Aykut Köksal ve Kaya Arıkoğlu'nun
yazılarını çok sevmiştim
Aykut
Köksal'ın ''Türkiye'de koruma konusunda görev ve sorumluluk üstlenmiş üst
yapı kurumlarından, çağdaş mimarlığın nitelikli ürünlerinin korunmasına
yönelik bir duyarlılık beklenebilir mi?'' sorusunun cevabının kocaman bir
hayır olduğunu onun da bizim de biliyor olmamız acıklı bir durum.
Kaya Arıkoğlu'nun basit maliyet analizi gerçekçi görünüyor. Buna rağmen
alınıp, yıkılıp, yeniden yapılıyorsa adamlar bizim bilmediğimiz bir başka
gerçeği biliyor olmalılar.
Her iki yazı ve yazıda sözü edilen örnekler ve aynı konuda hatırladığım
başka örnekler ''müdahale edilmiş yapılar'' konusunu getiriyor aklıma.
Hayat gibi yapılar da zamanla değişiyor. Büyüyor, küçülüyor, bölünüyor,
ekleniyor. Eski bir fabrika mağazaya, eski bir ev lokantaya, eski bir saray
okula, müzeye dönüşebiliyor reankarnasyon gibi. Dünyaya yeniden gelişlerinde
yeni bir hayatları oluyor. Bu iyi de olabilir kötü de. İşte tam bu noktada ne
olduğundan çok nasıl olduğu konusu geliyor gündeme. Bu yüzden de ''müdahale
edilmiş yapılar''ın bir bölümünü iyi buluyoruz, bir bölümünü kötü.
Tamamen ortadan kaldırmak en acıklısı. Şark Eserleri Müzesi, Bossa
Apartmanı, Taksim Eczanesi, İnönü Stadyumu gibi irili ufaklı, önemli önemsiz
çok örnek var. ''Maslak Yapıları'' içinde eski Osmanlı Bankası Genel Müdürlük
yapısı Oyak Bank olduğunda ilk iş, yapının en iyi bölümlerinden birini
örterek çatısına kocaman bir levha oturtmak oldu. Ve bunun için Reşit
Soley'e kimse birşey sormadı. Emre Arolat'ın Kozyatağı'ndaki brüt beton
Aksay Binası üzerine eklenen gecekondu da habersiz yapıldı. Zincirlikuyu
Mezarlığı'nın sakin, anıtsal kapısı da yerini bir zevzeklik başyapıtına
bıraktı.
Kim yaptı, kim karar verdi? Bütün bunların altında nasıl bir dürtü
olduğunu bilmek isterdim. Yapılanlar daha ucuz değil, daha kısa sürede yapılmıyor.
Daha ''iyi'' değil, daha ''güzel'' değil. Peki öyleyse ne?
Kurumlar veya kişilerle karşılaşmak da birşey değiştirmiyor. Herkesin
üzerinde anlaştığı konulardan biri bu. ''Mimarsız mimarlık''.
''Onlar'' yıkıp değiştirmeye, bozmaya, çirkinleştirmeye devam edecek.
''Biz'' de yazmaya, konuşmaya, tartışmaya devam edelim. Belkide bütün bunların
iyileşmesi için yeterince bilgi birikmemiştir.
Yazarla yazı ile ilgili görüşlerinizi paylaşmak için aşağıdaki
formu kullanabilirsiniz.
Nevzat Sayın ile ilgili detaylı
bilgiye Arkitera Diyalog ve AMV
sayfalarından ulaşabilirsiniz.
|