Portekiz’den İstanbul’a uzanan
60 yıllık öykü
Portekiz resminin ünlü ressamlarından Julio Pomar’ın “Ötekinin
Resmi” başlıklı retrospektif sergisi, Yapı Kredi Kültür Sanat
Merkezi’nde sürüyor. Önceki hafta Portekiz Cumhurbaşkanı tarafından açılışı
yapılan sergi, 9 Ekim’e kadar görülebilecek. Sergide ağırlıklı olarak
boğa güreşi; yazar, şair, siyasetçi portreleri ve Don Kişot betimlemeleri
ile sanatçının Brezilya’da ürettiği Pirenepolis ve Xingu Yerlileri gibi
eserleri yer alıyor. ‘Tavşan ve Kaplumbağa’ adlı ikili heykel çalışması
ise ilk kez İstanbul’da sergileniyor.
1926 yılında Lizbon’da doğan ve 1963’ten bu yana Paris’te yaşayan
Pomar, ülkesi Portekiz’in çağdaş sanatla tanışmasını sağlayan bir öncü
olarak kabul ediliyor. Ressamın, toplumsal içerikli gerçekçi resimler üreterek
başladığı sanat yaşamında giderek değişen resim anlayışı bu
sergisiyle bir kez daha gözler önüne seriliyor. İspanya İçsavaşı, Mayıs
68 olayları, Portekiz Özgürlük Ayaklanması gibi ‘sarsıcı’ olaylara
tanıklık eden Pomar’ın üslubunu sanat eleştirmeni Pierre Cabanne, “Onun
resmi, tuvali kuşatan, bozan, yeniden düzenleyen, sorgulayan, hem yaratıcı
hem de yıkıcı edimler silsilesidir. Ritimlerin, renklerin, ışığın ve
genişliğin birbiriyle çarpıştığı, yan yana geldiği, olağandışı bir
biçimde hareketli birçok unsurun oluşturduğu, kendinizi bıraktığınız;
ama sürekli hükmetmeniz gereken bir dünyadır. Dizginlerinin sıkı tutulması
gereken bir dünyadır... Pomar’ın resmi, anlaşmazlığın realizminden
resimsel düşselliğe, çoğunlukla sentez oluşturur.” sözleriyle ifade
ediyor.
Betimlediği imgelere metaforik anlamlar yükleyen Pomar, bir yandan
edebiyatla resmi ustalıkla ilişkilendirirken, diğer yandan mitolojik unsurları
da resmine ekliyor. Ressam, farklı teknikler kullanarak ürettiği eserlerinde,
özellikle hayvan betimlemeleriyle harekete ve güçlerin karşıtlığına
dikkat çekiyor. Hayatı ve olayları kimi zaman ironik; ancak her zaman çarpıcı
bir üslupla tanımlayan Julio Pomar’ın resmi ile ilgili olarak José Luís
Porfírio, ‘Julio Pomar: Değişim ve Yapı’ başlıklı yazısında şunları
söylüyor: “Pomar’ın resim antolojisi, kırk yıllık sürekli bir değişim,
uzun bir yolculuk, bir günlük ve bir öğretidir. Julio Pomar’ın resmi,
olmakla var olmak arasında, vücutla hareket arasında, sürekli bir görme
deneyimidir.”
Eserlerini genel olarak temalar ekseninde kurgulayan ressamın ele aldığı
konulardan bazıları, Don Kişot, Rugby, Mayıs 68, Metro ve Picasso’nun
Minotauros ve Corrida izleklerini birleştirmek amacıyla uydurduğu “La
Minotauromachie” sözcüğünü çağrıştıran Tauromachies olarak sıralanabilir.
Aynı zamanda sanat ve edebiyat tarihiyle kurduğu ilişkiyi tuvaline de taşıyan
Pomar’ın en bilinen eserleri ise Ingres, Van Eyck, Delacroix gibi ressamların
tablolarının yorumları ile dünya edebiyatının dört devi Fernando Pessoa,
Charles Baudelaire, Mallarmé ve Edgar Allan Poe’nun portrelerine adanmış
olan “Kargalar” serisi.
Zaman
|