Önder'in haberleri...
Hemen tüm kentlerimizdeki ''yerel basın'' , özellikle kültür ve doğa
zenginliklerimizi koruma çabalarına da çok değerli katkılar sağlıyor...
Bunlardan ''Milas'ın Gazetesi Önder'' in ise benim için ayrı bir yeri
var. Çünkü, sadece kendi ''ilçesini'' değil, yıllarımı verdiğim tüm Muğla
ilini kucaklayan ''çevreye sorumlu'' bir gazetecilik örneği sergiliyor. Başarısı
ise; ''yerel siyasetin bencil çekişmelerine kapılmadan'' görevini yapmasından
kaynaklanıyor...
Önder'in son aylarda önem verdiği haberlerinden iki tanesi var ki tüm ülkede
duyulmasını gerektirecek ayrıntılar içeriyor.
Biri, Bodrum-Milas arasındaki ''Tuzla'' da yapılmak istenen bir ''golf
tesisleri'' ne ilişkin tartışmalar.... Diğeri ise Rifat Ağa Konağı 'nın
başına gelenler...
Her ikisi de ''kamusal duyarlılığın'' eksikliğini yansıtan çarpıcı
örnekleri oluşturduğundan, Önder'in haberlerini okurlarımızla da paylaşarak
yorumlamak istiyorum.
Tuzla'ya 'yasal statü'
Flamingo, pelikan ve balıkçılların yuvası Tuzla Sulak Alanı için Birleşmiş
Milletler'ce de desteklenen bir ''Koruma Çalıştayı'' , Bodrum Gönüllüleri'yle
birlikte Bodrum Mimarlar Odası temsilciliği ve Habitat Bodrum Kozası'nın da
katılımıyla 10-12 Ekim 2003 günlerinde gerçekleşmişti... Önder gazetesi,
''Uluslararası Kuş Yaşam Örgütü'' listesindeki Tuzla'nın ''yatırıma açılma''
tartışmalarını günlerce manşetten verdi.
Çalıştayın gerekçesi ise Bargylia antik kenti ile Halep Çamı Tabiat
Alanı 'na da komşu konumdaki Tuzla'nın öncelikle ''koruma statüsü''
belirlenerek yatırımlara karar verilmesiydi...
Ne var ki Önder'deki ayrıntılı haberlerde, katılımcılar arasında özellikle
Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ile Çevre ve Orman
Bakanlığı 'nı göremedim. Oysa, bu gibi ''korunması istenen'' doğal yaşam
alanlarını ''yasal güvenceye'' alabilecek başlıca iki statü var.
Birincisi, eğer ''doğal sit'' uygunsa, bunun irdelenmesi ve kararı için de
Muğla'da bir ''Koruma Kurulu'' var... Ya da Tuzla'nın ''özel çevre koruma bölgesi''
olarak ilanı daha doğruysa, şimdi ''ormancılarla'' aynı bakanlığı paylaşan
''Özel Çevre Koruma Kurumu'' da yine Muğla'da örgütlü durumda...
Demek ki çalıştayı düzenleyenler; son yılların en önemli ilkelerinden
''sivil-kamu işbirliğini'' ya önemsemediler; ya da bu kurumlar davet
edilmelerine rağmen toplantılara ilgi göstermediler.
Tuzla'da şimdi asıl bu eksikliği gidermek ve orada ''golf tesisleri''
isteyenlerin de ''çevreyi gözeten bir yasal statü'' içinde hareket etmeleri
için, bu gibi kamu kurumlarını da ''yasal yetkileriyle birlikte'' sürecin
''ortağı'' yapmak gerekmiyor mu?...
'Onurumuz için'
Önder'in ''Buraya Kadar'' başlıklı haberinde ise cumbalarından biri önceki
yıllarda çöken Rifat Ağa Konağı 'nın son yağmurlarda ikincisini de
yitirdiğini okuduk... (07.11.2003)
Bu konak Milas 'ımızı bezeyen eşsiz güzellikteki kültürel mirasın
''simge'' yapıları arasında... Yağmurda çökecek kadar ''bakımsız'' bırakılmasına
ise artık ''üzülmeyi'' bırakıp, bir an önce ''kurtarmak'' için harekete
geçilmeli... Başta yerel yönetim ile tüm meslek kurumları ve sivil toplum,
''MİÇEV'' vakfıyla da birlikte kentin ''onurunu'' kurtarmalı...
Nitekim, özellikle ''belediyelerin'' bu gibi örneklerde ''seyirci''
kalmamaları için de yeni yerel yönetim yasası tasarısında ''kaynakla
birlikte görev ve sorumluluk'' yükleyecek maddelere gereksinme var..
''Muğla milletvekillerinin'' işte asıl bu konuda ''etkin'' olmaları, Önder'in
haberinden çıkartılacak en ivedi sonuç olsa gerek...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|