyen birisinin görüşü önemli öyle mi?” diye soruyor.
Zaman
|