reklam

Bienal Sergi Mekanları
Sanat > Mercek Altında

8. ULUSLARARASI İSTANBUL BİENALİ

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, bu yıl 19 Eylül - 16 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan 8. Uluslararası İstanbul Bienali'nin sergi mekanlarını belirledi. Bienal, "Şiirsel Adalet" kavramsal çerçevesiyle ve Dan Cameron'un küratörlüğünde dört ana mekanda konumlanacak: Antrepo No.4, MSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, Yerebatan Sarnıcı ve Ayasofya Müzesi.

Antrepo No.4

Antrepo No.4, Boğaz'ın Avrupa yakasında, Karaköy - Salıpazarı'nda konumlanmış eski bir gümrük deposu.

Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne ait olan ve her biri iki katlı, toplam 4000 m2'lik alana sahip dört binadan oluşan Antrepo Binaları, bugün yolcu salonu ve ticari fuar alanı olarak da kullanılmakta, çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. 1 No'lu Antrepo binası, 1995 yılında 4. Uluslararası İstanbul Bienali'nin ana sergi mekanı olarak kullanılmıştı.

Bir yandan Topkapı Sarayı'ndan Haliç'e uzanan, bir yandan da Boğaz'ın Marmara çıkışını gören eşsiz manzarasıyla, Antrepo Binaları İstanbul'un merkezinde benzersiz bir konuma sahip.

MSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi

Fatih Sultan Mehmet tarafından inşası 1451'de başlatılan top imalathanesi ve topçular kışlası, Tophane-i Amire 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun top döküm tesisleri olarak faaliyet gösterdikten sonra Cumhuriyet döneminde uzun yıllar Askeri Müze'nin deposu olarak kullanıldı. 1992 yılında restore edilmesinin ardından, 1993 yılında Mimar Sinan Üniversitesi'ne devredilerek, "MSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi" adıyla bir sergi mekanına dönüştürüldü.

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı, loş ışık kaynakları, akustik özellikleri, yeşile çalan karanlık suları, kaygan taş zemini, devasa kolonları ve yosun tutmuş parlak kubbeleriyle Uluslararası İstanbul Bienali'nin vazgeçemediği bir sergi mekanı. M.S. 532 yılında Jüstinyen tarafından inşa ettirilen Yerebatan Sarnıcı, Stoa Bazilikası'nın altında yer aldığı için "Bazilika Sarnıcı" olarak da bilinir. Bazis dönemi sırasında su depolamak üzere kullanılan Yerebatan Sarnıcı'ndan sonraları Topkapı Sarayı'nın bahçelerini sulamak amacıyla yararlanıldı. Osmanlı döneminde aldığı adıyla Yerebatan Sarayı, kentin birçok yer altı sarnıçları arasından en büyüğü ve en güzelidir. 140 metre uzunluğunda, 70 metre genişliğindedir. 8 metrelik 336 sütunundan, Medusa başlı sütun ve Gözyaşı sütunu en çok dikkat çekenler arasındadır.

Ayasofya Müzesi

Bu yıl ilk kez İstanbul'un tarihi yarımadasında çağdaş sanata ev sahipliği yapacak olan Ayasofya Müzesi dünyanın en etkileyici yapılarından biridir. Ayasofya, M.S. 537 yılında İmparator Jüstinyen tarafından yapıldı ve bin yıldan uzun bir süre boyunca Bizans İmparatorluğu'nun baş yapıtı olarak kaldı. Osmanlı döneminde cami olarak kullanılan Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra, 1937 yılında müzeye dönüştürüldü. Ayasofya Müzesi, dünya mimarlık tarihinin en önemli yapıtlarından biri olarak; 56 metrelik devasa kubbesi ve geniş üst galerisiyle günümüzde binlerce ziyaretçinin ilgisini çekmeye devam ediyor.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz