21. Uluslararası İstanbul Film
Festivali'nin "Ustalara Saygı" Bölümü'nde Bizden Bir Usta: Tunç
Başaran
21. Uluslararası İstanbul Film Festivali, bu yılki programının Ustalara
Saygı bölümünde yine bir Türk yönetmeni ağırlıyor. Tunç Başaran’ın
yerli ve yabancı festivallerde çeşitli ödüller kazanmış beş önemli
filmi Festival programında: “Biri ve Diğerleri”, “Uçurtmayı Vurmasınlar”,
“Piano Piano Bacaksız”, “Sen de Gitme” ve “Kaçıklık Diploması”.
Başlamasına bir aydan az bir zaman kalan 21. Uluslararası İstanbul Film
Festivali, sinemaseverler için küçük bir sinematek işlevi gören bölümlerinden
Ustalara Saygı’da bu yıl dört sinema adamını ağırlıyor. İngiliz
Stephen Frears, Japon Shohei Imamura ve İtalyan Nanni Moretti’nin yanı sıra
bu yıl Türk sinemasının önemli bir ismi de bu bölümde yer alıyor. Tunç
Başaran’ın zamanında her biri ilgi odağı olmuş beş filmi bu yılki
festivalin yerli filmler kefesinde ağırlıklı bir yer tutuyor: “Biri ve Diğerleri”
(1986), “Uçurtmayı Vurmasınlar” (1988), “Piano Piano Bacaksız”
(1991), “Sen de Gitme Triandifilis” (1996) ve “Kaçıklık Diploması”
(1998).
1938’de doğan Tunç Başaran, sinema kariyerine Memduh Ün’ün yanında
senaryo diyaloğu yazarak başladı. Ardından Türk sinemasının en önemli
ustalarının yanında asistan olarak çalıştı: Lütfi Akad, Halit Refiğ, Atıf
Yılmaz, Ertem Göreç... İlk filmi “Hayat Kavgası”nı 26 yaşında gerçekleştiren
Başaran, 40 kadar filme imza attıktan sonra 1972’de sinemaya bir süre ara
verdi. Bu dönemde reklam ve televizyon sektöründe çalıştıktan sonra
1986’da “Biri ve Diğerleri” ile sinemaya dönüş yaptı.
13-28 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek Festival’de yönetmenin bu ikinci
dönem filmlerinden 5 seçkin örneği izleme şansını bulacağız.
Festival’in o zamanki adıyla İstanbul Uluslararası Sinema Günleri’nde En
İyi Türk Filmi ödülünü kazanan “Biri ve Diğerleri”(1988), Türkiye’de
henüz yeni yeni şekillenen kişisel sinemanın özgün örnekleri arasındaki
yerini aldı. Başrollerini Aytaç Arman’la Meral Oğuz’un paylaştığı
filmde, mutluluğu kovalayan iki insanın geceleyin bir barda kesişen arayışı
şiirsel bir dille aktarılır. Tunç Başaran’ın bir sonraki filmi “Uçurtmayı
Vurmasınlar” (1988), aynı başarıyı bu kez uluslararası arenaya da taşıdı;
çeşitli festivallerde gösterilmenin yanı sıra, Türkiye’den Oscar’a
aday adayı olarak gönderildi. Feride Çiçekoğlu’nun senaryosundan çekilen
ve Türkiye’deki hapishane gerçeğine bir çocuğun gözünden bakan film, 8.
Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde yine En İyi Türk Filmi ödülünü
aldı. Başaran’ın senaryosunu Ümit Ünal ve Kemal Demirel’le birlikte
kaleme aldığı “Piano Piano Bacaksız” (1991), yine bir çocuğun gözünden,
bu kez 40’lı yılların İstanbul’unda geçen bir öyküyü anlatır.
Filmde, eski bir konakta yaşayan fakir insanların dayanışma ve sevgi etrafında
örülü yaşamları, ilkokul çağındaki bir çocuğun bakış açısıyla
sunulur.
Başaran’ın 1996’da Ayla Kutlu’nun romanından uyarladığı “Sen de
Gitme”, Türkiye’nin etnik olarak en renkli illerinden Antakya’da, Fransız
işgali dönemi ve sonrasında geçen bir aşk hikayesini konu alır. Rum kökenli
Bay Antuan’ın zekâ özürlü sevgili kızı Triandafilis, kentte görevli
bulunan Fransız askeri Pierre’e aşık olur. Ancak yabancı askerlerin çekilme
zamanı gelir ve tam bu sırada Triandafilis ortadan kaybolur... Filmin başrollerindeki
Işık Yenersu ve Fikret Hakan’a Fransız sinemasının genç yüzlerinden
Olivia Bonamy eşlik etmiştir. Tunç Başaran’ın Festival’deki son filmi
“Kaçıklık Diploması” (1998) yine bir edebiyat eserinden, Ayşe Nil’in
aynı adlı romanından uyarlandı. Bir kadının trajik öyküsü etrafında, Türkiye’nin
çalkantılı bir döneminden kesitler sunan filmde Ayda Aksel’in etkileyici
oyunculuğu dikkat çekti.
21. Uluslararası İstanbul Film Festivali, dünya sinema tarihine olduğu
kadar Tunç Başaran toplu gösterisiyle Türk sinemasının yakın bir dönemine
de ışık tutuyor.
Arkitera
|