Haberler
Şubat 2002 

Karia sergisi için son fırsat

Sadberk Hanım Müzesi, dünyada, hatta Türk müzelerinde dahi benzeri bulunmayan, eşsiz ''Karia Seramik Koleksiyonu Sergisi"ni mart sonuna değin uzattı. Serginin sorumlusu arkeolog Tanju Anlağan, 215 parça eserden oluşan ve tüm eserlerin sergilendiği koleksiyondan daha sonra ancak 100 kadarının vitrinlere konulacağını açıkladı.

Sadberk Hanım Müzesi, bir bütün olarak dünyada, hatta Türk müzelerinde benzeri bulunmayan ''Karia Seramik Koleksiyonu Sergisi'' ni Mart sonuna değin uzattı.

Milas-Bodrum arasındaki antik ''Hydai (Kydae)'' kentinin mezarlığı günümüzde Damlıboğaz Köyü'nün yerleşme alanı içinde bulunuyor. Köylülerin burada sürekli yasadışı kazılarda çıkardıkları seramikleri, Türkiye'nin sayılı eski eser kaçakçılarından Mustafa Merzifonlu başta olmak üzere çeşitli kişilerce yurtdışına pazarlandığını 1990'da Cumhuriyet'te fotoğraf ve belgeleri ile açıklamıştık. Ayrıca, Kültür Bakanlığı'nın burada bir an önce kurtarma kazılarına başlaması gerektiğini de önermiştik. Önerimiz on yıl boyunca dikkate alınmayınca Damlıboğaz seramiklerinin kaçakçılığı da olağanüstü boyutlara ulaştı.

Yabancı müzeler, kendine özgü biçim ve bezemeleri bulunan bu eşsiz seramiklere, ilk kez Rodos Adası'ndan giden parçalarla tanıdıkları için ''Rodos Tipi Seramik'' adını vermişlerdi. Oysa, bu seramiklerde kullanılan kilin Milas yöresinden olduğu, kökeninin de Rodos olmadığı son araştırmalarda ortaya çıktı.İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ne kayıtlı bir özel koleksiyoncu olan Sinan Kazancıoğlu, 1993 yılından sonra köylülerden bu seramikleri toplayıp eşsiz bir koleksiyon oluşturdu.

Kazancıoğlu, bir yandan kendilerine artık eser gitmeyen yöre kaçakçılarının ''boy hedefi'' olmakla kalmadı, öte yandan yerel güvenlik güçlerince ''kaçakçılık yapıyor'' gerekçesiyle çeşitli kereler mahkemeye verildi. Kültür Bakanlığı'nca bu koşullar altında dahi, Damlıboğaz'da kurtarma kazılarına başlanmadı, güvenlik önlemleri alınmadı.

Ancak Cumhuriyet'teki önerimizden tam on yıl sonra, Milas Müzesi'nin ısrarları üzerine Muğla Üniversitesi ile birlikte Müzenin kurtarma kazısı yapmasına önceki yıl izin verildi. Bu arada, Kazancıoğlu'nun satın alabildiği eserler Türkiye'de kaldı, alamadıkları yurtdışına kaçırıldı, pek azı Milas, Bodrum ve Muğla müzelerine ulaştı. Gerek maddi olanaklarının tıkanması, gerek davalar nedeniyle Kazancıoğlu, koleksiyonculuktan vazgeçmek zorunda kaldı. Koleksiyonunu İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin onayı ile Sadberk Hanım Müzesi'ne sattı. Müze, bunları ''Karia Koleksiyonu'' adıyla sergiye çıkardı. Müze Müdürü Çetin Anlağan , gördüğü ilgi karşısında serginin bir buçuk ay daha uzatıldığını açıkladı. Bazı antik yazarlara göre Anadolu'nun Güney Batı Bölgesinde Karia yöresinde yaşayan Kar halkı, Girit kökenli paralı askerler olup Leleg adlı bir kavimden gelmektedir. Buna karşılık Karlar'ın ise kendilerini yörenin yerli halkı saydıkları ve başlangıçta Karca konuştukları belirlendi.

Halkın, henüz okunamayan Karca yerine daha sonraki yıllarda Yunanca konuştuğu biliniyor. İÖ 3. bin yıldan Bizans'a değin bir yerleşme süreci yaşayan Damlıboğaz seramiklerinin bir Karia adası olan Rodos'a ihraç edildiği anlaşılıyor.

Serginin sorumlusu arkeolog Tanju Anlağan , 215 parça eserin tümünün sergilendiği koleksiyondan daha sonra 100 kadarının vitrinlere konulacağını, geri kalanının ise incelemeye alınarak bir kitap çalışmasına başlanacağını açıkladı.
Cumhuriyet

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz