reklam

Haberler
Haziran 2002 

Kent Gürültüsü ve Karikatür Sergisi...

Bilindiği gibi, kısaca istenmeyen, hoşa gitmeyen ve/ya da düzensiz ses olarak tanımlanan ve çağın vebası olarak nitelendirilen ''gürültü'' , günümüzde çevre kirliliği yaratan önemli etkenlerden biri. Bu kirliliğin temel nedeni, doğada dengeyi, yaşam niteliğini bozan, tüm canlılara dolaylı ve dolaysız zarar veren, hava, su ve toprağın kirlenmesinde de baskın rol oynayan sanayileşme ve hızlı kentleşme sürecinin sağlıksız, yani kapsamlı bir plan ve program olmadan yaşanmasından kaynaklanmaktadır. Bu sağlıksız yapılanmada artan nüfus, büyüyen kentlerde ulaşım ve taşımacılık amacıyla artan ve yaygınlaşan trafik, sürekli yol-yapı inşaatları, bakım-onarımlar, spor-eğlence-alışveriş gibi türlü açık hava etkinlikleri de eklendiğinde, kentler çoğunlukla yaşanabilir olmaktan çıkmaktadır.

Kent gürültülerinin gerek yapıların dışında gerekse yapıların içinde dolaylı-dolaysız, istemli-istemsiz bir biçimde ortaya çıkmasında ''kullanıcı'' yani insan faktörünün de önemli rol oynadığı unutulmamalıdır.

Çeşitli biçimlerde ortaya çıkan tüm bu gürültüler, bireyler ve toplumlar üzerinde pek çok olumsuz etkiler yaratmakta, kişilere zarar ve/ya da rahatsızlık vererek mutsuz kılmaktadır. Günümüzde çağdaş yaşam gereği ve gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi olan sanayileşme ve dolayısıyla kentleşmenin vazgeçilmez olduğu gerçeği göz önünde tutulursa, gürültülerin oluşmasının kaçınılmaz olduğu açıktır.

Ancak bunun getirdiği olumsuzlukların ortadan kaldırılması ya da azaltılmaya çalışılması, yani denetlenmesi, bir anlamda ''gürültü ile savaşım'' yine çağdaş yaşam gereği vazgeçilmez olması gereken bir başka konudur. Bu denetimin bir bölümü bilimsel ve teknolojik yönden önem taşırken, öteki bölümü ise toplumun bilinçlendirilmesi, yasa ve yönetmeliklerin uygulanması yönünden ağırlık taşımaktadır. Bu savaşımın planlı olarak yapılması, yani denetimde etkin ve ekonomik yolun seçilmesi, bilimsel-teknik bilgiler ışığında ve aşamalarda gerçekleştirilmesi önemlidir. Kuşkusuz öncelikle gereksiz olan türlü gürültüleri ya da gürültü kaynaklarını ortadan kaldırmak veya oluşturulmasını önlemeye çalışmak gelmelidir.

Çünkü bu yöntem denetimde en etkin ve çoğu zaman en ekonomik yoldur. Bunun dışında türlü nedenlerle zorunlu olarak çıkan gürültülerin denetiminde ise azaltım yoluna gidilmesi ve/ya da yasa ve yönetmelikler ışığında getirilen yaptırım ilkelerine uyulması gerekir.

Bugün, ülkemizde yürürlükte olan değişik yasa ve yönetmeliklerde gürültü konusunda kimi maddeler yer almaktadır. Ayrıca 1986 yılında Çevre Yasası'na dayalı olarak yayımlanmış olan ''Gürültü Kontrol Yönetmeliği'' vardır.

Genelde çok fazla bilinmeyen bu yönetmeliğin etkin bir biçimde toplum yararına kullanıldığı pek söylenemez. (Bir süreden beri Çevre Bakanlığı tarafından çeşitli kuruluşlardan görüş alınarak yönetmelik üzerinde değişiklik çalışmaları yapılmaktadır.)

Dolayısıyla toplumda, kimi gürültülerin hiç çıkartılmamasının, kimilerinin yasa ve yönetmeliklerle düzey ve süre olarak sınırlandırılmasının, kimilerinin ise bilimsel ve teknik yaklaşımlarla çözümlenmesinin olanaklı olduğunun bilinmesi önem taşımaktadır. Ayrıca gürültüden korunmanın hak olduğu konusunda toplum bilincinin oluşturulması ve/ya da bu bilincin yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Bu bağlamda, bilimsel bir kuruluş olan Türk Akustik Derneği (TAKDER) amaçları içinde önemli yer tutan gürültü denetimi konusunda, Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında daha çok topluma yönelik sempozyum, panel, yarışma gibi çeşitli etkinlikler yapmaktadır.

Dernek bu yıl da Dünya Çevre Günü Gürültü ile Savaşım Programı kapsamında Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ile birlikte ''Kent Gürültüsü'' adlı bir karikatür sergisi için yarışma düzenlemiştir. Sergide davetli çizerlerin yapıtları ile jüri tarafından seçilen yapıtlar yer alacaktır. Sanatsal boyutu yanında önemli bir iletişim aracı olan karikatür aracılığı ile gürültü konusunda toplumun dikkatini çekmeyi amaçlayan bu etkinlik üç ayrı biçimde topluma yansıtılacaktır.

Bunlardan birincisi 5-28 Haziran 2002 tarihleri arasında Schneidertempel Sanat Merkezi'nde/Karaköy açılacak olan sergidir.

İkincisi ise Beyoğlu İstiklal Caddesi ve Kadıköy Bağdat Caddesi olmak üzere İstanbul'un iki yakasında mağaza vitrinlerinde yer alacak olan ''Kent Sergisi'' dir.

Üçüncü etkinlik ise Birincilik Ödülü alan yapıtın ''Kent Gürültüsüne Hayır'' sloganı ile poster olarak kentin değişik yerlerinde sergilenmesidir. Kent yaşamında toplumun tüm kirlilik konularında olması gerektiği gibi ''gürültü kirliliği'' konusunda da duyarlı olması, toplumda gürültüsüz yaşam için gürültü ile savaşım bilincinin oluşması önem taşımaktadır. Bu nedenle herkesin en doğal ve vazgeçilmez hakkı olan yaşanabilir kentler için bireylere ve özellikle kent yöneticilerine önemli sorumluluklar düşmektedir.
Cumhuriyet 
Prof. Dr. Müjgan ŞEREFHANOĞLU SÖZEN
TAKDER Yön. Kur. Bşk. / YTÜ Mimarlık Fak. Öğr. Üyesi

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz