reklam

Haberler
Haziran  2003

Nişantaşı'nda Yeni Bir Sanat Merkezi "A Sanat" Eşsiz Bir İbrahim Safi Sergisi İle Kapılarını Açtı

A SANAT büyük bir titizlik ve özenle hazırlanarak, ilk sergisinde sanattan başka tutkusu olmayan; halkın ilgisini çekebilmek için yurtiçi ve dışında sayısız sergiler açan; örnek ve büyük usta İbrahim Safi' nin Desen Sergisine, onur duyarak ev sahipliği yapıyor.

A SANAT ' ın düzenlediği İbrahim Safi Desenleri Segisi' nde değişik ebatlarda tam 139 adet eser bulunmaktadır. Yanından hiç eksik etmediği irili ufaklı pek çok deftere her yerde ve her zaman desenler çalışan sanatçının bu sergisinde, kağıt üzerine,guaj, suluboya,çini mürekkebi, keçeli,tükenmez ve karakalemle çizilmiş desenleri yer alıyor.

Çoğunluğu portre ve peyzaj çalışmalarından oluşan,6-30-Haziran tarihleri arasında açık kalacak sergide yer alan Boğaz'ın ve Haliç'in resmedildiği desenleri, kış manzaraları, dans edenler, köylü kızları, çingeneler, dostlarından oluşan insan manzaraları SAFİ 'nin ne kadar kuvvetli bir desen gücüne sahip olduğunu gösteriyor.

Sanatseverler için sanatçının desenlerine ulaşmak bir keyiftir.

Evinde,işyerinde,koleksiyonunda İbrahim Safi yağlıboya resimleri olanlar, büyük ihtimalle ellerindeki resmin kaynağını,özünü teşkil eden deseni bu sergide bulup,elde edebilecek ve ellerindeki yapıtın yanına asabilecekler.

İbrahim Safi Sergisi 6-30 Haziran 2003

- Safi'nin eserlerinin duygulu,doğal,yaşamı yansıtan eserler olduğu;fırçasından renkli,parlak,canlı,duyarlı bir dünya fışkırdığı,paletinin bir renk buketi olduğu,renklerinin saf,temiz,pırıl pırıl olduğu bir çok eleştirmen tarafından vurgulanmıştır.

- Eserlerinin realist olduğu,geleneksel klasik çizgilerin bulunduğu kabul edilmiş olsa da özellikle peyzajları,natürmortları empresyonist ve neo-empresyonist yönde değerlendirilmiş, empresyonist bir renk ustası olarak tanınmıştır.

- Ölümünden sonra resimleri ancak müzayedelerde görülebilen İbrahim Safi'nin 139 aded deseninin bir arada sergilenmesi sanatseverler için eşsiz bir fırsattır,bu koleksiyon bir daha bir araya gelemeyeceği için sanatseverlerin sergiye büyük ilgisi beklenmekte, A SANAT açılışı ve ilk sergisi ile birlikte ileride sanatseverlerimizi nadide,seçkin eserlerle buluşturacağının da mesajını vermekte. Safi sergilerine gençlerin,çocukların gelmesini,sanata ilgi duymalarını çok isterdi,işte yine onlar için güzel bir fırsat.

- İbrahim Safi 1898 yılında Kafkasya Azerbeycan Nahcivan'da doğmuştur. Babası Şair'dir.
- 5 Yaşından itibaren resim yapmaya başlamıştır.
- İlk portresini 10 yaşında yapmıştır,modeli annesidir.
- İlk sanat eğitimini Erivan Lisesindeki resim öğretmeninden almıştır.
- Moskova Güzel Sanatlar Akademisinde başlayan eğitimini I.Dünya savaşı sonunda göç ettiği Türkiye'de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Namık İsmail atölyesinde sürdürmüştür,1923'te mezun olmuştur.
- İlk tablolarında Safief imzası bulunmaktadır,daha sonra İbrahim Safi, İ.Safi imzasını kullanmıştır.
- Arkadaşı Naci Kalmıkoğlu ile birlikte Nişantaşı bölgesindeki bazı şık binaların iç duvarlarını süslemiştir.
- 1946 yılından itibaren sergi açmaya başlamış,1925 te Atatürk'ün portresini yapmış,1955 yılından itibaren birçok Avrupa şehrinde defaatle sergiler açmıştır.
- Tablolarında fırça ve spatül kullanmış,ilk yıllarında gri rengi çok kullanırken,1960 lardan sonra paleti canlı,cıvıl cıvıl renklerden oluşmuş,ölümüne yakın dönemde gözleri az gördüğünden renkleri daha da kuvvetli olmuştur.
- Kartpostal (poşad-poşet)) boyutundan birbuçuk metre en boya kadar ebadlarda resimler yapmıştır.
- Doğa manzaraları yaparak eski ustaların peyzaj geleneğini devam ettirmiş,eserlerinde insan figürlerine yer vermiş, sergide görülen portrelerin çoğunu yağlıboya resimlerinde kullanmıştır.
- En çok sevdiği üç model,Eşi Zaharina Hanım,Küfeci Pala ve Cümbüşçü Hafız olarak bilinir.
- Yurtiçi ve dışında kar manzaraları resmetmiş,Caddebostan,Fenerbahçe plajlarında cıvıl cıvıl insanlar resimlerinde yer almıştır.
- Kitabının kapağındaki Şişhane'de tramvay resminin deseni bu sergide yer almaktadır, keza Çerkez Güzeli,Rakkase,Banyodan sonra isimli desenleri,Pazaryeri,
politikacılar,işçiler,köylüler,düğün,Kafkas dansları,Kafkas atlıları,Balerinler,Tekstil Sanayii,Harbin getirdiği korkunun ifadesini taşıyan figür,sanatçılar,efeler,zeybekler hepsi bu sergide yer alıyor ve desen olmalarına rağmen hayat dolu cıvıl cıvıllar.
· Kalemle çizilmiş desenleri çok sağlıklı ve kuvvetli örneklerdir.
- Rus sanatçılarından "Mekân değiştiren grup" la(Vasnitsov kardeşler,Malyavin,Nestrov,Varişyagin) ilişkisi olmuştur.
- Safi, gerçek sanatçının bir olayı,bir görünümü,bir durumu en ince ayrıntıları ile görmesi gerektiğine inanmıştır,bu yüzden onu soyut sanata pek yakın görmeyiz.
- Safi sanatı için şunları söylemiş:" Sanat herkese ayrı ayrı hitab eden,çözülmesi güç çeşitli yönleri olan,yorumlu duyuşların ürünüdür.Belli bir ölçüsü yoktur.Mesleki başarı her şeyden önce kendini tanımak,sevdiğini bilmek,çalışma tarzını dengelemek ve konuları iyi seçmektir. Sanatçının sadece hissetmesi yetmez,hisleri köklü bir teknikle resime dökmek gerekir,sağlam bir teknik te ciddi çalışma ister".
" Ömrüm yettikçe güzelin daha güzelini yapacağım,çalışamadığım,resim yapmadığım günleri yaşanmamış sayıyorum,hastalığın yegâne ilacı resim yapmaktır,dünyaya yüz kez,bin kez yine gelsem yine ressam olmak isterdim".
- Ressamların kaderi eserlerinin ölümlerinden sonra sonra gerçek değerine ulaşmasıdır demesine rağmen sağlığında sergilerinde en çok resmi satanlar arasında yer almıştır,ölümünden sonra ise değerli koleksiyonerlerin gün ışığına çıkardığı her resmi anında yeni sahibini bulmuştur.
- 100.kişisel sergisi 1983 te açılmış ne yazık ki aynı akşam, sergisinin açılışına katılamadan hayata gözlerini yummuştur.
- İbrahim Safi'nin sihirli elleriyle yarattığı,çoğu başyapıt olan resimleri sanatseverlerin sevgi ve takdirini kazanmıştır,resimleri resmi ve özel kuruluşlar, değerli koleksiyonerler ve seçkin evlerde yer almaktadır.
- Safi, Beyoğlu Postacı sokaktaki evinde mütevazi yaşamını sürdürürken,bir yandan da hasta yatağından Kızılay,Çocuk Esirgeme Kurumu,Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yardım zarflarının içine para koyar göndertirdi. "Pala" en sadık yardımcılarındandı.
- İbrahim Safi bazı resimlerini o kadar çok severdi ki sergide satılmasınlar diye üzerlerine ya yüksek fiat koyar ya da doğrudan "satılmaz" veya "İS.Koll." yazardı.
- İstanbul'da Safi'nin seveni çoktu. Başka ülkede olsa fan klübü olurdu. Sevenlerinden önemli bir kısmı gayrımüslim vatandaşlarımızdı,özellikle Museviler,Rumlar,Ermeniler, bir de İstanbul'da yaşayan Fransız,İngiliz kolonileri ve tabii ki çok sevdiği Türkler.
- Kendisini Türkiye'de doğmuş görürdü,büyük bir Atatürk hayranıydı. Onun dünyanın en büyük lideri olduğuna inanırdı.
- Çallı'nın kendisine "Türkiye'de sanattan anlayan çıkmaz,mahvolur gidersin,kimse yüzüne bakmaz,tanıyanlar da çabuk unutur" dediğini anlatır,ressam arkadaşları ile birlikte çoğunlukla karınlarını balık-ekmekle doyurduklarını söylerdi.
- Bir keresinde Kasımpaşa'da sokak ortasında resim yaparken karı-koca kavgası seslerine şahid oldu, arkasından da kafasına bir tencere yaprak dolması yedi.
- Harbin Neticeleri isimli tablosunda harbde yenenin de en az yenilen kadar zarara uğradığını anlatmaya çalıştı.
- Safi" Dış ülkelerde halk sanatı benimsemiş,seviyor,açılan sergilere koşarak çocuklarıyla birlikte gidiyor. Avrupa'da sanatı sosyete destekler,temsil eder,özendirir,umarım bir gün Türkiye'de de böyle olur" derdi.
- Takdir edilmeyen sanatçı fazla yaşamaz,bunun en ciddi örneği Çallı'dır.

A SANAT
Valikonağı Cad. No:85 
Nişantaşı İstanbul
Tel: 2347374 

Arkitera

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz