Yanlış yerleşim planı zehirliyor
Kentlerde özellikle kışın yaşanan hava kirliliğinin en büyük
nedeninin yanlış şehir planlaması olduğuna dikkat çekildi.
Kışın kentlerde oluşan hava kirliliğini engellemek için sanayi
tesislerinin yerinin, şehre göre hakim rüzgarlar dikkate alınarak planlanması
gerektiği bildirildi.
Konya Şehir Plancıları Odası Başkanı Fatih Yılmaz, kentlerde konut bölgeleri
ve sanayi alanlarını yerini belirlerken, o yerle ilgiyi jeomorfolojik
verilerin dikkate alınması gerektiğini söyledi. Kentlerde özellikle kışın
yaşanan hava kirliliğinin en büyük nedeninin yanlış şehir planlaması
olduğuna dikkati çeken Yılmaz, solunan havada bulunan en tehlikeli partikül
maddelere ise sanayi atıklarının neden olduğunu kaydetti.
Rüzgarların yönü dikkate alınmalı
Kış mevsiminde kentlerde yaşanan hava kirliliğinin doğru kentsel planlama
yapılarak yüzde 80 oranında azaltılabileceğini vurgulayan Yılmaz, şöyle
konuştu: “Kışın kentlerde yoğun olarak oluşan hava kirliliğini
engellemek için sanayi tesislerinin yeri, şehre göre hakim rüzgarlar dikkate
alınarak planlanmalıdır. Konya da dahil olmak üzere ülkemizdeki birçok büyükşehirde
sanayi bölgeleri ve kirletim kapasitesi yüksek fabrikalar, yılın önemli bir
bölümünde etkili olan rüzgarların şehre doğru estiği kritik yerlerde
kurulmuştur. Bu durumda sanayi tesislerinden havaya sızan zehirli gazlar, rüzgarın
etkisiyle insanların yoğun yaşadığı yerleşim alanları üzerine kabus
gibi çökmektedir. İşin en üzücü yanı ise hakim rüzgarların kente doğru
estiği yönde kurulan bu sanayi tesislerinin kısa ve orta vadede başka bir
yere taşınma ihtimali derece az olmasıdır.”
Rant dikkate alınıyor
Türkiye’de hakim rüzgarların genellikle kuzey yönlü olduğuna işaret
eden Yılmaz, doğru şehir planlamasında hava akımlarını yönlendiren yükseltiler
de dahil olmak üzere birçok etkenin dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef ülkemizde bugüne kadar
sanayi tesisleri kurulacak alanlar belirlenirken, genellikle bilimsel raporları
yerine elde edilecek rant dikkate alınmıştır. Birinci planda insan sağlığı
değil, sanayi tesisleri ve rant getirisi ölçü olmuştur. Bunun sonucu olarak
da, vatandaşlarımız, zehirli havayı bir kış boyunca soluduğu için birçok
sağlık riski ile iç içe bir yaşam sürmek zorunda kalmaktadır.
Bilimsellikten uzak planlanan kentler, gelecekte çocuklarımıza sağlıksız
bir çevreyi miras bıraktığımız anlamına gelmektedir.”
Uzmanlara danışılmıyor
Türkiye’de şehir planlama etiğinin yeterince gelişmediğini vurgulayan Yılmaz,
“Aynı yanlışlar bugün de yapılıyor. Şehir Bölge ve Planlama Mühendisleri
tarafından kurulan Şehir Plancıları Odaları, Türkiye’nin hemen her şehrinde
yerel yönetimlere bu konuda teknik destek vermek için can atıyor. Ancak,
yerel yöneticiler bu odalarla birlikte çalışmak bir yana, hazırlanan
raporlara ilgi bile göstermiyor” diye konuştu.
“Zararın neresinden dönülürse kardır” diyen Yılmaz, kentlerde yaşayan
vatandaşların ve gelecek nesillerin sağlığının korunabilmesi için en azından
bundan sonra, kent master planlarının hazırlanmasında konu ile ilgili
uzmanlara söz hakkı verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
NTVMSNBC
|