Heybeliada'daki Preveze Savaşı
Panosu
Heybeliada vapur iskelesinin hemen yanı başında tarihi Deniz Harp Okulu
binası yer alırdı. Deniz Harp Okulu için, geçen yıllarda Tuzla'da bir
kampus inşa edildi ve okul oraya taşındı. Deniz Harp Okulu'nun taşınmasıyla
binalar Deniz Lisesi'ne kaldı. Deprem sırasında büyük binalardan birisi
hasar gördü.
Heybeliadalılar bundan sonra olanlar hakkındaki düşüncelerini bir
mektupla dile getirdiler. Bu mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum: ''Bahriye
Okulu ilk olarak Kasımpaşa'da 1773 tarihinde kuruldu. Kasımpaşa'daki bina
yetersiz gelince Heybeliada'ya taşındı. Bu tarihi okulda Osmanlılar ilk
defa, donanmalarında gereksinim duydukları yüksek eğitim düzeyinde
denizciler yetiştirmeyi hedeflemekteydiler. Yurtdışından modern top dökümhaneleri
ve gemi tezgâhları getirtildi ve okul kısa sürede modern eğitimin önemli
kurumlarından biri oldu. Haliç, Karaağaç'tan başlayan bu atılım, Cami Altı
Mevkii'nde 'Mühendishane-i Hümayun' adı ile Deniz Harp Okulu'na dönüştü.
İskeleden bakılınca kurumun en eski iki binası sol tarafta bulunuyor ve hâlâ
eğitim amacıyla kullanılıyor. Üzerinde adanın sembolü haline gelmiş,
ressam Ferruh Başağa'nın yaptığı, Preveze Savaşı'nı betimleyen (7x30
mt) 210 m2'lik mozaik panonun bulunduğu, daha yeni üçüncü bina, Mayıs
2001'de, panoyla beraber yıkıldı.''
2000 sonbaharında adayı terk eden yazlıkçılar baharda geri döndüklerinde,
adanın sembolü haline gelmiş binanın ve de panonun yıkıldığını büyük
bir şaşkınlıkla öğrendiler. Depremden sonra bina hasar görmüş, onarım
yerine okulun yıkılmasına ve yeni gereksinimlere cevap verecek bir binanın
yapılmasına karar verilmişti. Yeni yapılan bina 7 kata denk gelen bir yükseklikte,
eski binaya ve yanındaki binalara göre çok hantal, duruş olarak çok önde
ve diğer binalara neredeyse bitişik düzende inşa edildi. Adanın 1. derecede
SİT alanı olmasına karşın, hangi izinlerle bu binanın yapılabildiği anlaşılmadı.
Binanın üstünde yeni panolar yapılması için iki boş duvar bırakıldığı
görülüyor.
Adalılar tarihi panolarını kaybetmiş olmaktan ve yeni binanın artık
telafisi mümkün olmayan çirkinliğinden son derece üzgünler. Bina şimdiki
haliyle etrafındaki tarihi binaları ezip geçiyor, adanın dokusunu ve görünümünü
bozuyor, imar kurallarının delinmesi konusunda çok ciddi bir örnek oluşturuyor.
Ada halkı, emekli askerler dahil durumdan son derece rahatsız ve binayı bir
mimarlık faciası olarak değerlendiriyorlar.
Adalılar, yetkililere şu soruları soruyorlar: -Tarihi pano yıkılırken Kültür
Bakanlığı ve koruma kurulları neredeydiler? Cumhuriyet devrinin böyle büyük
bir yapıtının yok olmasına nasıl seyirci kaldılar? İş Bankası sponsor
olmayı teklif etmişken nasıl bu işi yarım bıraktı? Medya bu olaya neden
yeterince yer vermedi?
- Heybeliada gibi çok önemli bir noktaya neden fazladan bir duyarlık gösterilmiyor?
Bina estetik nitelik taşımamasının yanında, imar yasalarını ihlal eden
bir durumdadır. Neden bina profesyonelce hazırlanmış bir projeyle yapılmıyor?
Pek çok durumda devlet binalarının imar yasalarını ihlal ettiklerini
biliyoruz. Öyleyse bu konuda bir yasa değişikliği gerekmez mi?
Heybeliadalılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Baki Kara'nın görüşleri
şöyle: Preveze Savaşı panosu ve Deniz Lisesi adayla özdeşleşmişlerdi.
Adaya gelince ilk dikkati çeken bunlardı. Binayı bir müze gibi algılatıyordu,
adaya gelirken sanki bir müzeye yaklaşıyormuşuz gibi hissediyorduk. Şimdi
bir süngüye benziyor. Sanıyorum asker bu konuda duyarlı olacaktır.
Emekli Deniz Lisesi öğretmeni Türkan Uras da binayı eleştirenlerden:
Birdenbire oldu. Pano çok güzeldi. Yeni bina bir beton yığını! Bunu nasıl
yaptılar! Deniz Otobüsü İskelesi de öyle... Binanın bir katı daha yıkılmalı.
Tüylerimiz diken diken oldu. Mahvetti adayı.
Ressam Deniz Aygün'ün düşünceleri de farklı değil: Adalardaki kuşkusuz
en çirkin yapı; bahriyeli geleneğine yakışmayan, sivil topluma hiç de iyi
örnek olmayan bir tavır. Bu ayıbın kısmen de olsa telafi edilmesi için
bina bir kat yıkılmalı ve Ferruh Başağa ziyaret edilerek yeni proje çizmesi
için kendisine ricada bulunulmalı.
Sanırım, Deniz Kuvvetleri de bu binadan hoşlanmamıştır. Adalılar bir
çözüm üretilmesini bekliyorlar.
Cumhuriyet - Oral Çalışlar
|