Dünyanın yaratıcı gençleriyle
İstanbul'da trienal coşkusu
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, bu yıl 4-27 Haziran 2003
tarihleri arasında gerçekleştireceği 3. Uluslararası Öğrenci Trienali'nde
dünyanın dört bir yanından genç sanatçı ve tasarımcıları konuk ediyor.
Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere, İsrail, Yunanistan, Güney
Afrika ve Çin'in de yer aldığı 26 ülkeden 49 sanat ve tasarım okulunun yanı
sıra, Türkiye'den 16 üniversitenin güzel sanatlar fakültelerinin de katılacağı
Trienal, bir dizi sergi, seminer, kısa film gösterimleri, atölye çalışmaları
eşliğinde uluslararası sanat dünyasındaki son eğilimleri ve sanat eğitiminin
geleceğini ele alacak.
Asya'dan Avrupa'ya iki kıtada Trienal
İstanbul'u dünya sanat öğrencilerinin buluştuğu bir merkeze dönüştürmeyi
hedefleyen 3. Uluslararası Öğrenci Trienali, bu yıl ilk kez farklı
mekanlarda sanatseverlerin karşısına çıkacak. Mimar Sinan tarafmdan 1570'li
yıllarda inşa edilen, günümüzde anılan ismiyle Toptaşı Cezaevi (Valide-i
Atik Külliyesi Kervansarayı) gibi özel bir mekanı İstanbul sanat ortamına
kazandıran Trienal'in gerçekleştirileceği diğer mekanlar arasında Marmara
Üniversitesi GSF galerileri ve Capitol Alışveriş Merkezi'nin yanı sıra,
Avrupa yakasında da İş Sanat Kültür Merkezi Kibele Sanat Galerisi yer alıyor.
Sergi mekanlarmda, Trienal süresince müzik, performans, atölye çalışmaları
gibi farklı etkinlikler de düzenlenecek.
Trienal Türkiye'yi dünyayla kucaklastıracak
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Hüsamettin Koçan,
3. Uluslararası Öğrenci Trienali'nin dünyadaki yaratıcılık eğitiminden
örnekler sunacağını belirtiyor. Koçan, "Bir dünya kurumu olma yolunda
ilerlerken, Türkiye'nin yolunu sanat ile açmak, buradaki dinamizmi dünyayla
buluşturmak istiyoruz. Trienalin, dünyadaki eğitim kurumlarını birbirine
benzetmek gibi bir hedefi yok, tam tersine sanat eğitimindeki farklılıkları
yan yana getirmek, önlerindeki sorunları ortaya koymak adına bu buluşmanın
önemli ufuklar açacağını düşünüyoruz" diyor.
Koçan sözlerine şöyle devam ediyor: "Dünyanın bu kadar gerilimli
bir döneminde böyle büyük bir buluşmaya adım atmak cesur bir şey. Biz bu
hayali kurduk ve şimdi gerçekleştiriyoruz. Trienal, genç bir çığlık, genç
bir enerji. Dünyada yaratıcı gençliğin eğilimlerini izlemek ve kavramak adına
Trienal'in tüm sanatseverler için önemli bir açılım sağlayacağını düşünüyorum".
İstanbul veni bir kültür kompleksi kazanıvor
Trienal ile birlikte Istanbul'un en önemli tarihi yapılarından Toptaşı
Cezaevi (Valide-i Atik Külliyesi Kervansarayı) bir sanat ve kültür merkezine
dönüşme sürecine giriyor. Nurbanu Sultan tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan
ve 1852 tarihli belgelerde her türlü hastanm tedavisi için yapılmış bir
hayır kurumu olarak adlandırılan yapı, 1865'te istanbul'da görülen kolera
salgınında, salgın süresince hastane olarak kullanıldı. Daha sonra askeri
depoya dönüştürüldü. 1873 yılında ise akıl hastanesi olarak hizmet
vermeye başladı.
1927'de Mazhar Osman'ın girişimiyle, buradaki hastalar Bakırköy'e
nakledilince bina 1935 tarihinde Gümrük ve Tekel Bakanlığı tarafından tütün
bakım atölyesi olarak kullanılmaya başlandı. 1976'da Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne
devredilen binanın Dar-ül Hadis Bölümü, cezaevi; aşhane, tabhane ve
kervansaray bölümleri ise meslek lisesi olarak kullanıldı. 1978-1982 yılları
arasında ise bina, imam hatip lisesi olarak hizmet verdi. Son yıllarda bakımsızlık
nedeniyle harap düşen Toptaşı Cezaevi bundan böyle Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi bünyesinde bir sanat merkezi olarak hizmet vermeye hazırlanıyor.
Arkitera
|