reklam

Haberler
Kasım 2003

‘Eller işe, düşünce Tanrı’ya’ sergisi Borusan’da...

ABD’li küratör Elga Wimmer’in 7 sanatçının katılımıyla gerçekleştirdiği “Eller İşe, Düşünce Tanrı’ya” adlı sergi, Borusan Sanat Galerisi’nde açıldı.

Sergide, İngiltere’den David Burrows ve Jo Mitchell, ABD’den Polly Apfelbaum ve Joan Backes, İsveç’ten Madeleine Hatz, Almanya’dan Oliver Herring ve Haluk Akakçe’nin çalışmaları bulunuyor.

Eserler, “çeşitli uğraşların daha yüksek bir bilinç düzeyi yakalamak için kullanılan yollar” olduğu düşüncesinden yola çıkılarak hazırlanmış.
Sanatçıların, genellikle el işlerinde kullanılan kumaş, iplik, tuğla, yaprak, köpük ve kurşunkalem gibi malzemeler aracılığıyla yarattığı çalışmalardan oluşan sergi, 18 Ocak 2004 tarihine kadar izlenime açık kalacak.

Sergi hakkında...
David Burrows, Polly Apfelbaum, Joan Backes, Madeleine Hatz, Oliver Herring, Jo Mitchell ve Haluk Akakçe’nin çalışmalarının yer aldığı sergide sanatçılar, teknolojinin bir çok genç sanatçı için ana malzeme olduğu çağımızda, daha çok zanaat sayılabilecek dekoratif ağırlıklı malzeme kullanarak yapıtlarını gerçekleştiriyorlar.

Kendilerini bu yöntemlerle özenli bir çalışmaya adayıp yapıtlarında sıradışı biçimsel ölçütler yakalıyorlar.
Sergiye katılan sanatçılar, genellikle el işlerinde kullanılan kumaş, iplik, tuğla, yaprak, köpük, kurşun kalem gibi malzemeler aracılığıyla tekrara ve “el emeği”ne dayanan bir eylem içine giriyorlar. Böylece zihin, sözgelimi Oliver Herring’in örgü örme sürecindeki gibi sağaltıcı ya da Madeleine Hatz’ın “tuğla bir duvarın inşâsı” gibi dramatik bir eylem içinde olduğu gibi, ruhâni bir düzeyde uyarılıyor, adeta dinsel bir esinle doluyor.

Zen inancında olduğu gibi, çiçek düzenlemek, resim yapmak, okçuluk gibi uğraşlar daha yüksek bir bilinç düzeyi yakalamak için kullanılan yollar…
Sergiye katılan sanatçıların her birinin yaratıcılık sürecinde kullandıkları teknik, bilinçsizce ortaya çıkan gizemli bir egzersize ya da “sanatsal olmayan sanat” a ulaşmalarını sağlıyor. Dolayısıyla yapıt, sıradan malzemeleri, yaşayan nesnelere ya da varlıklara dönüştürme uğraşının bir metaforu oluyor.

Küratör Elga Wimmer’e göre sanat ile zanaat arasındaki fark da burada yatıyor. Kavramla, simgeyle, göstergeyle ilgili olan sanat, maddesel bir varlığın ötesine uzanıyor; zanaatta ise kullanılan malzemenin fiziksel değerleri üzerine odaklanmak yetiyor.
NTVMSNBC

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz