reklam

Suha Özkan
Köşe Yazısı
> Suha Özkan

11 Nisan 2005

Avrupa Birliği Mimarlık Ödülü Rem Koolhaas’a Verildi

1929'da Barselona Dünya Fuarı için Ludvig Mies van der Rohe’nin tasarladığı Barselona’daki Almanya Pavyonu bilindiği gibi fuar sonrası yıkılmıştı. Modern mimarinin anıtsal ve simgesel “ikon”larından biri belki de en önemlisi olan bu eser 1990'lı yılların başlarında olabildiğince özgününe bağlı kalınarak yeniden inşa edildi. Bu pavyonu yaşatıp korumak ve Mies’in mirasını kurumsal olarak kollamak üzere bir de “Mies van der Rohe Vakfı” kuruldu. Jose Lluis Hortet ve yardımcısı Diane Gray tarafından ciddi bir profesyonellikle yönetilen bu vakıf, daha güncel olabilmek amacı ile de bir “Ödül Programı” kurdu. Bu programın kuruluşunda Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü ziyaret etmişler ve bizim bir ödülün kurumsal yapısı ve nasıl yönetimi konusunda bilgi almışlardı.

Titizlikle çalışmalarla gelişen bu Ödül Avrupa çağdaş mimarlığının önemli referans noktalarından biri oldu. Ödül son yıllarda daha kapsamlı bir kimlik geliştirip Avrupa Birliği’nin de desteğini alarak 2000 yılından bu yana adını değiştirip “Avrupa Birliği Mimarlık Ödülü oldu”.


Kursaal Merkezi

Bu kapsamda 2001 yılında bu ödülü San Sebastian’daki Kursaal Merkezi ile Rafael Muneo, 2003 de de Strasbug’daki Hoenheim Kuzey Tramvay Terminali ve Otopark’ı ile de Zaha Hadid aldı. Ayrıca her dönem verilen, kırk yaş altı mimarlara verilen bir de “Yetişen Mimar Ödülü” var.

Bu ödül de genç mimar(lar)ın eriştiği noktayı yüceltmeyi ve yüreklendirmeyi amaçlamakta. Bu ödülleri 2001 ve 2003 yıllarında iki Alman mimar aldı. Ostfildern Scharnhauser Parkı Belediye Sarayı ile Jürgen Mayer, 2003 yılında da Bobingen’deki Kaufmann Holz Dağıtım Merkezi ile Florian Nagler aldı.


Hoenheim Kuzey Tramvay Terminali ve Otopark


Ostfildern Scharnhauser Parkı Belediye Sarayı


Kaufmann Holz Dağıtım Merkezi

Ödül’e aday olabilmek için hem bir Avrupa coğrafyası yapısı olmak gerekiyor hem de “Mimar”ının Avrupa Birliği üyesi –ya da adayı- ülkelerinin birinden olması gerekmekte. Kısacası Avrupa Birliği’ni reddeden İsviçre’den bir yapı ya da İsviçreli bir mimarın yapısı katılamıyor. Ama “Bekleme Odası”ndaki Türkiye’deki yapılar ve Türk mimarları katılabiliyorlar. Sanırım benim de Jüri’ye seçilmem bu genişlemekte olan coğrafyanın desteği olarak gündeme girmesi olsa gerek.

Ödül, bir mimarın yaşamı boyu yaptıklarına değil tekil yapısına verilmekte. Bu yönü ile “Mimarlık Yıldız Sistemi”ne, günahı yada sevabı ile bir kişiyi daha eklemek yerine mimarlığın güncel söylemine doğrudan katkı amaçlanmakta. Dolayısı ile gündem oluşturmayı amaçlayan bir ödül. Gerçekten de jüri tartışmaları o yönde gelişti.

Jüri iki aşamalı toplanıyor. 2005 Dönemi Ödülü Jürisi Ocak ayı içinde Barselona’da toplandı. 245 projeyi sergi ve dosya incelemesi süreci sonucunda altı projeyi yerinde incelemek üzere listeledi. Bu projelerden ikisi Barselona’da olduğu için ertesi gün Jüri üyeleri tarafından ziyaret edildiler Mart ayı içinde geri kalan dört proje Berlin, Brega, Birmingham ve Londra’da yine tüm Jüri üyelerini katılımı ile incelendiler. Son toplantı Londra’da RIBA (Kraliyet Mimarlık Enstitüsü) de yapıldı ve orada “Ödül’ün hangi yapıya verileceği kararlaştırıldı.

“Yetişen Mimar(lar)” (Emerging Architect(s)) Mansiyonu da bu toplantıda kararlaştırıldı. Mansiyon, Hollanda’nın Utrect kentinde Pieter Bannenberg, Wlater van Dijk, Kamiel Klaase ve Mark Linnmann’da oluşan genç gurubun gerçekleştirdiği Basketbar projesine verildi. Basketbar cam duvarlarla korunaklı yerden bir kat yükseltilmiş bir basketbol alanı ile onun altında yer alan bar, kafe ve toplanma olanakları sağlayan bir tür sosyal etkinlik alanına verildi. Çok katlı bir konut projesinin açık alanında yer alan bu yapı çağdaş duru estetiğin özgün bir örneği olduğu kadar eldeki kısıtlı alanı çok yaratıcı bir biçimde hem sportif hem de dinlence işlevlerini birleştirerek kullanması ile takdir edildi.

AB Mimarlık Ödülü’nün hoş bir geleneği var. Bir önceki ödülü kazanan kişi “Jüri Başkanı” oluyor böylece bir süreklilik ve deneyim de bir sonraki jüriye katılmış oluyor. 2003 Ödülü’nün jürisini Rafael Muneo’nun yürüttüğü gibi bu jüriyi de Zaha Hadid yönetti ve keskin söylemi ve esprili davranışları ile çalışmayı çok hoş ve sevimli bir ortama soktu.

