reklam

Proje Hakkında
Proje > NL Architects - Basketbar

BasketBar
Utrecht Üniversitesi için siyah, masif bir üniversite kütüphanesi beklenirken başka bir provokatif bina ortaya çıktı: OMA'nın Educatorium’unun hemen arkasında, büyük bir kafe ve hemen üstüne kurulmuş bir basket sahasından oluşan BasketBar. Educatorium ile birlikte the NL Architects'in yaptığı BasketBar kampüsün barındırdığı 30.000 kadar öğrenci ve personel için geniş bir buluşma mekanı sunuyor.

Mecanoo’nun 1995 yılında yaptığı Ekonomi ve İşletme Fakültesi, Neutelings Riedijk’in 1997 tarihli Minnaert Binası, UN Studio’nun 1999 yılında gerçekleştirdiği NMR Labaratuvarı ve OMA’nın Educatorium’u gibi İkinci Alman Modernizmi’nin binalarından oluşan ve yenilenen üniversite kampüsü şehrin sınırlarında De Uithof olarak adlandırılan bir alanda bulunuyor.

Aynı alan için OMA tarafından bir nazım planı da hazırlandı. Utrecht Üniversitesi’nin kampüsü de Uithof bu plan ile birlikte “mono_fonksiyonel mekansızlık”tan şehir olarak tanımlanabilecek bir mekana dönüşüyor: Planla birlikte kentsel programların ve fonksiyonaların zengin bir karışımı ortaya çıkıyor.

Nazım planı, üniversitenin ilgili binalarının kümelenmesinden oluşuyor. Spesifik bazı alanları daha fazla kentsel koşullarla yoğunlaştırmak ve aynı zamanda varolan peyzajın esas niteliklerini desteklemek bu projenin temelini oluşturuyor. Kentsel elemanların tüm alana dağılmasını önleyen araç ise alanın halihazırdaki binalardan oluşan güçlü sınırları olarak tanımlanabilir. Bütün yenilikler de bu parametreler arasında gelişmiş.

Bu Bir Bar
Kampüsteki iskan kısıtlamaları kalktığından ve öğrenci apartmanları iyice görülebilir hale geldiğinden beri gece yaşamı da büyük bir problem oluşturuyordu. Artık lokal bir bara ihtiyaç vardı: The Café

The Café
The Café kampüste profesörlerin, araştırmacıların ve öğrencilerin yanyana geldiği bir buluşma mekanı olarak hizmet ediyor. Göreli olarak Educatorium Binası ya da Van Unnik Binası’nın altındaki yeni kütüphane gibi kamu binalarına daha yakın olan Heidelberglaan ve Genevelaan’ın kavşakları bu teşebbüs için en iyi mekan gibi gözükmüş, dolayısıyla arazi içerisindeki lokasyon olarak buraya karar verilmiş.

The Van Unnik Binası’ndan bahsetmişken Jack Block System’den bahsetmekte fayda var. The Van Unnik Binası Jack Block System ile inşa edilmiş: Binanın yapımına zemin kat üzerinde çatı katından başlayan, daha sonra her katı birbirinin üstüne koyan bir sürreel konstrüksiyon metodu. Son hamle ise bütün 21 katı birinci katı kurmak için kaldırmak: Yer çekimi ile rakabete giren oldukça tuhaf bir yöntem.

 

 

Uithof Kafe
Uithof Kafe halihazırdaki kitapçının 15 x 15 metrelik bir uzantısı. Bu yapının en göze çarpan düzlüğü barın büyük çatısına ilave edilmiş, bu eklemlenme de kompleksin Van Unnik tarafından ezildiği izlenimini veriyor. Var olan binanın kat yüksekliği yere gömülmüş olan Grand Café the Bar’a uygun olmadığı için insanlar tam aksi taraftan girip bara doğru geçiyorlar. İndirilmiş bu poziyon meydan için yeni bir perspektif oluşturuyor ve Adolf Loos’un Amerikan Barı gibi bu da geniş manzarayla mahremiyeti kombine etmeye meyil ediyor.

Kitap-Bar
Kitapçı ile bar arasında bir bağlantı kurulmuş, okuma masasıysa bu ikisi arasındaki değiş tokuş noktası haline geliyor.

Dış Sedir (Şezlong)
Batı tarafında öğleden sonraları bir için teras bulunuyor. Birçok şezlongun bulunduğu bu alan aynı zamanda diğer odalarla göz teması kurmaya izin veriyor.

Havuz
Portakal Havuz olarak adlandırılan havuz batık terasla, bir mini amfitiyatro ve engelliklerin girişini bir araya getiriyor; içkilerini içen, paten yapan ya da tekerlekli sandalyedeki insanların hoş bir karışımını burada görmek mümkün.

Basket Bar
Kafe’nin XL çatısı basketbol sahası için son bir lokasyon oluşturuyor. Konumunun halka açık olması olağanüstü performans gösterileri için bir platform hizmeti de vermesini sağlıyor. Strüktürün çok düz olması dolayısıyla yerle hala direkt bir ilişki kurulabiliyor. the Uithof’taki binaları birbirine bağlayan yükseltilmiş yürüyüş yolları sisteminden yeni zemin katı çok doğal gözüküyor. Avlunun camdan yapılmış orta çemberi, basket ve bar arasında görsel bir ilişki kuruyor.
Architettura

Hergün Yeni Bir Bağlamdır
NL Architects’in 4 ortağından Pieter Bannenberg, Walter Van Dijk, Kamiel Klaasse ve Mark Linnemann, birbirlerini 1990 yılından beri tanıyor olsa da bürolarını resmi olarak 1997’ye kadar kurmadılar.

Sık sık yeniledikleri motifleriyle günümüzün çevresine farklı bir bakış açısı getiren ve tanıdık objelerden yeni bağlamlar üreten ve her yaptıklarıyla bizleri şaşırtan ofisin Basketbar projesindeki çatısı bunu en iyi gösteren örneği. Basket alanı normal bir düşünce gibi görünse de bunun çatının üzerinde yer alması oldukça farklı bir uygulama olarak değerlendiriliyor.

Spor ve gastronomi arasındaki görsel ilişki alanın merkezindeki opak camdan yapılmış daire ile sağlanıyor. Kafenin çatısından süzülen ışık, basket oynayanların altında oturan müşterileri de şaşırtıyor ve hareket halindeki basket oyuncularının canlı bir resmini çerçeveliyor.
A-Matter

» Proje çizim ve fotoğrafları için tıklayın.

NL Architects  Basketbar

Kitap

Suyun Altında Yerin Üstünde
Editör: Pınar Gökbayrak
Grafik Tasarım: Aslı Ayhan

Arkitera Mimarlık Merkezi Yayınları

Ücret: 30 milyon TL

(30 YTL). Dağıtım ve kargo masrafları dahil.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz