Nurettin Erkan'ın "Boşluktaki
Bedenler" adlı Resim Sergisi 21 Ekim - 29 Kasım 2003 tarihleri arasında
A Sanat'ta
Nurettin Erkan, figürlerin
gerçeğini aramaya çıktığı ilk günden itibaren hep manzaradan bir şeyler
eksildiğini gördü.
Önce evler,sonra eşyalar, masalar, sandalyeler, ağaçlar çevresindeki her
şey bir bir eksiliyordu.
Sonunda dünyevi nesneler tamamen yok oldu, yer yok oldu, gök yok oldu,
hatta bu kavramlara ait duygular da silindi.
Geriye sadece saçlarından, giysilerinden, takılarından, öz renklerinden,
cinsiyetlerinden sıyrılmış figürler kaldı, onlar da kendilerini tutan bir
güç kalmadığından uçmaya başladılar.
Uçmak istedikleri için değil varoluşlarının gerçeği olduğu için uçtular.
Ressam onları uçarken daha çok sevdi, bu onun sevme biçimiydi. Bir anlamda
figürün herşeyin yerine geçebilecek formuna olan tutkunluğu onu aldı götürdü.
Gerçekte her şey insanda gizli. Bedenin dili kadar güçlü ne olabilir.
Nesnelere de dünyaya da anlam veren bedendir. İnsansız bir dünyanın anlamı
nedir ki.
Kendine ve dünyaya yabancılaşan insanın şekli nedir,biz ona şekiller inşa
etsek,yeniden tanımlasak ortaya ne çıkar veya neler olur. İnsanın
merkezindeki gerçeğe yolculuk yapsak neyle karşılaşırız.
Boşluk, Yersizlik, Ülkesizlik, Savrulmak, Sürüklenmek, Aramak, Uğraşmak,
İletişim veya İletişimsizlik,Yeni bir dünya özlemi,Dünyaya ve her şeye
Yabancılaşmak, bir Atmosfer arayışı,Kendi kendini inşa etmeye çalışmak,Giyinmek
bir şeyi veya sahip olduğu giysiden sıyrılıp soyunmak, bir Kimlik veya
Kimliksizlik, Hüzün, Hüzün ve Şiirsellik.
Bu resimler ruhun uyanışının resimleridir,uyanan ruh hisseder, uyanışın
sancısında farkındalık ve bilincinde olmak vardır.
Peki ama gerçekten dünya nasıl bir yer. Kendine ve dünyaya yabancılaşan
insanın şekli nedir,biz ona şekiller inşa etsek,yeniden tanımlasak ortaya
ne çıkar veya neler olur. İnsanın merkezindeki gerçeğe yolculuk yapsak
neyle karşılaşırız.
Arkitera
|