reklam

Haberler
Nisan 2002 

21. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin "Ustalara Saygı" Bölümü'nde Bizden Bir Usta: Tunç Başaran 

21. Uluslararası İstanbul Film Festivali, bu yılki programının Ustalara Saygı bölümünde yine bir Türk yönetmeni ağırlıyor. Tunç Başaran’ın yerli ve yabancı festivallerde çeşitli ödüller kazanmış beş önemli filmi Festival programında: “Biri ve Diğerleri”, “Uçurtmayı Vurmasınlar”, “Piano Piano Bacaksız”, “Sen de Gitme” ve “Kaçıklık Diploması”.

Başlamasına bir aydan az bir zaman kalan 21. Uluslararası İstanbul Film Festivali, sinemaseverler için küçük bir sinematek işlevi gören bölümlerinden Ustalara Saygı’da bu yıl dört sinema adamını ağırlıyor. İngiliz Stephen Frears, Japon Shohei Imamura ve İtalyan Nanni Moretti’nin yanı sıra bu yıl Türk sinemasının önemli bir ismi de bu bölümde yer alıyor. Tunç Başaran’ın zamanında her biri ilgi odağı olmuş beş filmi bu yılki festivalin yerli filmler kefesinde ağırlıklı bir yer tutuyor: “Biri ve Diğerleri” (1986), “Uçurtmayı Vurmasınlar” (1988), “Piano Piano Bacaksız” (1991), “Sen de Gitme Triandifilis” (1996) ve “Kaçıklık Diploması” (1998).

1938’de doğan Tunç Başaran, sinema kariyerine Memduh Ün’ün yanında senaryo diyaloğu yazarak başladı. Ardından Türk sinemasının en önemli ustalarının yanında asistan olarak çalıştı: Lütfi Akad, Halit Refiğ, Atıf Yılmaz, Ertem Göreç... İlk filmi “Hayat Kavgası”nı 26 yaşında gerçekleştiren Başaran, 40 kadar filme imza attıktan sonra 1972’de sinemaya bir süre ara verdi. Bu dönemde reklam ve televizyon sektöründe çalıştıktan sonra 1986’da “Biri ve Diğerleri” ile sinemaya dönüş yaptı.

13-28 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek Festival’de yönetmenin bu ikinci dönem filmlerinden 5 seçkin örneği izleme şansını bulacağız. Festival’in o zamanki adıyla İstanbul Uluslararası Sinema Günleri’nde En İyi Türk Filmi ödülünü kazanan “Biri ve Diğerleri”(1988), Türkiye’de henüz yeni yeni şekillenen kişisel sinemanın özgün örnekleri arasındaki yerini aldı. Başrollerini Aytaç Arman’la Meral Oğuz’un paylaştığı filmde, mutluluğu kovalayan iki insanın geceleyin bir barda kesişen arayışı şiirsel bir dille aktarılır. Tunç Başaran’ın bir sonraki filmi “Uçurtmayı Vurmasınlar” (1988), aynı başarıyı bu kez uluslararası arenaya da taşıdı; çeşitli festivallerde gösterilmenin yanı sıra, Türkiye’den Oscar’a aday adayı olarak gönderildi. Feride Çiçekoğlu’nun senaryosundan çekilen ve Türkiye’deki hapishane gerçeğine bir çocuğun gözünden bakan film, 8. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde yine En İyi Türk Filmi ödülünü aldı. Başaran’ın senaryosunu Ümit Ünal ve Kemal Demirel’le birlikte kaleme aldığı “Piano Piano Bacaksız” (1991), yine bir çocuğun gözünden, bu kez 40’lı yılların İstanbul’unda geçen bir öyküyü anlatır. Filmde, eski bir konakta yaşayan fakir insanların dayanışma ve sevgi etrafında örülü yaşamları, ilkokul çağındaki bir çocuğun bakış açısıyla sunulur.

Başaran’ın 1996’da Ayla Kutlu’nun romanından uyarladığı “Sen de Gitme”, Türkiye’nin etnik olarak en renkli illerinden Antakya’da, Fransız işgali dönemi ve sonrasında geçen bir aşk hikayesini konu alır. Rum kökenli Bay Antuan’ın zekâ özürlü sevgili kızı Triandafilis, kentte görevli bulunan Fransız askeri Pierre’e aşık olur. Ancak yabancı askerlerin çekilme zamanı gelir ve tam bu sırada Triandafilis ortadan kaybolur... Filmin başrollerindeki Işık Yenersu ve Fikret Hakan’a Fransız sinemasının genç yüzlerinden Olivia Bonamy eşlik etmiştir. Tunç Başaran’ın Festival’deki son filmi “Kaçıklık Diploması” (1998) yine bir edebiyat eserinden, Ayşe Nil’in aynı adlı romanından uyarlandı. Bir kadının trajik öyküsü etrafında, Türkiye’nin çalkantılı bir döneminden kesitler sunan filmde Ayda Aksel’in etkileyici oyunculuğu dikkat çekti.

21. Uluslararası İstanbul Film Festivali, dünya sinema tarihine olduğu kadar Tunç Başaran toplu gösterisiyle Türk sinemasının yakın bir dönemine de ışık tutuyor.
Arkitera

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz