reklam

Nevzat Sayın
Köşe Yazısı
> Nevzat Sayın

03 Mayıs 2004

Aykut Köksal ve Kaya Arıkoğlu'nun yazılarını çok sevmiştim

Aykut Köksal'ın ''Türkiye'de koruma konusunda görev ve sorumluluk üstlenmiş üst yapı kurumlarından, çağdaş mimarlığın nitelikli ürünlerinin korunmasına yönelik bir duyarlılık beklenebilir mi?'' sorusunun cevabının kocaman bir hayır olduğunu onun da bizim de biliyor olmamız acıklı bir durum.

Kaya Arıkoğlu'nun basit maliyet analizi gerçekçi görünüyor. Buna rağmen alınıp, yıkılıp, yeniden yapılıyorsa adamlar bizim bilmediğimiz bir başka gerçeği biliyor olmalılar.

Her iki yazı ve yazıda sözü edilen örnekler ve aynı konuda hatırladığım başka örnekler ''müdahale edilmiş yapılar'' konusunu getiriyor aklıma.

Hayat gibi yapılar da zamanla değişiyor. Büyüyor, küçülüyor, bölünüyor, ekleniyor. Eski bir fabrika mağazaya, eski bir ev lokantaya, eski bir saray okula, müzeye dönüşebiliyor reankarnasyon gibi. Dünyaya yeniden gelişlerinde yeni bir hayatları oluyor. Bu iyi de olabilir kötü de. İşte tam bu noktada ne olduğundan çok nasıl olduğu konusu geliyor gündeme. Bu yüzden de ''müdahale edilmiş yapılar''ın bir bölümünü iyi buluyoruz, bir bölümünü kötü. Tamamen ortadan kaldırmak en acıklısı. Şark Eserleri Müzesi, Bossa Apartmanı, Taksim Eczanesi, İnönü Stadyumu gibi irili ufaklı, önemli önemsiz çok örnek var. ''Maslak Yapıları'' içinde eski Osmanlı Bankası Genel Müdürlük yapısı Oyak Bank olduğunda ilk iş, yapının en iyi bölümlerinden birini örterek çatısına kocaman bir levha oturtmak oldu. Ve bunun için Reşit Soley'e kimse birşey sormadı. Emre Arolat'ın Kozyatağı'ndaki brüt beton Aksay Binası üzerine eklenen gecekondu da habersiz yapıldı. Zincirlikuyu Mezarlığı'nın sakin, anıtsal kapısı da yerini bir zevzeklik başyapıtına bıraktı.

Kim yaptı, kim karar verdi? Bütün bunların altında nasıl bir dürtü olduğunu bilmek isterdim. Yapılanlar daha ucuz değil, daha kısa sürede yapılmıyor. Daha ''iyi'' değil, daha ''güzel'' değil. Peki öyleyse ne?

Kurumlar veya kişilerle karşılaşmak da birşey değiştirmiyor. Herkesin üzerinde anlaştığı konulardan biri bu. ''Mimarsız mimarlık''.

''Onlar'' yıkıp değiştirmeye, bozmaya, çirkinleştirmeye devam edecek. ''Biz'' de yazmaya, konuşmaya, tartışmaya devam edelim. Belkide bütün bunların iyileşmesi için yeterince bilgi birikmemiştir.

Yazarla yazı ile ilgili görüşlerinizi paylaşmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz. 

Ad : *

Soyad : *

Email : *

Meslek :   

Mesaj :   *

   

 
  

Nevzat Sayın ile ilgili detaylı bilgiye Arkitera Diyalog ve AMV sayfalarından ulaşabilirsiniz.

 

Köşe Yazısı

Diyaloğun ilk konuğu Nevzat Sayın'dı, 11 Temmuz 2001'de Diyalog bölümümüze konuk olarak soruları yanıtladı.

Nevzat Sayın'ına yönelik soruları ve yanıtlarını okumak için buraya ...

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz