‘Eller işe, düşünce Tanrı’ya’
sergisi Borusan’da...
ABD’li
küratör Elga Wimmer’in 7 sanatçının katılımıyla gerçekleştirdiği
“Eller İşe, Düşünce Tanrı’ya” adlı sergi, Borusan Sanat
Galerisi’nde açıldı.
Sergide, İngiltere’den David Burrows ve Jo Mitchell, ABD’den Polly
Apfelbaum ve Joan Backes, İsveç’ten Madeleine Hatz, Almanya’dan Oliver
Herring ve Haluk Akakçe’nin çalışmaları bulunuyor.
Eserler, “çeşitli uğraşların daha yüksek bir bilinç düzeyi
yakalamak için kullanılan yollar” olduğu düşüncesinden yola çıkılarak
hazırlanmış.
Sanatçıların, genellikle el işlerinde kullanılan kumaş, iplik, tuğla,
yaprak, köpük ve kurşunkalem gibi malzemeler aracılığıyla yarattığı çalışmalardan
oluşan sergi, 18 Ocak 2004 tarihine kadar izlenime açık kalacak.
Sergi hakkında...
David Burrows, Polly Apfelbaum, Joan Backes, Madeleine Hatz, Oliver Herring, Jo
Mitchell ve Haluk Akakçe’nin çalışmalarının yer aldığı sergide sanatçılar,
teknolojinin bir çok genç sanatçı için ana malzeme olduğu çağımızda,
daha çok zanaat sayılabilecek dekoratif ağırlıklı malzeme kullanarak yapıtlarını
gerçekleştiriyorlar.
Kendilerini bu yöntemlerle özenli bir çalışmaya adayıp yapıtlarında sıradışı
biçimsel ölçütler yakalıyorlar.
Sergiye katılan sanatçılar, genellikle el işlerinde kullanılan kumaş,
iplik, tuğla, yaprak, köpük, kurşun kalem gibi malzemeler aracılığıyla
tekrara ve “el emeği”ne dayanan bir eylem içine giriyorlar. Böylece
zihin, sözgelimi Oliver Herring’in örgü örme sürecindeki gibi sağaltıcı
ya da Madeleine Hatz’ın “tuğla bir duvarın inşâsı” gibi dramatik bir
eylem içinde olduğu gibi, ruhâni bir düzeyde uyarılıyor, adeta dinsel bir
esinle doluyor.
Zen inancında olduğu gibi, çiçek düzenlemek, resim yapmak, okçuluk gibi
uğraşlar daha yüksek bir bilinç düzeyi yakalamak için kullanılan
yollar…
Sergiye katılan sanatçıların her birinin yaratıcılık sürecinde kullandıkları
teknik, bilinçsizce ortaya çıkan gizemli bir egzersize ya da “sanatsal
olmayan sanat” a ulaşmalarını sağlıyor. Dolayısıyla yapıt, sıradan
malzemeleri, yaşayan nesnelere ya da varlıklara dönüştürme uğraşının
bir metaforu oluyor.
Küratör Elga Wimmer’e göre sanat ile zanaat arasındaki fark da burada
yatıyor. Kavramla, simgeyle, göstergeyle ilgili olan sanat, maddesel bir varlığın
ötesine uzanıyor; zanaatta ise kullanılan malzemenin fiziksel değerleri üzerine
odaklanmak yetiyor.
NTVMSNBC
|