Finale kalan dört projenin gezilmesi tam bir “okul turu” tadında neşeli, dostane, mimarlık ve üst düzey mimarlık dedikodusu dolu geçti. Dört günlük çalışma hep birlikte yapıldı. Gezinin her ayağına incelenen bazı projelerin mimarlarının da katılması tartışmalara derinlik kazandırdığı gibi çok özel anlar yaşamamızı yeni dostluklar kurmamızı sağladı.

Sonunda oybirliği ile ödülün Berlin’de Rem Koolhaas tasarımı olan Hollanda büyükelçiliği yapısına verilmesine karar verdik. Berlin’de son on yılda olagelen mimarlık devimi herkesin dikkatini çeken, iyi ya da daha az iyi birçok yapının varolduğu, şehri bir çağdaş mimarlık fuarına dönüştürdüğü ortamda Mies van der Rohe Ödülü ile Mies’in son başyapıtlarından “Devlet Galerisi”nin burada olması hoş bir varoluş idi. Benim vaktim vardı Berlin’de (kim bilir kaçıncı kez) önce Galeri’ye gidip sonra toplantıya katıldım. Sonra sanki Mies ile Koolhaas arasında tarihin derinliklerinden gelen bir diyaloğun varlığını duyumsadım.


Devlet Galerisi - Berlin (Mimar: Mies van der Rohe)
Fotoğraflar: Süha Özkan

Koolhaas’ın Hollanda Elçiliği Berlin’in az katlı ama yoğun kentsel parsellerinden biri üzerinde. Yapının önündeki park ile hem o yöne açık avlusu ile hem de yoğun şeffaf cepheleri ile ilişki kurmakta. Kare planlı büro bloku “L” biçimde konutlar bloku ile sarılmakta ve bunun sonucu sert yüzeyli üzerinde yeşillik olmayan bir kenarı bir kat yükseklikten inen bir rampa olarak tasarlanmış avlu çalışma ve yaşama alanlarını ayırmakta. Değişik katlardan konut blokuna bağlanan köpüler farklı ve güçlü bir tektonik dışavurum sunmakta.


Hollanda Elçiliği - Berlin (Mimar: Rem Koolhaas)


Cam döşemeli Dış Koridor


Ofis Konut Bağlantısı Köprüleri


Avlunun Rampalı Kesimi

Büro bloku kare olmasına karşın, iç bölünmeler dik açısal değil. Planı serbest açısal bir özgürlükle tasarlanmış. Değişik işlevlerin kendi doğaları gereği özgürce biçimlendirilmesi ile oluşmuş. İşlevleri birbirlerini bağlayan dolaşım ekseni ise bir tür açık koridorlar ve genişleyen, izlenimsel olarak değişik ve zengin mekan deneyimleri dizisi. En etkileyici tarafı dolaşımın yapıyı dışardan sarması. Dolayısı ile yapı içinde dolaşırken sürekli aydınlık ve dış ortam ve doğa izlenmesi çok hoş.

Elçiliği planlama kurgusu, Zaha Hadid’in inşa edilmeyen Bristol’deki Opera Yapısı'nın kuramsal ve diyagramatik çalışmalarını anımsatmakta. İşlevlerin dizelenip gerekli mekanların bağlanmasından sonra bu dolaşım eksenini bir yapı olarak sarmalamak. Koolhaas’ın bunu büyük bir yetkinlik ve beceri ile yaptığı kuşkusuz. Kimi dolaşım alanlarında zeminin şeffaf cam olması da, bu alanlarda geçerken, önce çekinme, duraksama sonra güvenle yürüme izlenimlerinden oluşan bir değişik duygu vermekte.


Konsol Çıkan Toplantı Salonu


Toplantı Salonu İç Mekanı

Yapının belki de en derin iz bırakan ayrıntısı hatta ileride “ikonik” bir değer bile kazanabilecek etkinlikteki “Şeffaf Toplantı Salonu” Yapının cephesinden tek mekan olarak avluya dört kat yükseklikten konsol olarak çıkan bu salon tam anlamı ile boşlukta yüzen bir toplantı ortamı. Doğrudan Büyükelçi’nin çalışma alanına açıldığı için de bu salona “Ambassadorial Meeting Hall” denilebilir.

Avlu içinde pırıl pırıl aydınlık ve tüm yapı ile sarmalanmış bir ortam. Avrupa Birliği “Mies van der Rohe” Mimarlık Ödülü, ilk yıllarında kendini adamış olduğu Mies’in mirasının izlenip sürdürülmesi aşamasından geçip büyük bir saygınlıkla AB nin kaçınılmaz bir parçası olmak yolunda. 2005 Uluslararası Mimarlar Birliği Kongresi sürecinde bu ödülleri kazanan, sergilenmeye değer projeler ile Türkiye’den aday gösterilmiş projelerin hepsini bir arada sunmak için Vakıf’la girişimlerimiz sürmekte. Umarım gerçekleşir.

İzlemeye değer.

Yazarla yazı ile ilgili görüşlerinizi paylaşmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz. 

Ad : *

Soyad : *

Email : *

Meslek :   

Mesaj :   *

   

 
  

Suha Özkan ile ilgili detaylı bilgiye Diyalog sayfalarından ulaşabilirsiniz.

 

Köşe Yazısı

Süha Özkan 21 Mayıs Salı günü  Diyalog bölümümüze konuk oldu.

 

Süha Özkan hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya, Diyalog' da gerçekleşen buluşmayı okumak için  buraya tıklayın...

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz