reklam

Haberler
Kasım 2003

<Dilin Gücü>

Mardinkapı'daki Keçiburcu, 5-21 Aralık 2003 tarihleri arasında, küratörlüğünü Ali Akay'ın üstlendiği <Dilin Gücü> başlıklı çağdaş sanat sergisine ev sahipliği yapıyor. Türkiye'nin çeşitli bölgeleri ve yurtdışından 18 sanatçının katılımıyla gerçekleşen sergi, çağdaş sanat dilini kendi tekil kullanımlarında örnekleyen çalışmalara odaklanmış durumda. Ali Akay, serginin kavramsal çerçevesine ilişkin düşüncelerini sıralarken, sergiyi, "görsel sanatlardaki dilin gücünü ele alan bir sergi" olarak konumlandırıyor. 

Akay'ın sözleriyle, "dil kendi içinde bir ifade aracı olarak sanatlarla iletişim nesnesi olmaktan çok, belirli bir formdaki anlatıma dayanmaktadır. Form, yani biçim alma ve bunun alımlanması plastikliği ifade etmektedir. Plastikleştirilen dilin kullanımı her ifade biçimini kendi tekilliğindeki bağlamda göstermektedir. Bu plastiklik, kendisini gerçekleştirmek için minör ifade biçimleri içinde imkan bulmaktadır. Dilin gücünü belirleyen fakülteler arasındaki bağlar; yani zihin, duygu ve hayal gücünün heterojen birlikteliği, dilin gücünü ortaya koymaktadır. Bu gücün güncel anlamını belirleyen, dilbilimindeki anlamlar, gösteren ve gösterilenin tahakkümünden veya hakimiyetinden çok semiyotiktir. 

Anlamdan çok biçime dönük bir yaklaşım plastik sanatların dilinin gücünü sorunlaştırmaktadır. Bu biçim ise güncel dilin kullanımıyla ilişki içindedir. Sesi de, performatif hareketi de görüntüye ekleyen, şiirsellik ve sesin kullanımının birbirleriyle iç içe girdiği bir dil, bu anlamda, iletmek zorunda olmaksızın göstergeler zincirini meydana getiriyor."

Ali Akay, "dil meselesi" olarak adlandırdığı sanatın dili'ni, günümüz sanatçılarının kullandığı dil anlamında ele alarak, yapıtlarda anlamsal katmanlar aramak yerine, semiyotik bir ilişkinin izlerini sürüyor:"Bu anlamda imgeler, zamanın içinde anlatısal olarak ilerlemezler; anlatı ancak göndermeler sayesinde "algı"ya açık olarak gözükürler. Art arda dizili olmayan imgelerin arasındaki bağlar kopuk olarak çalışmaktadır. Hareketi ortadan kaldırmayan zamanın içinde kımıldayan hareketin varlığından söz eden bir dil, sanat pratiğinin dili olarak gözükmektedir. Bu fiziksel mekanın görüntüsünü oluşturmaktan çok, zaman, görüntü veya bellek ile çalışan görüntüleri bize gösterir. Bellek bu anlamda görüntüleri göndermelerle ilişkiye sokar."

Tuval, video, 3D animasyon, fotoğraf, foto-kolaj ve yerleştirmelerle örülen Dilin Gücü sergisi, 21 Aralık 2003 tarihine dek, Mardinkapı Keçiburcu'nda izlenebilir.

Sanatçılar:
Abdo[Mardin], Melih Apa[Hatay], Fikret Atay[Batman], Sibel Balcı[Çanakkale], Osman Bingöl[İstanbul], Elif Çelebi[İstanbul], Volkan Demir[Adana], Leyla Gediz[İstanbul], Berat Işık[Diyarbakır], Cüneyt Kurt[Hatay], Seher Kurt[Hatay], Ahmet Öğüt[Diyarbakır], Erkan Özgen[Diyarbakır], Ferhat Özgür[Ankara], Serkan Özkaya[İstanbul], Şener Özmen[Diyarbakır], Seza Paker[Fransa], Cengiz Tekin[Diyarbakır]

Söyleşiler:
7 Aralık 2003, Pazar
13:00 Muzaffer Tire,
14:00 Ali Akay
Yer: Diyarbakır Sanat Merkezi

Serginin küratörü Ali Akay'ın sergi ile ilgili görüşleri:
"Diyarbakır'da surlarda bulunan Keçiburcu'nun içinde gerçekleştirilmesi düşünülen sergi, özellikle bölgede bulunan ve çağdaş sanat yapmakta olan sanatçıların katılımına eklemlenen İstanbul'dan katılacak olan sanatçılardan oluşmaktadır. Bu sanatçılar çağdaş sanat dilini kendi tekil kullanımlarında örnekleyerek eserler gerçekleştirecekler.

Dil kendi içinde bir ifade aracı olarak sanatlarla iletişim nesnesi olmaktan çok belirli bir formdaki anlatıma dayanmaktadır. Form , yani biçim alma ve bunun alımlanması plastikliği ifade etmektedir. Plastikleştirilen dilin kullanımı her ifade biçimini kendi tekilliğindeki bağlamda göstermektedir. Bu plastiklik, kendisini gerçekleştirmek için minör ifade biçimleri içinde imkan bulmaktadır.

Dilin gücünü belirleyen fakülteler arasındaki bağlar; yani zihin, duygu ve hayalgücünün heterojen birlikteliği dilin gücünü ortaya koymaktadır. Bu gücün güncel anlamını belirleyen, dilbilimindeki anlamlar, gösteren ve gösterilenin boyundurluğundan veya hakimiyetinden çok semiyotiktir. Anlamdan çok biçime dönük bir yaklaşım plastik sanatların dilinin gücünü sorunlaştırmaktadır. Bu biçim ise güncel dilin kullanımyla ilişki içindedir.

Sergi görsel sanatlardaki dilin gücünü ele alan bir sergi olarak, sesi de, performatif hareketi de görüntüye eklemektedir. Şirsellik ve sesin kullanımının birbirleriyle içiçe girdiği bir dil, bu anlamda, iletmek zorunda olmaksızın göstergeler zincirini meydana getirdiğini ileri sürebiliriz. Sanatçıların çalışmaları bu soruna odaklanmaktadır.

Keçiburcu mekanı içindeki sergi, güncel sanatın dilini çeşitli medyumlarla, araçlarla dile getirecektir. Fotoğraflar, pentür, videolar ve enstalasyonlardan oluşacak olan sergi bu medyumların yan yana gelceği bir düzenleme olacaktır. Her bir çalışma mekanda birbirlerine maruz kalarak işleyeceklerdir; yani etkileşimler ve duygulanımlar içiçe geçerek, eserlerin yalnızlığını bozarak yanyana geleceklerdir."

Arkitera

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz