reklam

12 Aralık 2003 Cuma 
Ana Sayfa > Haberler

Ekonomide hızlı büyüme hayalleri 'suya düştü'

Milli gelir belli bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerini (yaratılan katma değeri) gösterir. Önce üretimin, sonra bu üretim karşılığı yaratılan gelirin göstergesidir.

Yılın üçüncü çeyreğine (temmuz - ağustos - eylül aylarına) ait milli gelir rakamları ile yılın ilk dokuz ayına ait toplam rakamlar, işlerin hiç de düşünülen ölçüde iyi gitmediğini, ekonominin tahmin edilen ölçüde büyümediğini gösterdi.
Bizler "pembe gözlüklerimizi takmış", "Bu yıl ekonomi yüzde 5'in çok üstünde büyür... Hatta yüzde 10 büyür... Bizi kimseler tutamaz..." diyorduk.
Temmuz - ağustos - eylül aylarına ait imalat sanayii üretim endeksindeki yüzde 11 dolayındaki artış oranları, sanayiin hızlı büyümekte olduğu, bunun da ekonominin büyümesini sağlayacağı şeklinde yorumlanıyordu. "Kazın ayağının öyle olmadığı" anlaşıldı.

İnşaat canlanamıyor
- Tarımda işler kötü... Tarımsal üretim düşüyor diyenlerin haklı olduğu ortaya çıktı. Tarımda dokuz ayda yüzde 0.5 küçülme var.
- Sanayi üretimi temmuz - ağustos - eylülde sadece yüzde 8.1 oranında büyümüş. Dokuz aylık büyüme yüzde 6.8 oranında.
- Yapı kullanımı ve inşaat izni belge sayısındaki artış, inşaatta hareketin başladığı ümidi yaratıyordu. Anlaşılıyor ki, kamunun bayındırlık harcamalarının başlamaması nedeniyle inşaat sektörü canlanamıyor. Dokuz ayda sektörde yüzde 16.2 küçülme var.
-  İthalattaki artmaya rağmen tarımda işlerin kötülüğü nedeniyle ticaret sektörünün büyümesi de yüzde 7.6'da kalıyor.
Bunlar büyümenin üretim cephesi... Biraz da "talep cephesine", tüketim cephesine bakalım...

Özel sektör tüketim harcamaları yüzde 4.9 artmış... Ama sadece tüketim büyümenin dinamiği olamaz. Yatırım da olmalı... Dokuz ayda yatırım harcamalarındaki artış yüzde 4.4 oranında. Her ne kadar özel sektör harcamaları yüzde 13.5 oranında artmış ise de, kamu yatırım yapmadığından yatırımları yüzde 18.5 kıstığından toplam yatırım çok az. Bu yatırım ile ve de bu tüketim ile bu ekonomi ancak yüzde 5 dolayında büyür.

Bu büyüme oranı yetmez
Yüzde 5 büyüme bize yetmez... Neden yetmez? Anlatayım... Büyümenin ölçüsü sabit fiyatla milli gelir rakamıdır. Sabit fiyatla milli gelir rakamı enflasyondan arındırılmış durumu gösterir. 1987 yılı sabit fiyatlarıyla dokuz aylık milli gelirimiz (GSMH) 91.8 trilyon liradır. Bu rakam 1998 yılında 90.0 trilyon lira idi. 5 yılda üretim/gelir artışı yüzde 2.0'dir. 1998 yılında yıl ortası nüfusumuz 63.4 milyon idi. Bu yıl 70.8 milyon. Beş yılda nüfus artışı yüzde 11.7 oranında. Demek ki Türk insanı beş yıl sonra, kişi başına 1998 yılının gerisinde üretiyor, daha az kişi başı gelire sahip. Bu bir rezalettir.

Bu rezaletten kurtulmanın yolu üretimi artırmaktır.
Harcamalara göre milli gelir hesaplarından anlaşıldığına göre, yılın ilk dokuz aylık döneminde gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 5.4 oranında büyümesinde; (1) Özel tüketim harcamalarının etkisi yüzde 3.2, (2) Devletin tüketim harcamalarının etkisi yüzde -0.2, (3) Yatırımların etkisi yüzde 0.8, (4) İhracatın etkisi yüzde 6.9, (5) İthalatın etkisi yüzde -10.1 ve (6) Stok değişimlerinin etkisi yüzde 4.8'dir. İnanılamayacak ama dokuz aylık dönemde büyümenin gene stok değişimine dayandığı görülüyor. Birinci üç aylık dönemde yüzde 10.3, ikincide yüzde 11.9 olan stok değişimi oranı üçüncü üç aylık dönemde yüzde 5.3'e gerilemiş.

Şimdi pembe gözlükleri çıkararak gerçekçi olmanın ve üretime daha fazla önem vermenin zamanıdır.
Milliyet - Güngör Uras

 

Aralık 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Günkut Akın 16 Aralık 2003 tarihinde Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Günkut Akın hakkında daha fazla bilgi edinmek, kendisine soru sormak için tıklayın. 

 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

 

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz