|
Dört fırçadan yaşam öyküleri
 "Figür Dört" adlı
sergide figürün dayanılmaz gücüne kendini bırakmış dört sanatçının
resimleri yer alıyor.
Nedret Sekban, İrfan Okan, Temür Köran ve Ahmet Umur Deniz, "Figür Dört"
adlı sergide, insan - yaşam, insan - doğa ve insan - toplum olguları içinde
gezinerek "figür" kavramını irdeliyorlar. Toplumun etkilendiği doğal
felaketleri, sosyal değişim ve etkileşimleri, sanatçı kimliklerinin özgünlüğünde
tuvale yansıtıyorlar. Sanatçılar, farklı biçem ve sanat anlayışlarına
rağmen bir araya geliyorlar. Nedeni ise izleyiciye iletmek istedikleri
"mesajın" aynı odakta yer alması. Onların ulaşmak istedikleri
nokta, gerçek yaşamı tuvalde biçimleyerek, yanımızdan akıp geçen görüntülerle
yüzleşmemiz! Daha doğru bir deyişle, insan görüntülerinin, kimi
tuvallerde anıtlaşan bedenlerinde, kendimizle ve toplumla yüzleşiyoruz.
Serginin hisler dünyamıza yaptığı bu yolculuk, aslında yaşamın hızlı
akışında bir an soluklanıp düşünme fırsatını veriyor bize.
Sekban, Okan, Köran ve Deniz’in "Figür Dört" sergisi için üzerinde
durduğumuz "mesaj" kelimesine parantez açmak gerekirse: Resimlerdeki
temaların içinde yer alan figürler, ortak bir kaygıdan esinleniyorlar. Yaşamın,
çevrenin ve toplumun farklı katmanları arasında soluyan yüzler, sanatçıların
tuvaldeki resimsel kaygılarını besliyor.
Nedret Sekban, insan yüzleri ve yaşamları ile toplumun belli bir kesiminin
kendi üzerinde yaptığı etkileşimleri konu alıyor. Sanatında hedefi, yaşamla
insan arasında var oluştan beri süregelen savaşımın görüntüleri onun için...
Çiçekçilerin ve balıkçıların yaşamlarını konu edinirken; aslında Türkiye
gündeminde bir örgü gibi iç içe geçen sorunları resmine aktarıyor. Bu
sorunların cereyan ettiği mekânlar ise kompozisyonlardaki etkiyi güçlendiriyor.
İrfan Okan’da ise anıtlaşan doğanın içinde sessizliğe bürünüyor
insan bedenleri. Bu sessizliğin ardında doğayı kasıp kavuran çalkantılar
gibi toplumu sarmalayan sorunlarla sanatçının ince bir hesaplaşması göze
çarpıyor.
Temür Köran, tekil / ikili resimlerinde ve portre çalışmalarında
insanla iç içe. Arka planda yer alan mekân, yaşamdan alınan kesitlerle
fantastik bir dünyanın görüntülerini içeriyor. İkili gruplarda
tekrarlanan figürlerle hem kendi içindeki özgürlüğün sınırlarını
zorluyor hem de izleyicinin resim karşısında iç ve dış dünya ile yaptığı
yolculuğa yeni açılımlar kazandırıyor. Ahmet Umur Deniz, resimlerinde,
toplumu derinden yaralayan ve geçen günlere rağmen etkisini sürdüren bir doğal
afetin insan dramlarına yer veriyor: Deprem... İşsizliğin, evsizliğin ve
yalnızlığın izleri tuvalde donakalıyor. İnsan yüzlerinin ifadesi ve
bedenlerin bitkinliğini mekândan arındırarak ön plana çıkarıyor, Deniz.
Figürün geleneksel çizgisinde "Figür Dört" sergisi yeni ip uçlarının
peşinde. Sekban, Okan, Köran ve Deniz, insanın ve yaşamın sırlarını çözmek
için yapıtlarında, toplumla birebir yüzleşiyorlar.
Milliyet
|
