Karia sergisi için son fırsat
Sadberk Hanım Müzesi, dünyada, hatta Türk müzelerinde dahi benzeri
bulunmayan, eşsiz ''Karia Seramik Koleksiyonu Sergisi"ni mart sonuna değin
uzattı. Serginin sorumlusu arkeolog Tanju Anlağan, 215 parça eserden oluşan
ve tüm eserlerin sergilendiği koleksiyondan daha sonra ancak 100 kadarının
vitrinlere konulacağını açıkladı.
Sadberk Hanım Müzesi, bir bütün olarak dünyada, hatta Türk müzelerinde
benzeri bulunmayan ''Karia Seramik Koleksiyonu Sergisi'' ni Mart sonuna değin
uzattı.
Milas-Bodrum arasındaki antik ''Hydai (Kydae)'' kentinin mezarlığı günümüzde
Damlıboğaz Köyü'nün yerleşme alanı içinde bulunuyor. Köylülerin burada
sürekli yasadışı kazılarda çıkardıkları seramikleri, Türkiye'nin sayılı
eski eser kaçakçılarından Mustafa Merzifonlu başta olmak üzere çeşitli
kişilerce yurtdışına pazarlandığını 1990'da Cumhuriyet'te fotoğraf ve
belgeleri ile açıklamıştık. Ayrıca, Kültür Bakanlığı'nın burada bir
an önce kurtarma kazılarına başlaması gerektiğini de önermiştik. Önerimiz
on yıl boyunca dikkate alınmayınca Damlıboğaz seramiklerinin kaçakçılığı
da olağanüstü boyutlara ulaştı.
Yabancı müzeler, kendine özgü biçim ve bezemeleri bulunan bu eşsiz
seramiklere, ilk kez Rodos Adası'ndan giden parçalarla tanıdıkları için
''Rodos Tipi Seramik'' adını vermişlerdi. Oysa, bu seramiklerde kullanılan
kilin Milas yöresinden olduğu, kökeninin de Rodos olmadığı son araştırmalarda
ortaya çıktı.İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ne kayıtlı bir özel
koleksiyoncu olan Sinan Kazancıoğlu, 1993 yılından sonra köylülerden bu
seramikleri toplayıp eşsiz bir koleksiyon oluşturdu.
Kazancıoğlu, bir yandan kendilerine artık eser gitmeyen yöre kaçakçılarının
''boy hedefi'' olmakla kalmadı, öte yandan yerel güvenlik güçlerince ''kaçakçılık
yapıyor'' gerekçesiyle çeşitli kereler mahkemeye verildi. Kültür Bakanlığı'nca
bu koşullar altında dahi, Damlıboğaz'da kurtarma kazılarına başlanmadı,
güvenlik önlemleri alınmadı.
Ancak Cumhuriyet'teki önerimizden tam on yıl sonra, Milas Müzesi'nin ısrarları
üzerine Muğla Üniversitesi ile birlikte Müzenin kurtarma kazısı yapmasına
önceki yıl izin verildi. Bu arada, Kazancıoğlu'nun satın alabildiği
eserler Türkiye'de kaldı, alamadıkları yurtdışına kaçırıldı, pek azı
Milas, Bodrum ve Muğla müzelerine ulaştı. Gerek maddi olanaklarının tıkanması,
gerek davalar nedeniyle Kazancıoğlu, koleksiyonculuktan vazgeçmek zorunda
kaldı. Koleksiyonunu İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin onayı ile Sadberk Hanım
Müzesi'ne sattı. Müze, bunları ''Karia Koleksiyonu'' adıyla sergiye çıkardı.
Müze Müdürü Çetin Anlağan , gördüğü ilgi karşısında serginin bir buçuk
ay daha uzatıldığını açıkladı. Bazı antik yazarlara göre Anadolu'nun Güney
Batı Bölgesinde Karia yöresinde yaşayan Kar halkı, Girit kökenli paralı
askerler olup Leleg adlı bir kavimden gelmektedir. Buna karşılık Karlar'ın
ise kendilerini yörenin yerli halkı saydıkları ve başlangıçta Karca konuştukları
belirlendi.
Halkın, henüz okunamayan Karca yerine daha sonraki yıllarda Yunanca konuştuğu
biliniyor. İÖ 3. bin yıldan Bizans'a değin bir yerleşme süreci yaşayan
Damlıboğaz seramiklerinin bir Karia adası olan Rodos'a ihraç edildiği anlaşılıyor.
Serginin sorumlusu arkeolog Tanju Anlağan , 215 parça eserin tümünün
sergilendiği koleksiyondan daha sonra 100 kadarının vitrinlere konulacağını,
geri kalanının ise incelemeye alınarak bir kitap çalışmasına başlanacağını
açıkladı.
Cumhuriyet
|