|
‘Lacroix-Gala-Dali: Mahremiyetin
Ayrıcalığı’ sergisi İstanbul’da
 Cervantes
Enstitüsü’nde 15 Aralık’a kadar sürecek olan “Lacroix -Gala - Dali:
Mahremiyetin Ayrıcalığı” konulu bir fotoğraf sergisi açıldı.
Sergide, 20. yüzyılın en önemli fotoğraf sanatçılarından biri olarak
kabul edilen Marx Lacroix’nın gözünden, ünlü ressam Dali’nin, eşi Gala
ile paylaştığı özel yaşantıdan kesitler aktarılıyor.
Afrika'da başlayan sanat yaşamı
1927 yılında Paris’te dünyaya gelen Marc Lacroix 14 yaşında fotoğraf
tutkusunu keşfetti. İlk fotoğraflarını savaş sırasında Paris’te çekmeye
başladı. Daha sonra caz müzisyenlerinin portrelerini çekerken, Louis
Armstrong ve Duke Ellington gibi sanatçılarla tanıştı ve iki büyük
tutkusu caz ile fotoğrafı bir araya getirdi.
Askerliğini yaptığı Fas’ta ilk laboratuarını kurdu, önemli uluslararası
sanat, mimari ve dekorasyon dergileri tarafından aranan bir fotoğrafçı oldu.
Kazablanka’da 15 yıl geçirdikten sonra Fransa’ya döndü. Burada mimari
dergiler için fotoğraf çekmeye devam eden Lacroix’ya, aralarında
Nice’teki Chagall Müzesi, Venedik ve Floransa’daki Doges Sarayları, Monte
Carlo’da Prens Rainier’nin sarayı gibi Avrupa’nın önde gelen binalarının
fotoğrafçılığı teklif edildi.
Üç boyutlu resim tekniği
Klasik ve tarihi anıtların fotoğraflarını çekmekte uzmanlaşan sanatçı,
özel ışık efektleri üzerine yoğunlaştı. Tablolarında Vermeer’in
ışığı kullanma şeklini inceleyen Dali ile Lacroix 1970 yılında tanıştılar.
1971 yılında Vogue dergisi için Lacroix’nın fotoğrafları ile Dali’nin
tablolarının birleşiminden oluşan özel bir Noel sayısı hazırladılar.
Yine aynı yıl Gala, kocası Dali tarafından kendisine hediye edilen Pubol Şatosu’nda
üç gün boyunca Lacroix’ya poz verdi.
Ortak çalışmalarını sürdüren Dali - Lacroix ikilisi stereoskopik resim (üç
boyutlu resim) adlı yeni bir teknik geliştirdiler. 1974’te Figueras’taki
Dali Müzesi’nin açılışında ünlü ressam, bir salonu Lacroix’nın fotoğraflarına
ayırdı. Sanatçının fotoğrafları bugün hala aynı müzenin birinci katındaki
bir salonda sergileniyor.
NTVMSNBC
|
