reklam

17 Kasım 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Bizanslılar İstanbul’u korumak için tılsımlı anıtlar yaptırmış

Üçbin yıllık tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan İstanbul, şehirde yaşayanlar tarafından çeşitli belalardan korunmak için “tılsımlı'' anıtlara emanet edilmiş.

Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlisi, kültür tarihi araştırmacısı Süleyman Faruk Göncüoğlu'nun Eminönü Belediyesi için hazırladığı “İstanbul'un İlkleri ve Enleri'' adlı kitabında Bizans imparatorları Yanko, Vezondan ve Konstantinus'un kenti düşman saldırıları ve belalardan korumak amacıyla birbirinden farklı 15 tılsımlı anıt diktiğini anlatıyor. Kitapta bu tılsımlı sütunların “kenti kötülüklerden, hastalıklardan, depremden ve yılan, çıyan, akrep, kurt gibi hayvanlardan koruduğu, karı-koca kavgasını bitirdiği, insanları sağlıklı ve genç kıldığına inanıldığını kaydediliyor.

İstanbul'da Suriçi'nde bulunan 15 tılsımlı anıt ile dikilme nedenleri ve hikayeleri şöyle:

Arkadius Sütunu: Avratpazarı'nda (Cerrahpaşa) bin parça beyaz mermerden yapılan merdivenli yüksek sütundaki peri yüzlü heykelin yılda bir defa bir feryat kopardığında yeryüzündeki kuşların heykelin etrafında döndüğüne inanılmış. Bu kuşların binlercesinin yere düştüğü ve bunların halk tarafından yendiği de söylenceler arasında yer alıyor.

Çemberlitaş: Tavukpazarı denilen (Çemberlitaş) yerde bulunan kırmızı renkli som mermerden yapılan bu sütunun hanedanı kötülüklerden, hastalıklardan ve fesattan koruduğuna inanılmış.

Kıztaşı: Saraçhane'de Büyük Pozantin'in kızının mezarı üzerine dikilen bu tılsımlı sütunun, imparatorun kızını yılanlardan, çıyanlardan ve karıncalardan koruduğuna inanılmış.

Altımermerli Sütun: Altımermer (Kocamustafapaşa) denilen yerde her biri eski bilginler tarafından altı adet mermerden yapılan ve üzerinde sinek, leylek, horoz ve kurt resmi bulunan sütunun kenti sivrisinek ve kurtlardan koruduğuna inanılmış.

Ayrıca, leyleğin yılda iki kere çığlık attığı, birinci çığlıkta bir anda kentin leyleklerle dolduğu, ikinci çığlıkta da tüm leyleklerin ortadan kaybolduğu, horozun 24 saatte bir öterek bütün horozlara önderlik ettiği de söylenceler arasına girmiş.

Genç bir erkekle kadının kucaklaşmış haldeki tunçtan heykeli de kavga eden karı-kocadan birinin heykeli kucakladığında hemen barıştıklarına inanılırmış.

Bilgin Calinus'un beyaz mermer üzerine yaptırdığı ihtiyar adam ve kadın resimli heykelinin ise geçinemeyen bir erkek ile kadından birinin heykeli kucakladığında hemen boşanacaklarına inanılmış.

Sultan Beyazıt Hamamı'nın altında bulunan dört köşeli sütun: Bu sütun sayesinde kente veba hastalığının girmediğine inanılmış.

Tekfur Sarayı'ndaki tunçtan ifrit heykeli: Bu heykelin yılda bir kez etrafına ateş saçtığı, bu ateşten bir kıvılcım alabilen kişinin çok sağlıklı yaşadığı ve genç kaldığına inanılmış.

Zeyrek'te Hazreti Yahya Kilisesi bitişiğindeki mağara: Her kış “koncoloz'' denilen cadıların bu mağaradan çıkarak arabalara binip şehri dolaştıklarına inanılmış.
Zaman

 

Kasım 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

UIA 2005 İstanbul Kongresi

01 - 11 Temmuz 2005 İstanbul, Türkiye

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz