10. Kentsel Koruma Yenileme ve
Uygulamalar Kolokyumu
25 Nisan 2002, MSÜ Oditoryumu |
AVRUPA ORTAK KÜLTÜR MİRASI VE TÜRKİYE - Kültürel Sorunlar ve Ortaklık
Koşulları
Düzenleyen:
Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
Şehircilik Ana Bilim Dalı
Kentsel Koruma ve Yenileme Bilim Dalı
PROGRAM
9.30-10.30 AÇILIŞ KONUŞMALARI
Prof. Dr. Mehmet Çubuk
MSÜ, Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı
Prof. Mete Ünal
MSÜ, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İsmet Vildan Alptekin
MSÜ Rektörü
11..30-12.00 TEMATİK AÇIKLAMA
Prof.Dr. İsmet Okyay
11.00-11.30 Prof. Doğan Kuban
11.30-12.00 Prof.Dr. Nuran Zeren Gülersoy
12.00-12.30 Prof.Dr. Mehmet Özdoğan
12.30-13.00 Derviş Parlak
13.00-13.30 Emine Toksöz
13.30-14.30 Öğle Yemeği
14.30-17.00 TARTIŞMA
Katılanlar: Ar.Gör. Rıfat Akbulut, Prof.Dr. Cengiz Eruzun, Prof. Dr. Nuran
Zeren Gülersoy, Yrd. Doç.Dr. Arzu Kocabaş, Prof. Doğan Kuban, Prof.Dr.
Mehmet Özdoğan, Derviş Parlak, Emine Toksöz (alfabetik sıra ile)
TEMA
10 yıl bir sürecin, bir çabanın değerlendirilmesinde gelinen aşamayı
anlayabilmek açısından bir an geriye dönüp bakmak için oldukça uygun ve
anlamlı bir süredir. Bölümümüz 1993'den bu yana her yıl Kentsel Koruma ve
Yenileme Uygulamalar Kolokyumu adı altında kentsel kültürel mirasın
korunması ve yaşatılması idealine adanmış toplantılar düzenlemektedir.
Bu toplantılarda 1993 yılından günümüze şu temaların ele alınarak tartışıldığı
görülür:
1. 7-8 Nisan 1993: Koruma Planlaması Yöntemleri, Politikaları, Teknikleri ve
Uygulama Araçları.
2. 15 Nisan 1994: Kentsel Korumada Uygulama Sorunları, Yöntemler, Teknikler ve
Araçlar.
3. 13 Nisan 1995: Toplumsal Gelişme Sürecinde Kentsel Korumanın İşlevi ve
Rolü.
4. 4-5 Nisan 1996: Kentsel Yenileme ve Yenileşme.
5. 10-11 Nisan 1997: 1. Kentsel Koruma Yenileme Uygulamalar Kongresi.
6. Nisan 1998: Sit Koruma Planlamasında Kültür Varlığı Saptaması.
7. 13 Nisan 1999: Kentsel Kültür Mirasının Kollanması-Korunması ve Değere
Konmasında Yeni Gelişmeler ve Kavramlar
8. 13 Nisan 2000: Ulusal ve Osmanlı Kültür Mirasının Avrupa Kültür Mirası
İçindeki Yeri.
9. 24 Nisan 2001: Kamusal Yatırımların Kültür ve Tabiat Varlıkları Üzerindeki
Etkisi.
Önceleri kentsel kültür mirasının koruma ve yenileme sorunlarının ele alındığı
bu toplantı dizisi içinde son yıllarda
doğal mirasın korunma ve sürdürülmesiyle ilgili konular da kendine ağırlıklı
bir yer oluşturmaya başlamıştır. Her yıl miras değerlerinin koruma, sürdürülme
ve sağlıklaştırılmasıyla ilgili farklı bir sorun alanı ve/veya güncel
gelişmelerin ele alınarak irdelendiği bu dizinin 10. Buluşması Türkiye için
önemli bir kavramsal yeniliği olduğu
kadar belki tarihsel bir dönüşüme de işaret eden bir olgunun bu alandaki
olası etkilerini tartışmayı hedeflemektedir. Bilindiği gibi Türkiye'nin
Avrupa Birliği tarafından da aday ülke olarak tescil edilmiş olması, ülkemiz
için kaçınılmaz bir uyum sürecini de beraberinde gündeme getirmiştir.
Sadece yasal mevzuatın değil ancak bunun ötesinde belirli bir dünya görüşü,
anlayış ve kültürel değerlerin de benimsenmesi ve yaşamın bu değer ve
ilkelere göre yeniden düzenlenmesi demek olan bu süreç, ülkemiz için doğal
ve kültürel mirasın korunması gibi yeterince başarılı olunamamış
alanlarda olumlu gelişmelerin başlatılabilmesi için kimi yeni fırsatları
da beraberinde getirmektedir. Tıpkı yıllar önce bir başka Kentsel Koruma ve
Yenileme Uygulamalar Kolokyumunda yine bu kürsüden ifade ettiğimiz gibi:
"...Türkiye, ülkeleri birbirine bağlayan uluslararası kuruluşların
ortaya koyduğu hükümlere uymayı kabul eden, yükümlülükler üstlenen bir
ülke olarak, kültürel mirasın korunmasını; insanların esenliğini amaçlayan
ve saygı getiren koruma kavramı içinde çağdaş yaşamın yadsınamaz bir
gerçeği olarak kabul etmek ve eylemleri gerçekleştirmek durumundadır."
İşte tüm bu gelişmelerin ışığında bu yılki 10. Kentsel Koruma ve
Yenileme Uygulamalar Kolokyumu kültürel mirasın korunmasında AB mevzuatı ve
uyum sürecinin irdelenmesini amaçlamaktadır.
"Bir uygarlığın yaşar kalmasının izleri olan kültür varlıkları
ve çevre, insanların dikkatine sunulan en önemli konular olarak ortaya
konmaktadır. Ulusal kültür değerlerinden bir dünya kültür mirası anlayışına
varılmaktadır." Ülkemizde de 1950'lerden günümüze kültürel mirasın
korunmasında tek objeden bütüne, kent ve bölge ölçeğine doğru bir gelişme
izlenmiş olmasına karşın, kültürel ve doğal mirasın korunması hala önemli
bir sorun alanı olma durumunu devam ettirmektedir. Yine yıllar önce yaptığımız
bir diğer tespitte olduğu gibi, "korumaya karar vermek kadar onu gerçekleştirmek
de önemlidir. Ya da sorun ortaya geldikçe karar vermekten çok ülke, bölge
ve daha alt ölçeklerde bir envanter yapılarak sistemli bir şekilde koruma bölgelerini
yaratmak, müdahale biçimlerini, olanakları, teknik ve mali araçları bulmak,
geliştirmek gerekmektedir."
Doğal ve kültürel miras kavramının önceki kuşaklarca devralınmış ve
edinilmiş bir birikimin sonraki kuşaklara yararlanılabilir biçimde aktarılması
yönündeki açık vurgusu yanı sıra ilk anda gözden kaçabilen, geri planda
kalmış başka vurguları daha vardır: Seçmecilik. Bu yaklaşım önceki kuşakların
tüm edinim ve birikimlerinin belirli bir değerlendirmeye göre sınıflandırılması
gereğini vurgular. Dolayısiyle belirli bir seçmeciliği içerir. Önceki kuşaklardan
devralınan her mirasın eşit bir tarihsel, kültürel, belgesel ve estetik değere
sahip olmayacağı bilinen bir gerçektir. Şüphesiz bu yaklaşım kültürel
miras için geçerlidir. Hava, su, toprak gibi temel yaşamsal varlıklar için
herhangi bir seçmeci yaklaşımın geçerli ve doğru olmayacağı açıktır.
Öte yandan, Avrupa Birliği, evrensel değerleri temsil ettiği iddiasındaki
uluslarüstü politik bir örgütlenme çabasıdır. Hiç şüphesiz ilişkiye
geçtiği toplumlar üzerinde zamana yayılan ciddi bir dönüştürücü ve
ortak bir "Avrupalı" kimlik etkisi yaratmayı amaçlar. Avrupa Birliği'nin
mekansal gelişmeyle ilgili resmi amaç, hedef ve politikaları içinde Avrupa kültürel
mirası şu ifadeyle tanımlanmaktadır: "Avrupa'nın kültürel mirası,
kimliğinin ve bunun dünya çapında sahip olduğu
önemin ifadesidir." Bu ifadeden de anlaşılacağı gibi, Avrupa'ya ait
olduğu iddia edilen bir kültürel mirasın mutlaka Avrupalı uygarlıklarla
bir kimlik ilişkisine sahip olması, bu uygarlıkların kimliğini yansıtması
gerekmektedir. Burada herhangi bir coğrafi, mekansal tanım yapılmamış olması
da dikkate değerdir. Bu açık ve bilinçli bir seçmeciliğin ifadesidir. Buna
göre, örneğin Afrika yahut Güney Amerika'daki bir sömürge dönemi mimarlığı
yapısı kendine rahatça Avrupa kültür mirası içinde yer bulurken, Mostar Köprüsü'nün
Avrupa kültür mirası içindeki konumu oldukça tartışmalı bir hale
gelmektedir. Bu açıdan, Avrupa Birliği'nin temsil ettiği iddiasındaki değerler
bir evrensellik-yerellik tartışmasından çok Avrupa bölgeciliği ile küresel
bölgecilik çerçevesinde tartışılmaya daha uygundur.
Avrupa Birliği'nin genel kültür yorumu ve anlayışı için bir çok tespit
yapılabilir. Ortayolculuk ve Avrupa merkezlilik ise bunlardan ikisidir. Buna göre,
"Avrupalılığı" konusunda farklı Avrupalı ulus ve toplum
kesimlerince fikir birliğine varılmış yapıt ve mirasın temsil ettiğine
inanılan en geniş ortak paydanın belirlenerek, bu değerlerin korunup aktarılması
ve benimsetilerek yaygınlaştırılması ortayolcu kültür anlayışını oluşturmaktadır.
Örneğin, klasik batı müziği, roman, hikaye, şiir gibi batı edebi biçimleri,
tiyatro, opera, bale gibi sahne sanatları, pentür türü resim ile heykel gibi
plastik sanatlar v.b. Avrupa merkezlilik ise, doğrusal bir tarih ve uygarlık
gelişim süreci anlayışı içinde Avrupa'nın temsil ettiği Batı uygarlığının
insanın bilinen en ileri gelişmişlik düzeyi olduğu inancından hareketle, dünyadaki
tüm diğer kültürlerin de Avrupa biçimleri ve normlarını olabildiğince çabuk
benimsemelerini sağlamak.
Bugün Avrupa, birleşme ve bütünleşme gayretleri içinde bir ortak kültür
oluşturma çabasındadır. Bu Avrupa ortak kültür mirasının ne olduğu ve
olması gerektiğini göstermektedir. AB giriş sürecinde Türkiye'nin hangi koşullarda
ve hangi ortak kültür mirası içinde yer alacağının kendi yönümüzden
ulusal perspektiften bakılarak yanıtlanması gerekmektedir.
ORGANİZASYON KOMİTESİ:
Prof.Dr. Mehmet Çubuk (Ş.B.P. Bölüm Bşk.)
Prof.Dr. İsmet Okyay
(K. Koruma Yenileme Bilim Dalı Bşk.)
Prof.Dr. Cengiz Eruzun
Yrd.Doç.Dr. Arzu Kocabaş
Ar.Gör. Rıfat Akbulut
Ar.Gör. Dilek Erden
KOLOKYUM SEKRETARYASI:
Ar.Gör. Rıfat Akbulut
Ar.Gör. Dilek Erden
İLETİŞİM
Mimar Sinan Üniversitesi, Mimarlık Fak. Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
80040 Fındıklı İstanbul
Tel: 0212-252 16 00 /293-298
Faks: 0212-251 75 67
e-posta: [email protected]
|
|