İskender'in filleri Toroslarda çıktı
Büyük İskender Hindistan'ı fethedince çok önemli bir silahı da ele geçirmiş
oldu: Filler. İskender'den sonra kurulan Helenistik krallıklar da savaşlarda
filleri kullanmış, hatta Adana'daki kalede olduğu gibi fili krallık arması
olarak seçmişlerdi.
Adana'daki Karasis Dağı'nda, MÖ 3. yüzyılda İskender'in halefi olan
Seleukoslar tarafından yaptırılan 'fil' armalı Helenistik kalenin gizleri,
12 kişilik uluslararası bir ekip tarafından açığa çıkarılacak
Adana'nın Gedikli Köyü muhtarı Hayrullah Özel'in verdiği bilgi
sayesinde 1994 yılında keşfedilen, Türkiye ve Yakındoğu'daki tek
Helenistik kale olan Karasis, İskender'in sırlarını verecek. Kalede, Kültür
ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Alman Arkeoloji
Enstitüsü yüzey çalışması başlatıyor.
15 Eylül-25 Ekim tarihlerinde yapılacak ölçekli haritalama, rölöve ve yüzey
araştırması için, kaleyi bulan İÜ Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Mustafa Hamdi Sayar ile İstanbul-Alman Arkeoloji Enstitüsü Müdürü
Prof. Adolf Hoffmann başkanlığındaki Alman, İtalyan ve Türk arkeologlardan
oluşan 12 kişilik ekip işbaşı yaptı.
77'lik muhtar keşfetmiş
1988'den beri antik dönemdeki adı Kilikya olan Çukurova'da yüzey araştırmaları
yürüttüğünü anlatan Sayar şu bilgileri verdi: "Bölgedeki araştırmalarda
yeni antik kentler keşfetmiştik. 1994'te Gedikli Köyü muhtarı 77 yaşındaki
Hayrullah Özel, Kozan ilçe merkezinin 12 kilometre kuzeyindeki Karasis Dağı'nda
bir kale olduğunu ve duvarlarının birinde fil resmi bulunduğunu söyledi.
Muhtarla birlikte yukarı çıktık ve yapının bir Helenistik dönem kalesi
olduğunu gördük. Tepede, poligonal (çok köşeli) ve çifte duvar tekniğiyle
örülmüş 15-20 metre yüksekliğinde kale kalıntıları var."
Ödülü kazıya yatıracak
Birkaç yıl önce, İtalyan, Türk ve Almanlardan oluşacak bir ekiple yapacağı
çalışmalara ilişkin bir proje sunarak Almanya'daki Max Planck Enstitüsü'nden
125 bin euro'luk 'Uluslararası İşbirliği Ödülü' alan Prof. Hoffman da şunları
söyledi: "Bir yıl önce Sayar ile Kilikya bölgesini dolaştım. Kale kalıntılarına
hayran oldum ve birlikte çalışmaya karar verdik. Bu çalışmanın asıl
kaynağını, aldığım ödül oluşturacak. Bu nedenle ödülün şartlarından
biri olan İtalyan, Türk ve Almanlardan oluşan uluslararası bir ekip oluşturduk.
Ancak kaynak yeterli değildi. O yüzden özel sektörden de yardım istedik.
Ofisi helikopterle getirdi
Projede en büyük sorun, 12 kişilik bir ekibin tepede çalışmalarını yürütmesi.
Oraya çıkartacağımız teknik ekipman ve hava şartları için bir konteynere
ihtiyaç vardı. Metro Group konteyneri temin etmeyi ve helikopterle dağa
indirmeyi üstlendi. Ekibin gıda ve su ihtiyacı, yukarıya katır ve eşeklerle
taşınacak."
Denizden yüksekliği 1700 metre olan tepedeki kalede çalışmaları yürütmek
için Metro Group kuruluşu olan Real Hipermarketleri'nin tahsis ettiği, araştırma
ekibinin büro olarak kullanabileceği 10 bin dolara mal olan
konteyneri, Real Hipermarketleri Kurumsal Geliştirme Müdürü Müjdat Özgöz,
önceki gün bölgede Hoffmann'a teslim etti. Çalışmayı Kozan Kültür Vakfı
da destekliyor.
Kalenin doğu cephesindeki kulelerden birinde kapı tanrısı Herakles
Kallinikos'un sembolü olan 'Herakles lobutu' var. Diğer bir kulenin batıya
bakan giriş kapısı üzerinde ise kısmen tahrip edilmiş fil kabartması var.
Sur duvarlarının içe bakan yüzeylerindeki taşların bazılarında, çalışan
taşçıların işaretleri bulunuyor.
Kalede Helenistik Dönem'e ait iki farklı duvar tekniğiyle karşılaştıklarını
anlatan Sayar şu bilgileri verdi:
"Öncelikle savunma amaçlı inşa edilmekle birlikte kapladığı yaklaşık
bir kilometrekarelik alan ve yer yer kayaların içine oyulmuş evler göz önüne
alındığında, aynı zamanda bir yerleşme birimi olarak kullanıldığı anlaşılıyor.
Bu ören yerinin Helenistik Dönem'de inşa edildikten sonra Roma ve Bizans
devirlerinde kullanıldığına dair izlenim edinmedik. Kale kapısı üzerindeki
fil kabartması, hangi dönemde yapıldığına ilişkin biraz fikir
veriyor."
Seleukoslar inşa etti
Sayar, fillerin antik dünyada Büyük İskender'in MÖ 325 yılında Hindistan'ı
fethetmesiyle tanındığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Onun ölümünden sonra kurulan Helinistik krallıklardan Ptolemaios Krallığı
Afrika fillerini, Seleukoslar da kendi hâkimiyet bölgesi olan Hindistan'dan
temin ettikleri Hint fillerini ordularında kullanmaya başladı. Bu filler, özellikle
diğer bir Helenistik krallık olan Antiochos Monophtalmos'a karşı MÖ 301'de
yapılan Ipsos Savaşı'nda Seleukosların başarılı olmasında büyük rol
oynadı. Filler Seleukos'un arması oldu.
Filler, Seleukos sikkelerinde de görülür. Bu bilgiler ışığında
Karasis Kalesi'nin Seleukos devrinde inşa ettirilmiş olabileceğini düşünüyoruz.
Kalenin yaptırılmasındaki en önemli sebep de, Seleukos Nikator'un MÖ 294'te
Doğu Kilikya'yı tamamen kontrolü altına almasından sonra, imparatorluğunun
merkezi olan Suriye'ye kuzeyden gelebilecek tehlikeleri önlemek üzere,
Kapadokya'dan Kilikya'ya giden yol üzerindeki bu geçidi kontrol etmek
istemesidir. Diğer bir neden de MÖ 3. yüzyıl başlarında Anadolu'da büyük
tehdit oluşturan Galatların Suriye'ye inmemesini önlemekti."
Radikal
|