Kitabı geldi, sergiden ses yok
Sanat eleştirmenlerinin "Yüzyılın
en önemli sergilerinden biri" olarak kabul ettiği Troya’nın, Türkiye’ye
sadece kitabı geldi.
Türkiye’nin zamanında yeterince sahip çıkamadığı tarihi eserleri dünyanın
dört bir yanından toplayıp sergiler açmak yine Avrupalılara düştü.
Avrupalı koleksiyonerlerden, çeşitli müzelerden ve Türkiye’deki 13 müzeden
toplanan Troya eserleri sergisi, TC. Kültür Bakanlığı’nın da desteğiyle
"Troya" adıyla Almanya’nın Stuttgart kentinde açılmıştı. Türkiye,
"Troya" sergisinin kendisini olmasa da, şimdilik serginin kitabını
ülkemize getirmeyi başardı.
Sanat eleştirmenlerince yüzyılın en önemli sergilerinden biri olarak kabul
edilen "Troya"da yer alan eserlerin tanıtıldığı "Troia Düş
ve Gerçek" adlı kitap, Türkiye’de sanatseverlerle buluşuyor. Şu ana
dek Stuttgart, Braunschweig ve Bonn kentlerini gezen serginin kitabı, Homer Yayınevi’nce
Türkçeye kazandırıldı.
Her yıl çok sayıda ülkeden 90’a yakın arkeolog Anadolu’da Çanakkale Boğazı’nın
doğu kıyısında yer alan Troya’daki kazıları sürdürüyor. Sanat çevreleri
ise Troya’da modern bir müze kurulmasının ve eserlerin Türkiye’de de
sergilenebilmesinin gereğine dikkat çekiyorlar. Türkiye’deki müzelerde yer
alan eserleri bir yıllığına Almanya’ya göndererek sergiye destek veren
TC. Kültür Bakanlığı ise serginin Türkiye’ye gelmesi konusunda şu ana
dek herhangi bir talepte bulunmadı.
2 milyondan fazla ziyaretçi
14 ülkeden 86 müze ve çok sayıda özel koleksiyonere ait, Troya’ya ilişkin
eserlerle açılan sergi, 2 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edildi.
Troya Kazısı sponsoru Mercedes-Benz Türk A.Ş’nin desteğiyle yayımlanan
kitabın Almanca baskısı da 9 aylık bir sürede 70 bin gibi önemli bir satış
rakamını yakaladı. Kitap Türkiye’de bin adet basıldı.
Dr. Selma Bulgurlu Gün’ün çevirdiği "Troia Düş ve Gerçeköte
arkeoloji, tarih, mitoloji, sanat, kültür, edebiyat ve coğrafya konulu
makaleler yer alıyor. Ayrıca, Troya-Hitit ilişkileri; Büyük İskender’den
Fatih Sultan Mehmet’e kadar büyük imparatorların Troya’ya karşı özel
ilgileri; Ortaçağ Avrupa’sının soylularının ve tüm Avrupa kentlerinin kökenlerini
Troya’dan kaçanlara dayandırması gibi pek çok konu da kitapta ele alınıyor.
512 sayfalık kitap 5 bölüm, 54 makale, 509 fotoğraf ve çizimden oluşuyor.
Homeros’un Troya’sı
İliada" ve "Oddysseia" destanları Batı kültürünün yazılı
olarak aktarılmış ilk şiirleri. Bu destanların yaratıcısı Homeros’un
"İlyada"sındaki olaylar İlios, İlion ve Troya mevkiinde geçer. Bu
destan Heirich Schliemann’dan Manfred Korfmann’a kadar milyonlarca bilim
adamını 130 yıl boyunca Çanakkale Boğazı"ndaki höyüklere taşıdı.
Peki ya tüm bunlar Homeros’un bir uydurmasıysa! Homeros bir tarihçi değil,
bir ozandı. Kitap bu şüphe üzerinde de duruyor ve Homeros’un Troyası ile
Troya bölgesi arasındaki ilişkiyi inceliyor. Uzun süre kafaları meşgul
eden bu kuşkuyu Joachim Latacz şöyle yazıyor:
"Kazdıkları bu yer gerçekten de MÖ 8. yüzyılda yaşamış bir Yunan
ozanının ‘İliada’ adlı manzum eserinde, Küçük Asya’nın kuzeybatı
köşesinde diye tarif ettiği ve adına ‘İlios’ ile ‘Troya’ dediği
yerle özdeş miydi? Acaba Homeros höyüklerle dolu ovanın başka bir yerini
mi kastetmişti? Veya daha da kötüsü, yoksa Homeros, bir kesme taş bloğunun
üstünde otururken iddialı duvar kalıtılarından ilham alarak ‘İlios’
ve ‘Troya’ adlarını kendi kendine mi uydurmuştu?"
Ve bir başka uzman Donald F. Easton da bu konuya şöyle dikkat çekiyor:
"Bu yerin Troya olduğundan emin olmadığımız sürece, arkeoloji bilimi
Troya Savaşı’nı kanıtlayamayacaktır."
Kitap, Troya kazılarında kaydedilen aaşamaları, ilginç sonuçları,
bulguları, Büyük İskender’den Fatih Sultan Mehmet’e kadar büyük
imparatorların Troya’ya ilgisini, pek çok ilginç konuyu da tartışıyor, gündeme
taşıyor.
Şimdi sıra Troya sergisinde
Sanat eleştirmeni Hasan Bülent Kahraman, Troya sergisinin Türkiye’ye
getirilmesinin gerekliğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Troya Hazinesi bizim irademiz dışında yurtdışına çıkarılmıştır.
Benim de görevli olduğum sırada Kültür Bakanlığı bu hazinenin iadesi için
girişimlerde bulundu. Bunlardan yeterli sonuçlar elde edemedi. Tüm arkeolojik
birikimlerin yerlerinde bulunmasının onların algılanmasına önemli katkılarda
bulunacağı kanısındayım. Bu nedenle sergi Türkiye’ye getirilmeli. Troya,
Anadolu’nun tarih öncesidir ve doğrudan doğruya Türkiye’de Anadolu’da
oluşan kültürü etkilemiştir. Çeşitli dönemlerde Troya’da oluşan
olaylar bizim kültürümüzde canlandırılmak da istenmiştir. Bu nedenle buna
sahip çıkmak herkesten önce bizim görevimizdir."
Milliyet
|