İstanbul'un gece parıltılarını
‘kar’ manzarası tamamlayacak
Fotoğraf sanatçısı Cengiz Akduman, İstanbul Fotoğraf Merkezi'nde
sergilediği "Karanlığın Parıltısı/İstanbul Geceleri" fotoğraflarında
İstanbul gecelerinin türlü hallerini yansıtıyor. Sergideki fotoğraflar,
aslında kapsamlı bir ‘İstanbul' projesinin parçası; ancak projenin
tamamlanması için birkaç yeni kare daha gerekiyor. Farklı mekân ve koşullarda
çalışan Akduman, son olarak ‘karlı bir İstanbul gecesi'ni çekmek istediğini
söylüyor. "Kar örtüsü altında İstanbul görüntüsü olmadan bu
proje eksik kalır." diyen Akduman, mekân olarak da Dolmabahçe'nin yüksek
ağaçlarla örülü caddesini düşünüyor.
İstanbul, kimileri için hayalleri süsleyen efsanevi şehir, kimileri içinse
sadece kaosu çağrıştıran yitik bir kent. Ahmet Hamdi Tanpınar, "Beş
Şehir"de İstanbul'u anlatırken, şehre dair izlenimin sadece kişiye göre
değil, nesillere göre de değiştiğinden bahseder. Bu tespite bir de meslekî
boyut ekleyerek diyebiliriz ki her meslek erbabı da İstanbul'u kendine göre
anlar. Cengiz Akduman da işte bu noktadan hareket etmiş. Yaklaşık otuz yıldır,
türlü hallerini fotoğraf karelerine sığdırdığı İstanbul'un 24 saat
uyumadığını iyi bildiğinden, bir de geceleri arşınlamış sokakları.
İstanbul'un ‘gecelerine' dair bir izlenim edinmek istemiş objektifiyle. Işıltılı
alışveriş merkezleri ve rengarenk caddeleri nasıl çekeceğini önceden
planlasa da gecede yaşayan insanları görüntülemek için
"rastgele" diyerek çıkmış evinden. Böylece fotoğraflamış müşterisizlikten
yakınan cafe sahibini, ısınmak için telefon kulübesine sığınan sokak çocuğunu
ve işini büyük bir ciddiyetle yapan İstiklâl Caddesi'ndeki dönercileri.
Yine de bu şekilde çalışmanın kolay olmadığını söylüyor Akduman:
"Gündüz torbaya mı girdi kardeşim?' diyen polislere dert anlatmak
zordu. Etrafınızı sarıp ‘Tiner çeker gibi yapayım, bana para ver ağabey'
diyen sokak çocuklarına üzülmemek çok zordu. Sizi soymaya kararlı
yankesicileri kollamak zordu."
Serginin adına bakıp, ışıl ışıl gökdelenlerin ya da görkemli
binaların boy gösterdiği fotoğraflar göreceğini sananlar yanılır. Sanatçının
"İstanbul Geceleri"nden anladığı bu değil çünkü. "İstanbul
Geceleri"nde son seferini yapmış Tünel-Taksim tramvayı, Büyükada'nın
mütevazı ışıklarıyla aydınlanan bir sokağın sakinleri ve Sultanahmet
kalabalığından ayrı bir köşede duran baba-kız var. Beyoğlu ve civarı
-kaçınılmaz olarak- ağırlığını hissettiriyor sergide. Ama bu, bir yaz
gecesini Kızkulesi’nin izdüşümünde zar atıp pul sallayarak geçiren genç
kızlar görmemize engel değil. Köprünün iki yaka arasında uzanan ışıklarını
kendisine fon yapmış Ortaköy Camii ve civarını keyifle seyretmemize de...
Manhattan'ı andıran büyük binaları hâlâ arıyorsa gözünüz, Levent
dolaylarında çekilmiş buna benzer bir fotoğraf karesi de var; altında ise
"alışamadıklarım" yazıyor...
Zaman - Elif Tunca
|